Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, Van Merkez Ilıkaynak Köyünde bulunan Mera Komisyonunun 2 nolu mera olarak belirlediği ve kadastroca 101 ada 300 nolu parsel numarası verilen, teknik bilirkişinin 09.02.2009 tarihli rapor ve krokisinde B harfi ile gösterilen 20.831,44 m2 taşınmaz bölümünün ifrazı ile bu kısmın mera tespitinin iptali ve davacı ... oğlu ...; teknik bilirkişinin 15.6.2009 tarihli rapor ve krokisinde C harfi ile gösterilen 23.200 m2 ve E harfi ile gösterilen 63.320,56 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin ifrazı ile bu kısımlar bakımından mera tespitinin iptali ile davacı ... oğlu ... adına tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; İl Mera Komisyonu kararının iptaliyle, mera olarak tespit ve sınırlandırılan taşınmazın sınırlandırılmasının kısmen iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmişse de mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....

    Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların hukuki durumu belirlenmiş, 5. maddede mera, yaylak ve kışlak olarak tahsis edilecek yerler sayılmış, 6. maddede ise mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahsis ve tahdit işlemlerinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca yapılacağı belirtilerek komisyonun kurulma ve çalışma şekli hükme bağlanmıştır. Anılan Yasanın 4/1. maddesinde meraların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğu ve bunlardan yararlanma hakkının bir veya birden çok köy veya belediyeye ait olabileceği hüküm altına alınmış olduğundan, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralar hakkında Hazinenin mülkün sahibi olması sıfatıyla dava açma hakkının varlığını kabul etmek gerekir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.6.2004 gününde verilen dilekçe ile mera tahsis kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 8.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Alifakı Köyü Tüzelkişiliği vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera komisyonu kararının iptali istemişle açılmıştır. Mahkemece dava reddedilmiş, hükmü davacı Hazine temyiz etmiştir. Gerçekten, 4342sayılı Mera Kanunun 5.maddesine göre Devletin hüküm ve tasarrufunda veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanabilecek yerlerin mera kaynağı kapsamına alınması olanaklıdır....

      Hükmü davacı Hazine vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dava, Mer’a Komisyon kararının iptali istemine ilişkindir. Somut olayda öncelikle belirtilmesi gereken husus 4342 sayılı Mera Kanununda mahkemelere şekli denetim yetkisi verilmediği, mera komisyonu kararlarının yargı yerinde çekişmenin esası yönünden incelenebileceği sorunudur. Kaldı ki, mahkeme bir yandan mera komisyonunun şekil yöntemine uygun karar almadığını vurgularken bunun gerekçelerini karar yerinde göstermemiştir. Çekişmenin esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık konusu 105/41 parsel sayılı taşınmaz 12.05.2006 tarih ve 411 numaralı mera komisyonu kararı ile mera kaynakları arasına alınarak davalı ... adına tahsis edilmiştir. İptali istenen mera komisyonu kararı budur....

        MER'A ARAŞTIRMASIMER'A TAHSİS KOMİSYONU 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 5 ] 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 6 ] 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 3 ] 4342 S. MERA KANUNU [ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.12.2001 ve 02.01.2002 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve mer'a olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18.05.2005 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tahdit işlemi yapılan taşınmazların mer'a olduğu iddiasıyla tapu kayıt iptali ve sınırlandırma istemine ilişkindir....

          Hüküm, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesine 4916 sayılı Yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra gereğince; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak ve kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır.” Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlar 3402 sayılı Kadastro Kanununun "Kamu malları" başlıklı 16. maddesinin (C) bendinde sayılmıştır. Dava konusu 293 parsel sayılı aslı mera olan dava konusu taşınmaz da komisyon kararındaki diğer bir çok taşınmaz gibi "mera" olarak vasıflandırılmış olduğundan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazlardan olmayıp kamunun ortak kullanmasına ayrılan yerlerden olduğundan mera komisyonu çalışmalarından önce bu tür bir taşınmaz için Maliye Bakanlığından izin alınması gerekmez....

            Müdürlüğüne yazılan yazılara "ilgili yerde tahsis çalışmalarının devam ettiği", "Dulköy Mahallesi 103 ada 73 parsel sayılı taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamındaki mera, yaylak, kışlak, otlak ve umuma ait çayır alanlarından olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında mera dışında bırakıldığı", "mera alanı tespit çalışmaları 13.04.2005 tarihinde tamamlanmış ise de, kadastro tespit askılarının incelenmesi neticesinde 2 nolu Mera Tespit Dosyasına uyulmadığı anlaşıldığından, 19.09.2007 tarihinde dava açılması için mal müdürlüğüne bildirimde bulunulmuştur" şeklinde cevapların verildiği görülmüştür. Bu kez mahkemece tekrar davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı ... temsilcisi temyiz etmiştir. Bozmaya uyulmakla birlikte bozma kararı gereği yerine getirilmemiştir. Mera tahdit ve tespit çalışmalarının tamamlandığı İl ... Müdürlüğünce bildirilmiş ise de, bu durum Mera Komisyonu çalışmalarının kesinleştiğini göstermemektedir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Özetlenerek belirtmek gerekirse; Daha önceleri fermanlarla ya da yasal düzenlemeye uygun yetkili makamlar tarafından tahsis edilen veya geleneksel olarak mera, yaylak ve kışlak olarak kullanıldığı tespit edilen yerlerin Mera Kanununun getirdiği hükümlere uygun olarak tespiti ile ölçümlemesi yapıldıktan sonra yeniden bir veya birkaç köy ya da belediye tüzel kişiliklerine yararlanmaları amacıyla tahsisine Mera Komisyonları yetkilidir. Mera Kanununun 11. maddesi hükmü "Komisyon; bölgenin ekonomik durumunu, iklim özelliklerini, toprak işleme esaslarını, arazi kullanma şekillerini ve kullanma kabiliyet sınıflarını dikkate alarak mevcut mera, yaylak ve kışlaklar ile bu amaçla kullanılabilecek diğer alanları, sulama ve geçit yerlerini tespit eder ve haritaları üzerinde belirler....

              Bu durumda daha önce hiç kadastrosu yapılmayan ya da daha önce arazi kadastrosu yapılarak kesinleşen taşınmazlar hakkında mera komisyonunca yapılan tespit, sınırlandırma ve tahsis işlemlerine ilişkin mera komisyonu kararlarına karşı 4342 sayılı mera Kanunu'nun 13/4. maddesi gereğince yapılan ilan ya da tebliğden itibaren 30 günlük süre içerisinde açılacak davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğunun kabulü zorunludur. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gerekir....

                Mera komisyon çalışmaları sırasında ise 4342 Sayılı Mera Kanununun 5.maddesinden yararlanılarak mera kaynakları arasına alınmıştır. 4342 sayıl Mera Kanununun 9. maddesine 4916 sayılı Yasanın 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra ile; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak veya kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere, bu nitelikteki bir yerin 4342 sayılı Mera Kanununun 5.maddesinden yararlanılarak mera kaynakları arasına alınması anılan yasa hükmü uyarınca tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınmasına bağlıdır. Somut uyuşmazlıkta, ilgili mera komisyonundan yukarıda zikredilen şekilde izin istenip istenmediği sorulup saptanmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu