Dava, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 9 ve 12. maddeleri uyarınca yapılan mera tespit ve tahsis işleminin iptaline yöneliktir. Anılan Yasa'nın 13/3. maddesinde tahsis kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi içinde Asliye Hukuk Mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise Kadastro Mahkemesi'ne dava açılabileceği düzenlenmiştir. ... Köyü'nde bulunan dava konusu yaylak, İl Mera Komisyonu tarafından 4342 sayılı Mera Kanunu'nun kapsamında tespit, tahdit ve tahsis işlemleri yapılarak 20 nolu parsel olarak adlandırılmış, yargılama sırasında 20 nolu parsel kadastro çalışmasına konu olarak 101 ada 62 nolu yaylak parseline dönüşmüştür....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....
Dava konusu taşınmaz tapuda davacı Hazine adına kayıtlı olup, mera tahsis çalışmaları sırasında mera kaynakları arasına alınarak tahsis edildiği anlaşılmaktadır. 4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesine 4916 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen 7. fıkra ile; “Belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde bulunan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında veya Hazinenin özel mülkiyetindeki arazilerin mera, yaylak veya kışlak olarak tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınır” hükmü getirilmiştir. Görüldüğü üzere, bu nitelikteki bir yerin 4342 sayılı Mera Kanununun 5.maddesinden yararlanılarak mera kaynakları arasına alınabilmesi anılan yasa hükmü uyarınca tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınması şartına bağlıdır....
Burada öncelikle belirtilmesi gereken husus 4342 sayılı Mera Kanununda mahkemelere şekli denetim yetkisi verilmediği, mera komisyonu kararlarının yargı yerinde çekişmenin esası yönünden incelenebileceği sorunudur. Kaldı ki, mahkeme bir yandan mera komisyonunun şekil yöntemine uygun karar almadığını vurgularken bunun gerekçelerini karar yerinde göstermemiştir. Çekişmenin esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık konusu 103/111, 103/107 ve 106/49 parsel sayılı taşınmazlar 2.11.2005 tarih ve 385 numaralı mera komisyonu kararı ile mera kaynakları arasına alınarak davalı ... adına tahsis edilmiştir. İptali istenen mera komisyonu kararı budur. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden anılan parsellerin tapuda arsa vasfı ile Hazinenin özel mülkü olarak kayıtlı bulunduğu, kayıtların iptali hakkında bir dava açılmadığı anlaşılmaktadır....
Burada öncelikle belirtilmesi gereken husus 4342 sayılı Mera Kanununda mahkemelere şekli denetim yetkisi verilmediği, mera komisyonu kararlarının yargı yerinde çekişmenin esası yönünden incelenebileceği sorunudur. Kaldı ki, mahkeme bir yandan mera komisyonunun şekil yöntemine uygun karar almadığını vurgularken bunun gerekçelerini karar yerinde göstermemiştir. Çekişmenin esasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Uyuşmazlık konusu 101/20 parsel sayılı taşınmaz 2.11.2005 tarih ve 385 numaralı mera komisyonu kararı ile mera kaynakları arasına alınarak davalı ... adına tahsis edilmiştir. İptali istenen mera komisyonu kararı budur. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden anılan parselin tapuda arsa vasfı ile Hazinenin özel mülkü olarak kayıtlı bulunduğu, kayıtların iptali hakkında bir dava açılmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.01.2008 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.058.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, tarla vasfı ile Hazine adına kayıtlı çekişme konusu taşınmazların Mera Komisyonu tarafından mera olarak sınırlandırılmasına karar verildiğini ileri sürerek, komisyon kararının iptalini istemiştir. Davalı ... savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmü, davacı temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanununun 5. maddesinde mera, yaylak ve kışlar olarak tahsis edilecek yerler sayılmıştır....
Temyiz Sebepleri Davacılar vekili, Mera Komisyonu tarafından mera olarak tahsis edilen taşınmazların tarla niteliğinde olduğunu, bölgede 474 sayılı Kanun uyarınca tahsislerin yapıldığını, bunların araştırılmadığını belirterek hükmün bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Mera Komisyon kararının iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Kural olarak bu tür davalar lehine tahsis yapılan belediye ve köy tüzel kişiliklerine karşı açılır. Erzurum Valiliği Mera Komisyon Başkanlığının yetkisi mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi ile sınırlı olup aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır. 3. Değerlendirme 1. Dava, İl Mera Komisyonu kararının iptali istemi ile açılmıştır....
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; dava konusu 116 ada 1 ve 118 ada 1 nolu parsellerin, sırasıyla 3056392,01 m2 ve 78869481,81 m2 yüzölçümüyle 4342 sayılı Kanunun 5/a maddesi uyarınca Rize İl Mera Komisyonu tarafından 15.04.2004 tarihinde ilan edilip kesinleşen çalışmalar sonunda, özel siciline 14.07.2006 tarihinde tescil edilen "Yaylak" niteliğinde oldukları ve daha sonra yapılan arazi kadastro çalışmalarında ölçülü tespit ve tahdit sınırları aynen alınmak suretiyle ve kadastro tespit tutanağı tutulmadan paftalarına aynen işlendikleri anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, uyuşmazlık dava konusu taşınmazların mera ve yaylak niteliğinde olup olmadığına ilişkin olup; taraf tanıklarının komşu köyler halkı arasından seçilerek dinlenilmesi, hava fotoğraflarından yararlanılması, komşu parsellere ait kadastro tutanaklarının onaylı ve okunaklı suretleri ile varsa tutanak ve dayanak tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek mahallinde uygulanması gerekir....
Davacının talebinin "mera vasfının tahsis amacının değiştirilmesi" olmayıp arazi hakkındaki "mera vasfında olma kararının iptal edilmesi" açık olup, davalı idarece işlemde de belirtildiği üzere, alanda maden ocağı işletmek isteyen davacı tarafından mevzuat kapsamında Mera Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aracılığıyla ile işletme projesi ve ruhsatı ile işletme alanı kadar yer için ... İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'ne "mera vasfının tahsis amacının değiştirilmesi" amacıyla başvurulması gerekirken, bu yönde bir başvuru yapmaksızın taşınmazın mera niteliğinde olmadığı iddiasıyla başvuru tarihinden çok önce (İl Mera Komisyonu'nun … tarihli … sayılı kararıyla) mera vasfında olmasına karar verilen ve 04.12.2012 tarihinde mera vasfı ile mera yaylak ve kışlak kütüğüne tescilinin yapılan taşınmazın kütük kaydının iptali istenildiğinden, davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Aynı Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımlamalara göre, Tahdit; çayır, mera, yaylak ve kışlak arazisi olduğuna karar verilen yerlerin sınırlarının usulüne uygun olarak ülke nirengi sistemine dayalı 1/5000 ölçekli haritalar üzerinde belirtilmesini ve bu sınırların arazi üzerinde kalıcı işaretlerle işaretlenmesini, Tespit; bir yerin mera, yaylak ve kışlak arazisi olup olmadığının resmi evrakla ve bilirkişi ifadeleri ile belgelendirilmesini, ifade eder....