Davacının talebi ile bağlı kalınmış, eski hale getirme bedeli istemi yönünden harcı ödenmek (davacı harçtan muaf olduğundan harcı gösterilmek) suretiyle usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından" gerekçeleri ile; 1- Davacının eski hale getirme bedelinin tahsili istemi yönünden usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına 2- Davalı T4'e yönelik meraya el atmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulü ile; 3- Davalı T3 yönelik meraya el atmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulü ile; Tokat Almus Çiftlik köyü 176 ada 23 parsele yönelik fen bilirkişisi İlyas Yılmaz'ın 08.08.2022 tarihli bilirkişi raporunun ekinde yer alan ve krokide B harfi ile gösterilen 58,60 m² bina ve 9,00 m² parke döşeli alan olmak üzere toplam 67,60 m²'lik alana davalı Nazım tarafından bina yapılması ve parke döşenmesi suretiyle yapılan müdahalenin menine, bina ve parkelerin kâl'ine dair karar verilmiştir....
Dava ; "Kamulaştırma (Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi)" istemine ilişkindir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı ile belirlenmiştir. Ancak 01/09/2022 tarihinden itibaren Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümü kriterleri yeniden düzenlenmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 1. maddesinde" 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " ile 2. Maddesinde "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" düzenlenmiş olduğundan, istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapuda mera vasfı ile kamu orta malı olarak kayıtlı taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meraya el atmanın önlenmesi, kâl istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 2. Meraya el atmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan Köy veya Belediye Tüzel Kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; köy tüzel kişileri arasında kadim mera iddiasına dayalı aidiyetin tespiti ve el atmanın önlenmesi istekli eldeki davada, 1981 yılında yapılan ve 12.11.1987 tarihinde kesinleşen kadastro çalışması ile davalı köy adına tespit gören mera niteliğindeki dava konusu taşınmazlar bakımından 3402 sayılı Kanun’un 12. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 15....
YÖNETİMİ, davaya konu ... beldesi, 4426 parsel sayılı taşınmazın 1982 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında orman sınırı içinde olduğu halde özel mülk olarak tespit ve tescil edildiğini, oysa; yörede 1979 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman kadastrosundaki 13, 14, 15, 16 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren hatta göre orman sınırı içinde kaldığını, ancak; daha sonra yapılan aplikasyon çalışmasında önceki hatta uyulmayıp, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki orman sınır hattının 13, 139, 140, 16 numaralı orman sınır noktalarını birleştiren hatta dönüştürülerek ... bir orman sınır hattının belirlenmesinin yok hükmünde sayılması gerektiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescili ve el atmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır Mahkemece, davanın KABULÜNE, ... beldesi 4426 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapusunun İPTALİ ile orman olarak HAZİNE ADINA TESCİLİNE, el atmanın önlenmesi davasının...
Dava, 4342 sayılı Kanun uyarınca .....verilen mera tahsis kararına itiraz ile mera sicil kaydının iptali, taşınmazın orman olarak Hazine adına tapuya tescili ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1990 yılında kesinleşen arazi kadastrosu ile..... 4342 sayılı Kanun uyarınca yapılıp 23.02.2010 - 27.03.2010 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmeyen mera tahsis çalışması vardır. Yörede orman kadastrosu yapılmamıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 08/10/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara vaki el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme, mümkün değilse taşınmazlar bedelinin tahsili ile ecrimisil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava ve birleştirilen dava kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara vaki el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme, mümkün değilse taşınmazlar bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değerinin biçilmesi yöntem bakımından doğrudur....
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera üzerinde, bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyet belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili belediyenin saptanmasında önem taşır. Bir yerin mera olduğu iddiasıyla belediye veya köy tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istemi ile dava açmasına olanak vardır. Somut olaya gelince; davacı ..., dava konusu taşınmazın öncesinde köy olan ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 2. maddesi gereğince mahalle olarak belediyelerine katılan Arıbahçe köyü adına tahsisli mera olduğu iddiasıyla davayı açmıştır. Yukarıda belirtilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki açıklamalara göre; davacı belediyenin meradan yararlanan tüzel kişilik olarak dava açma ehliyeti bulunmaktadır....
Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak, arsa vasfındaki taşınmaza ise aynı kanunun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, böyle bir inceleme yapmayan ve taşınmazın vasfı (arsa/arazi) belirlenmeden zeminine soyut ifadelerle değer biçen...