Hukuk Dairesi'ne ilişkin iş bölümü kurallarının 1. maddesinde" 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " ile 2. Maddesinde "Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan el atmanın önlenmesi, taşınmaz ve muhtesat bedellerinin tahsili davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" düzenlenmiş olduğundan, istinaf incelemesi görevinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu, dairemizin görev alanı dışında kaldığı sonuç ve kanaatine varılmış, 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi uyarınca; Dairemizin görevsizliği ile dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1- Hakimler Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/07/2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı gereğince, dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Bu durumda öncelikle Konya Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün 08.11.2018 tarihli yazısı ekindeki haritalar itibariyle davalının kullandığı yerin komisyonca mera vasfı değiştirilen yerlerden olup olmadığı fen bilirkişisine tespit ettirilmeli, davaya konu yerin mera komisyonunca mera vasfı değiştirilen yerlerden olduğunun tespit edilmesi halinde taşınmazın vasıf değişikliğinin mera komisyonu kararına rağmen neden tapu kayıtlarına tescil edilmediğini ilgili tüm kurumlardan sorulup vasıf değişikliği tescil işleminin akibeti ve ilgili mera komisyon kararının halen geçerli olup olmadığı ortaya çıkartılmalı, davalıya aşamalardaki beyanları itibariyle taşınmazın köy yerleşim yeri olarak kendisine tahsis edilmesine ilişkin belgelerini sunması için imkan verilmeli bu husus aynı zamanda ilgili belediyelerden ve kurumlardan sorulmalı, taşınmazı ilişkin tüm imar planları getirtilmeli davaya konu yerin imar planındaki durumu tespit edilmeli, gerekirse bu tahsis işleminin sonucu beklenip beklenmeyeceği...
Dolayısı ile, mera uyuşmazlıklarında husumet yararına tahsis işlemi yapılan köy veya köyler ile Belediyelere düşer. Kısaca, mera komisyonlarına uygulamadan dolayı husumet düşmeyeceğinden, mera komisyonu aleyhine açılan dava da bu nedenle reddedilmelidir. Mahkemece, değinilen hususun gözetilmemesi de doğru olmamıştır. Karar bu nedenle de Mera Komisyonu Başkanlığı yararına bozulmalıdır. SONUÇ: Davalı ... kişiliğinin bütün temyiz itirazlarının yukarıda 1.bendde yazılan nedenlerle reddine, hükmün 2. bent uyarınca davacı Hazine, 3.bent gereğince de davalı Mera Komisyonu Başkanlığı yararına BOZULMASINA, 03.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi'nce, uyuşmazlığın orman iddiası ile açılan mera komisyon kararının iptali istemine ilişkin olduğu nedeniyle Yargıtay 20.Hukuk Dairesine aidiyet kararı verilmiş, 20.Hukuk Dairesi'ncede dairemizin görev alanına girdiğinden bahisle aidiyet kararı verilmiştir. Ne var ki, iki mahkeme görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse merci tayini yoluna gidilir. Dosya içeriğine göre İkinci Mahkeme kararı olan Gaziosmanpaşa Kadastro Mahkemesinin 26/09/2012 tarihli , 2011/07 esas, 2012/14 karar sayılı kararı davacı ... Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle söz konusu karar kesinleşmemiştir.Temyiz edilen karar Kadastro Mahkemesince verildiğinden ve orman iddiası ile açılan mera komisyon kararının iptali istemine ilişkin olduğundan, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Alacak KARAR Dava, mera parseline el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarih, 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 28.01.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
Öte yandan zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça(mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır...davalının iradesi dışında idari işleme dayalı olarak tecavüzlü durumun oluştuğu gözetilerek yapının kaim bedelinin davalıya ödenmesi sureti ile el atmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerektiğine kuşku yoktur. Ayrıca tecavüzlü durum idari işlemden kaynaklandığına göre davalının kusurunun bulunduğundan söz edilemez. Yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden de davalının sorumlu tutulmayacağı kuşkusuzdur...Yapının kaim değerinin keşfen saptanması, davacıya depo ettirilmesi, ondan sonra el atmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, HMK' nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Başkanlar Kurulu'nun 26.1.2009 gün ve 1 sayılı kararı ile “orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, orman kadastrosu ve orman rejimi dışına çıkarma ile ilgili tutanak ve haritaların uygulanmasını veya orman araştırması yapılmasını gerekli kılan, Hazine ve orman yönetiminin taraf olduğu kadastro tespitine itiraz, tescil ya da tapu iptali-tescil, tapu kayıtları üzerindeki orman ve 2-B madde şerhleri ile bu alanlardaki muhtesat ve zilyetlik şerhlerinin kaldırılması veya konulması, el atmanın önlenmesi istekleri ile ilgili olarak: kadastro, asliye ve sulh hukuk mahkemelerince verilen kararların temyiz incelemesinin 2.2.2009 tarihinden itibaren 20.Hukuk Dairesince yapılmasına” karar verilmiştir. Davaya konu taşınmazın sınırında orman bulunduğundan davada orman araştırması yapılması gerekmektedir. Açıklanan bu olgular gözetildiğinde 2797 sayılı Yargıtay Yasası ve ilgili Başkanlar Kurulu kararı uyarınca verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yüksek (20)....
Başkanlar Kurulunun 26.1.2009 gün ve 1 sayılı kararı ile “orman kadastrosu kesinleşmiş olsun olmasın, orman kadastrosu ve orman rejimi dışına çıkarma ile ilgili tutanak ve haritaların uygulanmasını veya orman araştırması yapılmasını gerekli kılan, hazine ve orman yönetiminin taraf olduğu kadastro tesbitine itiraz, tescil yada tapu iptali-tescil, tapu kayıtları üzerindeki orman ve 2-B madde şerhleri ile bu alanlardaki muhtesat ve zilyetlik şerhlerinin kaldırılması veya konulması, el atmanın önlenmesi istekleri ile ilgili olarak: kadastro, asliye ve sulh hukuk mahkemelerince verilen kararların temyiz incelemesinin 2.2.2009 tarihinden itibaren 20.Hukuk Dairesince yapılmasına” karar verilmiştir. Dava konusu 194 ada 3 parsel sayılı taşınmazın sınırında orman bulunduğundan davada orman araştırması yapılması gerekmektedir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, verilen hükmün temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası ve ilgili Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yüksek (20)....
Davalı-birleşen dosya davacısı, davacının dava konusu yeri kendisine sattığını ve bedelini aldığını, iyi niyetle ödediği bedelin ve yaptığı muhtesat bedellerinin davacı tarafından ödenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini dilemiş; birleşen dava dosyası ile, ev ve muhtesat bedelinin gerçek değerin tespiti ile 10.000,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin 08.11.2010 tarih ve 2010/6041 Esas, 2010/14683 Karar sayılı bozma ilamına uyularak, asıl dava yönünden davalı ...'nin davacılar murisine ödediği bedelin güncellenmiş değeri olan 1.945,77 TL için davalı ...'ye hapis hakkı tanınmak suretiyle taşınmazın 500 m2 lik kısmına el atmanın önlenmesine, muhtesat bedeli olarak depo ettirilen 14.541 TL nın karar kesinleştiğinde davalıya verilmesine, davalı-birleşen dosya davacısı ... tarafından davalı ...'...