Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı ... kendi belde sınırları içinde kalan ve beldenin kadimden beri kullandığı 113 ada 3 parsel sayılı 35.000 m2 alana sahip meranın Mera Tahsis Komisyonunun kararı ile davalı köy tüzel kişiliği adına tahsis edildiğini belirterek dava konusu taşınmazın davalı köy tüzel kişiliğine tahsisine ilişkin 24.09.2004 tarihli mera komisyonu kararının iptali için dava açmıştır. İptali istenen Mera Komisyonu kararı 24.09.2004 tarih 30 numaralı karar olup, 18.10.2004-17.11.2004 tarihleri arasında askı ilanının yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, eldeki dava 23.09.2008 tarihinde açılmış olduğundan 30 günlük askı ilan süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, 4342 sayılı mera kanununun 21/2 madde uyarınca 30 günlük süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 5 yıllık süre içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir....
Mahkemece çekişmeli taşınmazın temyize konu bölümünün tarım arazisi olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının davacı taraf lehine gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve uygulama yeterli değildir. Meralar hakkında açılacak davaların Hazine yanında taşınmazın bulunduğu Köy Tüzel Kişiliğine de yöneltilmesi zorunlu olduğu halde yasal hasım olan Burunören Köyü Tüzel Kişiliği davaya dahil edilmemiş; çekişmeli taşınmaz mera olarak tespit edildiği halde yöntemince mera araştırması yapılmamış, mera parselinin kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı belirlenmemiş, komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilmemiş, uygulamada bu kayıtlardan yararlanılmamış, hava fotoğrafları ile fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar yönünden de araştırma ve inceleme yapılmamıştır....
Bu süre içinde ilgili komisyonlar tarafından mera, yaylak ve kışlakların tespit ve tahdidi yapılarak durum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne intikal ettirilir. Komisyonlar yukarıda belirtilen süre içerisinde mera tespit ve tahdit işlemlerini yapmadığı takdirde bu işlemler 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre Kadastro Komisyonlarınca gerçekleştirilir. Yine 4342 sayılı Kanunun 9. maddesine göre; Mera Tahsis Komisyonları, Kadastro Komisyonları gibi çalışır, meraların tespit ve tahdidini yapar, haritalarını tanzim ederek bu yerleri sınırlandırır. 4342 sayılı Mera Kanununun 10.maddesine göre de; mera, yaylak ve kışlaklar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16.maddesinin B bendine göre düzenlenen özel siciline kaydedilir. Bu açıklamalardan ve kanuni düzenlemelerden anlaşılacağı gibi, mera tespit ve tahsis komisyonları da kadastro komisyonları gibi çalışırlar. Meraların hangi köy ve köylere veya belediyelere ait olduğunu belirler ve özel siciline yazılıp sınırlandırılmasını sağlarlar....
Köyü Tüzel Kişiliğine tahsis yapıldığı ve köy tüzel kişiliğinin sona ermesi ile Çankaya Belediyesi adına tescilinin yapılması gerektiği iddiasının hukuka uygun olmadığını, taşınmazın tapu kaydının "kamu ortak malı olarak" terkin edilmesinin sebebinin Bakanlar Kurulu Kararı gereğince Ankara Valiliği İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yazdığı 18.07.2013 tarih ve 20527 sayılı yazılı Kararı olduğunu, bu kararın "usulde paralellik" ilkesi gereği iptal edilmeden terkin talebi ile tapu iptali ve tescil talebinin dinlenemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Tüzel Kişiliği dilekçesinde sınırlarını belirttiği dava konusu meranın kadimden beri köylerin kullanımında olduğu halde davalı köy adına tespit davalı köy adına tespit edildiğini belirterek kullanım haklarının tesbitini, Eldeki dava ile birleştirilen ve yine aynı davacı tarafından açılan davada ise aynı gerekçelerle müdahalenin önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davacı ... Tüzel Kişiliği tarafından açılarak birleştirilen davada ise söz konusu meradan davacı ve davalı köyün müşterek olarak yararlandığını belirterek muarazanın giderilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı köy tüzel kişiliği davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacı köylerinin açmış oldukları davaların reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı ... Tüzel Kişiliği ve birleştirilen davanın davacısı Alkayaoğlu Köyü Tüzel Kişiliği temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.05.2013 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, İl mera komisyonu kararının iptali istemi ile açılmıştır. Kural olarak bu tür davalar lehine tahsis yapılan belediye ve köy tüzel kişiliklerine karşı açılır. ... Mera Komisyon Başkanlığının yetkisi mera, yaylak kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi ile sınırlı olup aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmamaktadır....
Mera Kanununun 6. maddesine göre mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı olarak çalışan teknik ekiplerdir. Tahsis, Mera Kanununun 3. maddesinde; çayır, mera, yaylak ve kışlakların kullanımlarının verimlilik ve sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde düzenlenerek, münferiden ya da müştereken yararlanılmak üzere bir veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılması olarak tarif edilmiştir. Kuşkusuz bir tahsis işleminin yapılabilmesi o konuda yasal düzenleme olmasına bağlıdır. Tarihi sürece bakıldığında, Osmanlı Hukukunda tahsisin kesin nitelikli olan padişah buyruk ve iradesini gösteren belgelerle (fermanlarla) yapıldığı görülmektedir. Davadaki davacıların dayanağı, az yukarıda sözü edilen padişah buyruk ve iradesini gösteren zilkade 1253 tarihli fermandır....
iptali ile söz konusu taşınmazların Yenikonak Köyü Tüzel Kişiliği adına sınırlandırma ve tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Köyü Tüzel Kişiliği Sebenardı köyünde 87 numaralı Orman Kadastro Komisyonunun 6831 sayılı Kanunun 1, 2 vd. maddeleri gereği yaptığı çalışmada köye ait yaylakların Devlet ormanı sınırı içinde bırakıldığını belirterek bu kısma ilişkin orman kadastrosunun iptali ile taşınmazın ... köyü yaylası ve otlakiyesi olduğunun tespiti ve tesciline karar verilmesi isteminde bulunmuş olup mahkemece, bölgede mera tahsisi yapılıp yapılmadığı sorulup saptanmamış, mera tahsis haritası ve eki belgeler getirtilerek zemine uygulanmamıştır. Yörede 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığının mülkî amirlikten sorulup saptanması, yapılmış ve bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise yayla tahsis haritası ve eki belgeler yerinden getirtilmesi için dosya Dairenin 16.12.1015 tarihli iade kararı ile mahkemesine iade edilmiş, gelen cevabi yazılardan yörede mera tespit çalışmalarının 2011 yılında yapıldığı anlaşılmıştır....
Mera komisyon çalışmaları yetkili mera komisyonunca yapılarak mera olduğu tespit ve ilgili köy veya belediye tüzel kişiliğine tahsis edilen yerlere ilişkin davaların 4342 sayılı Mera Kanununun 13. maddesi hükmünce 30 günlük askı ilan süresi içinde açılması gerekir. 30 günlük ilan süresi içinde haklarında dava açılmayan kararlar kesinleşeceğinden, bu süreden sonra mülkiyet iddiası dışındaki davanın dinlenme olanağı yoktur. O halde mahkemece; dava konusu 349 ada 300 parsele ilişkin mera komisyonu çalışmalarını içerir dosya ilgili mera komisyonundan getirtilmeli, mera komisyonu çalışmalarında 349 ada 300 parsele ilişkin ne gibi işlemler yapıldığı ve bu işlemlerin sonuçlarının hangi tarihte ilan edildiği ilan tarihine göre davanın süresinde olup olmadığı belirlenmeli, dava 30 günlük askı ilan süresi içinde açılmışsa istemin esası incelenmeli aksi halde komisyon çalışmaları ve kararlar kesinleşeceğinden istem reddolunmalıdır....