Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bir fark bulunmadığının görüldüğü, kaldı ki, davacı tarafın çekişmeli taşınmazın yaylak olarak sınırlandırılmasına ilişkin talebi, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince aynı zamanda mera olarak sınırlandırma istemini de içerdiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi beyanlarına göre, çekişmeli taşınmaz üzerinde yılın belli dönemlerinde dahi olsa herhangi bir yerleşimin bulunmadığı ve taşınmazın yaylak olarak değil, civar köylerde ikamet eden köylüler tarafından hayvan otlatmak amacıyla mera şeklinde kullanıldığının anlaşıldığı, öte yandan, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından hava fotoğrafları üzerinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu raporunda da çekişmeli taşınmazın mera vasfında olduğunun açıkça belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Antalya ili Korkuteli ilçesi Yukarıkaraman Yaylası 207 ada 5 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve mera niteliği...

    bir fark bulunmadığının görüldüğü, kaldı ki, davacı tarafın çekişmeli taşınmazın yaylak olarak sınırlandırılmasına ilişkin talebi, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince aynı zamanda mera olarak sınırlandırma istemini de içerdiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi beyanlarına göre, çekişmeli taşınmaz üzerinde yılın belli dönemlerinde dahi olsa herhangi bir yerleşimin bulunmadığı ve taşınmazın yaylak olarak değil, civar köylerde ikamet eden köylüler tarafından hayvan otlatmak amacıyla mera şeklinde kullanıldığının anlaşıldığı, öte yandan, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından hava fotoğrafları üzerinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu raporunda da çekişmeli taşınmazın mera vasfında olduğunun açıkça belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Antalya ili Korkuteli ilçesi Yukarıkaraman Yaylası 207 ada 5 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve mera niteliği...

      "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacılar ..... ve ......... tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Muhdesat aidiyetinin tespiti davasının hangi hallerde açılacağı doktrinde ve Yargıtay kararlarında açıklanmıştır. Bu tür bir davanın ancak taraflar arasında görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasının varlığı ya da kamulaştırma işlemine tabi tutulan taşınmaz üzerindeki muhdesatlar hakkında görülebileceği benimsenmiştir. Taraflar arasında görülmekte olan “tenkis” veya “tapu iptali ve tescil” davaları, aidiyet tespiti davası yönünden hukuki yararın mevcut olduğunu göstermez. Bu husus dava şartı olup, resen gözetilmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptal tescil-muhdesatın aidiyetinin tespiti-tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın tapu iptal tescil-kat mülkiyeti kurulması-muhdesatın aidiyetinin tespitine yönelik karar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davacılardan ... yönünden feragat nedeniyle reddine; davacı ...'ün tazminat talebi yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılardan ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29/07/2015 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/12/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine, meraların aidiyetinin tespiti talebi Kadastro Mahkemesinin görevi dışında olduğundan bu yöndeki talebin görev yönünden reddine, çekişmeli 117 ada 28, 122 ada 16, 125 ada 44 ve 144 ada 214 parsel sayılı taşınmazların mera olarak sınırlandırılıp, özel sicile yazılmasına karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli 117 ada 28 parsel, 122 ada 16 parsel, 125 ada 44 parsel ve 144 ada 214 parsel sayılı taşınmazların mera olduğu kabul edilerek mera olarak sınırlandırılmasına, özel sicile yazılmasına karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli 117 ada 28 parsel, 122 ada 16 parsel, 125 ada 44 parsel ve 144 ada 214 parsel sayılı taşınmazların mer'a olup olmadığına ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-MUHTESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ Taraflar arasındaki davadan dolayı Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.09.2015 gün ve 2013/89 Esas , 2015/371 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 16.04.2019 gün ve 2016/1918 Esas , 2019/2692 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı ... vekili ile davalı ... vekili ve süresinden sonra davalı ... tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi ,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava,yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti istekleriyle açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve Dairece bozulan karara karşı davacı ... vekili ile davalılar ... vekili ve ... tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuş ise de; 1-Davalı ...'...

                Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, ırsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek davacı adına tescilini istemiş, 21.02.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile tescil olarak açtıkları davanın mütemmim cüzlerin aidiyetinin tespiti ve tescili olarak düzeltilmesi talep etmiştir. Mahkemece, davanın mütemmim cüzlerin aidiyetinin tespiti yönünden kabulü ile 18.07.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (B), (C) ve (E) harfleri ile gösterilen bağ vasfındaki taşınmazlarda davacının mülkiyet hakkı kazandığının tespitine karar vermiştir. Hüküm davalı Hazine ve ....vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

                  Her ne kadar mahkemece dava, davacı vekilinin ıslah mahiyetinde olmayan 03/03/2021 tarihli dosyaya sunduğu "davanın esas olarak muhdesat aidiyetinin tespiti" olduğuna dair dilekçesi ve 16/06/2021 tarihli duruşmada "dava konusunun muhdesat aidiyetinin tespiti olarak anlaşılması gerektiğine" dair beyanına MUHDESAT TESPİTİ olarak kabul edilmiş ve buna göre yargılama yapılarak gerekçeli kararda bu konu üzerinden tesis edilmiş ise de; Esasen davacı vekilinin sunmuş olduğu 03/03/2021 tarihli davanın konusunun açıklanmasına yönelik dilekçesinin harçlandırılmamış ve usule uygun ıslah dilekçesi mahiyetli olarak taraflara tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür....

                  Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu 117 parsel sayılı taşınmazın 20.09.1979 tarihinde kesinleşen kadastro sonrası mera vasfıyla 138.750 m2 olarak tescil edildiği, 20.301,87 m2’lik kısmı ile ilgili Ambar Baraj Göleti içerisinde kalması nedeniyle 30.05.2012 tarihinde İl Mera Komisyonu kararı sonucu tahsis amacı değişikliği yapıldığı, 21.12.2015 tarihinde yapılan ifraz sonucu da 20.301,87 m²'lik kısmın göl alanı olarak 159 parsel numarasıyla ... adına tescil edildiği, 29.04.2016 tarihinde ise göl alanı olarak kullanılmak üzere DSİ Genel Müdürlüğüne kesin tahsisinin yapıldığı, keşif sonrası alınan bilirkişi raporlarına göre; 159 parsel üzerinde yapılar ve ağaçlar olduğu, yapıların hiçbirisinin incelenen hava fotoğrafına göre 2011 Eylül ayı itibarıyla bulunmadığı ve büyük kısmının yaklaşık 6 yaşında olduğu, yapılar dışındaki alanların ise çeşitli meyve bahçesi ve sebze türleri yetiştirmede kullanıldığı, taşınmaz üzerindeki meyve ve yemiş ağaçlarının ise 10-12 yaşlarında olduğunun...

                    UYAP Entegrasyonu