Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 108 ada 23, 24 ve 25 parsel sayılı 4.350,33, 4.107,56 ve 9.607,17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadim kullanım ve kadastro komisyonu kararı ile mera olarak tespit edilmişlerdir. Davacı ... ve arkadaşları, yasal süresi içinde irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parsellerin davacı ... ve arkadaşları adlarına tesçillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Çaldıran Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, köy merasının kullanım hakkının (aidiyetinin) tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya konu taşınmazlar ile ilgili olarak Kadastro Mahkemesinin 2003/2 esasında kayıtlı derdest dava bulunması nedeniyle kadastro mahkemesinin görevli olduğundan, Kadastro Mahkemesi ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25.maddesi uyarınca mera'nın aidiyetine ilişkin davaya bakmakla Kadastro Mahkemesinin değil, genel mahkemelerin görevli olduğundan sözederek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava konusu ......

      Hukuk Dairesinin 30.04.2019 tarih, 2016/11237 E-2019/3792 K sayılı bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir karar verilmemesi ve bozma ilamına uyulmuş gibi mahalli bilirkişi tespiti için kolluğa müzekkere yazılması doğru olmamıştır. 2-Mahkemece, re’sen belirlenen mahalli bilirkişi isimleri hakkında tarafların beyanları alınmadan ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 272’inci maddesinde belirtilen ret ve çekinme sebepleri ileri sürme imkanı tanınmadan keşif kararı verilerek keşif yapılması da doğru görülmemiştir. 3-Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıkların çekişmeli mera veya yayla ile herhangi bir yararlanma ilişkisi bulunmayan, yansız anlatımda bulunabilecek, yöreyi iyi bilen ve çevre köy ya da kasabalarda yaşayan yaşlı kişilerden seçilmesi gerekmektedir....

        , kullanımda iken müdahale sonucu kullanılamaz hale gelen bir binanın söz konusu olmadığı, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19 uncu maddesine eklenen ek fıkra ile muhdesat aidiyeti hususunda dava açma hakkı tanınmış ise de devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kamuya ait mera niteliğindeki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacakları, bu taşınmazların zilyetlikle edinilemeyeceği, bu nedenle bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde meydana getirilen muhdesatlara da hukuki değer verilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda kanunilik ilkesinin somut olayda yer bulduğu, talebe konu muhdesatın nitelikleri gözetildiğinde idarenin eylemsizliğinin davacıyı meşru bir beklenti içerisine sokmadığı, taşınmazın vasfının değiştiği ve ham toprak vasfıyla tapuya kaydedildiği anlaşılmış ancak dava tarihi ve tespiti istenen muhdesatın yapıldığı tarih de gözetildiğinde taşınmazın mera vasfında olduğunun açık olduğu ve bu hususun davanın esasını etkilemediği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir...

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar Maliye Hazinesi vekili ve kayyım vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, terditli olarak açılan davada, tapu iptali ve tescil, kamulaştırma bedelinin davacıya aidiyetinin tespiti taleplerinin reddine, taşınmaz üzerindeki yapıların tespiti talebinin ise kabulüne, davaya konu 19 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki, 16.04.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda belirtilen tek katlı dükkan ve müştemilatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine, fen bilirkişisi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiştir....

            Bilindiği üzere mera komisyonu çalışmaları ile mera kapsamına alınan taşınmazlar hakkında kesinleşmiş bir mera tahsis kararı yok ise bu aşamada dava açmakta da hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle dava konusu taşınmazın ne şekilde mera kapsamına alındığı kesin olarak tespit edilmelidir. Mera komisyonu çalışmaları kesinleşmemiş ve öncesinde kadastro tespiti veya toprak tevzi komisyonunca mera olarak tahsis edilmiş ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu ve 4342 sayılı Kanun hükümleri uyarınca; Mera Komisyonunun tahsis kararı var ise 4342 sayılı kanun hükümleri uyarınca hukuki durumu değerlendirilmeli ve dava hak düşürücü süre içinde açılmış ise işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılmalıdır. Ayrıca davacıların beyanına göre dava konusu taşınmazın Ünye Kadastro Mahkemesinde davalı olduğu bildirilmiştir. Kadastro mahkemeleri taşınmazın nitelik ve geometrik durumunu tespitle görevlidir. Aidiyet tespiti ise genel mahkemelerin işidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2000 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Tatlıcak Belediye vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera üzerinde aidiyet iddiası ile açılmıştır. Mahkemece istem hüküm altına alınmış, kararı davalı ... Tüzel Kişiliği ile Hazine temyiz etmiştir. Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına, bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Mera yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanabilir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mülkiyet Tespiti, Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal-tescil ve taşınmaz üzerindeki muhtesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/c maddesi de gözetilerek öncelikle inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.28.02.2011 (Pzt.)...

                  Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla, içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl davada davacı ..., davalı ... köyünün meraya müdahalesinin men’i ve meranın köylerine aidiyetinin tespitini; birleşen davada da davacı ..., davalı ... köyünün meraya müdahalesinin men’i ve meranın köylerine aidiyetinin tespitini istemiştir....

                    bir fark bulunmadığının görüldüğü, kaldı ki, davacı tarafın çekişmeli taşınmazın yaylak olarak sınırlandırılmasına ilişkin talebi, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince aynı zamanda mera olarak sınırlandırma istemini de içerdiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık ve yerel bilirkişi beyanlarına göre, çekişmeli taşınmaz üzerinde yılın belli dönemlerinde dahi olsa herhangi bir yerleşimin bulunmadığı ve taşınmazın yaylak olarak değil, civar köylerde ikamet eden köylüler tarafından hayvan otlatmak amacıyla mera şeklinde kullanıldığının anlaşıldığı, öte yandan, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından hava fotoğrafları üzerinde yapılan incelemeler sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu raporunda da çekişmeli taşınmazın mera vasfında olduğunun açıkça belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, Antalya ili Korkuteli ilçesi Yukarıkaraman Yaylası 207 ada 5 parsel sayılı taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına ve mera niteliği...

                      UYAP Entegrasyonu