Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2004 gününde verilen dilekçe ile yaylanın aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, davalı belediyenin hiçbir ... olmamasına rağmen Çınar ilçesi, ... Belediyesi sınırları içindeki Karacadağ eteklerinde bulunan kadim yaylayı kullanmalarına engel olduğunu ve kullanma parası istediklerini belirterek yaylanın kullanma hakkının kendilerine ait olduğunun tespiti ile elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemişlerdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.05.2009 gününde verilen dilekçe ile mera aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 31.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı... Köyü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılama ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Dava dava konusu yaylanın aidiyetinin tespitine ilişkindir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre özellikle uzman bilirkişiler tarafından Mera Kanunu 11 inci maddesi uyarınca taraf köylerin ihtiyaç tespiti gözetilerek davanın kabulüne karar verildiğine göre davalıların aşağıda yazılı nedenler dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava, yaylanın kullanım hakkının tespiti istemine ilişkindir. Taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığından harç ve vekalet ücreti maktu olarak alınması gerekirken nispi alınması doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Tapu iptali ve tescil davası kabul edildiği takdirde muhdesat aidiyetinin tespiti konusunda hüküm kurulması mümkün değildir. Kademeli isteklerden birinin reddedilip diğer isteğin kabul edilmesi halinde ret edilen kademeli istek bakımından ayrı bir vekalet ücreti tayin ve takdir edilmeyeceğine göre, tapu iptali ve tescil talebinin feragat sebebiyle reddinden dolayı davalı hazine yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerindedir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meranın aidiyetinin belirlenmesi, zilyetliğe dayalı tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa ... olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 ... Mera Kanunu m.3,4). 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.8.1984 gününde verilen dilekçe ile mera sınırlandırmasının iptali ve aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına, bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

                Davaya müdahil olan ..., ..., ... ve ... dava edilen yerlerin kendilerine atalarından kalan ve zilyetliklerinde bulunan kadim arazileri olduğunu bu nedenle davanın reddini savunmuşlardır. Yargılama sırasında davacı Harunuşağı Köyü ve davalı Topallı Köyleri 6360 sayılı Kanun uyarınca tüzel kişiliklerini kaybetmiş olduğundan mahalle olarak bağlandıkları Akçadağ ve Elbistan Belediye Başkanlıkları davaya katılarak taraf teşkili sağlanmış, iddia ve savunmaları alınmış ve mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ... temyiz etmiştir. Dava, meranın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

                  Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bağşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, kadastro öncesi mirasçılık hakkına dayalı tapu iptali ve tescil ile paydaş olunan başka bir taşınmazdaki muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup, mahkemece iptal tescil isteğinin kabulüne, tespit isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından muhdesatın aidiyetinin tespiti isteği yönünden temyiz edilmiştir. Temyiz edenin sıfatı ve davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu