Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davaya konu 510 parsel sayılı taşınmazın mera vasfıyla 126.400 m2 olarak tescil edildiği, dosya içerisinde yer alan tapu kaydından kadastro çalışmalarının hangi tarihte kesinleştiğinin anlaşılamadığı, 08.01.2016 tarihinde yapılan ifrazen taksim uygulamasıyla 126.400 m² olarak ham toprak vasfıyla Maliye Hazinesi adına tescil edildiği, dava konusu muhdesatın da mera vasfını yitiren ve ham toprak vasfıyla hazine adına kayıtlı 510 nolu parselde kaldığı ancak 2016 yılında yapılan keşif itibariyle 30 yıl önce yapıldığı, DSİ 26.05.2021 tarihli yazı içeriğine göre de; taşınmazın ...Barajı ve Hes projesi Göl alanından tamamen etkilendiği anlaşılmaktadır. Ne var ki; dava konusu taşınmazın hangi tarihte kadastro çalışmasının kesinleştiği ve muhdesatın bu tarihten önce mi sonra mı yapıldığı hususları açıklığa kavuşturulmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki dava konusu taşınmazlarda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili, birleşen dava ise tescil harici alanda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, ... ile Maliye Hazinesi vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, dava konusu taşınmazlarda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili, birleşen dava ise tescil harici alanda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... ve Maliye Hazinesi vekillerince temyiz edilmiştir....

      Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera komisyon kararının iptali, yaylanın aidiyetinin tespiti ve tahsisi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davalı ... vekili olarak davayı takip eden ve hükmü temyiz eden Avukat ...'a Şebinkarahisar Belediye Başkanı tarafından düzenlenerek verilmiş vekaletnameye dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Sözü edilen vekaletnamenin ilgilisinden temini ile evrak arasına konulmasından sonra incelenmek üzere yeniden Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 18/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meranın aidiyetinin tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.07.2014 gün ve 2014/1592-9192 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı köy vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, kadimden beri davacı köyün merası olarak kullanılan ve resmi belgelerde de bu şekilde yer alan 59 parsel no'lu meranın 1970 yılında ... Kadastro Müdürlüğünce yapılan tespit sırasında davalı köy sınırları içerisinde gösterildiğini, mera siciline de intifa hakkı sahibi olarak davalı köyün yazıldığını, davalı köy aleyhine açılan ve halen Yargıtay'da temyiz aşamasında bulunan ......

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/3661 Esas 2022/1525 Karar sayılı karar ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava mera tahsis kararının iptali ile meranın köye aidiyetinin tespiti isteminden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine iş bu karar davacılar tarafından istinafa konu edilmiş ise de, bilindiği üzere 3402 sayılı yasanın 16. maddesi gereğince meralar kamu mallarından sayılırlar ve kamu mallarının öncelikli temsilcisi Hazine ve Köy Muhtarlığıdır. Gerçek kişilerin veya mahalle muhtarlarının bu tür davalarda aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.10.2008 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyetinin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... temsilcisi, davalı köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 324 tahrir No'lu mera kaydı ile köylerine ait kadim meralarının davalı ... adına sınırlandırıldığını, 115 ada 17, 18, 19 ve 20 parsellerin köylerine ait olduğunun tespiti ile özel siciline kaydını istemiştir. Davalı, yargılama aşamalarında davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dava, meranın aidiyetinin tespiti ve sınırlandırılması istemine ilişkindir....

                Davalı köy tüzel kişiliği, dava konusu taşınmazın köylerine ait kadim mera olduğunu ve taşınmazın bulunduğu yerde mera komisyonunun faaliyete başladığını ve mahkemenin görevli olmadığını savunmuştur Mahkemece, dava konusu meranın kadimden beri taraf köylerin müştereken yararlandıkları mera olduğu gerekçesi ile 109 ada 199 parsel sayılı merada davacı ve davalı köyün müştereken yararlanma haklarının bulunduğunun tespiti ile bu hususun mera özel siciline yazılmasına karar verilmiştir....

                  Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu