Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

imzalanmasından dolayı yapılan bir harcama olduğundan bu harcamanın menfi zarar kapsamında değerlendirilebileceği, sözleşmenin feshinde taraflar ortak kusurlu olduğundan tarafların birbirinden menfi zarar talebinde bulunamayacakları anlaşılmış ve bu nedenden ötürü davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, eser Sözleşmesinden kaynaklı hakediş bedellinin tahsili ile sözleşmenin ihlali ve haklı nedenle feshe bağlı olarak uğranılan maddi zararların tahsili istemine ilişkindir. Birleştirme talep edilen .... ATM ... Esas sayılı dosya Uyap üzerinden temin edilerek incelenmiş olup dava dilekçesi tetkik edildiğinde bu davanın davacıları tarafından aynı sözleşme ve protokol ilişkisine dayalı olarak sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı olarak tazminat davası açıldığı, her iki davanın da aynı sözleşme ve protokolden kaynakladığı, tahkikat aşamalarının birlikte yürümesinin hem usul ekonomisi hem de çelişkili kararların engellenmesi açısından zaruri olduğu anlaşılmakla HMK 166 Maddesi gereğince birleştirme talebi yerinde görülmüş olup aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM / Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; 1-Mahkememizin bu dosyası ile .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

      GEREKÇE: Dava, sözleşmeden dönme hakkının kullanılması sebebiyle menfi zararın tazmini talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesidir. Taraflar arasındaki anlaşmaya ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmasa da sipariş formu ve faturanın içeriğinden sözleşmenin konusu ve kapsamı anlaşılmaktadır. TBK md. 470’ye göre eser sözleşmeleri, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Malzemenin iş sahibi tarafından temin edilmesi sözleşmenin niteliğini etkilemez. Zira TBK md. 472 uyarınca malzemenin iş sahibi tarafından temin edilmesi kararlaştırılabilir. Yüklenici, sözleşme kapsamında üstlendiği işi mesleki ve teknik kurallara uygun olarak, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. İş sahibinin ise, bedel ödeme borcu bulunmaktadır. Bedel ödeme borcu, eserin teslim edilmesiyle birlikte muaccel hale gelir. Eserin kabulü TBK md. 477’de düzenlenmiştir....

        Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

          Menfi zarar; uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden, sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkmaktadır. Bu husus mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 108 inci maddesindeki düzenlemeyle 6098 sayılı TBK 125/3 maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmaktadır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Menfi zarar kapsamında istenebilecek zarar kalemleri arasında, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zararlar, dava masrafları v.b. Kalemler bulunmaktadır. Kural olarak menfi zarar alacaklısı, öncelikle uğradığı zararın varlığını, ardından ise borçlunun eylemiyle oluşan zarar arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmekle yükümlüdür....

            Davacı tarafça, teminatın iadesi, ödenmeyen 8 günlük hakediş bedeli ve sözleşmenin haksız feshi dolayısıyla eldeki dava açılmış, yargılama aşamasında teminat mektuplarının iadesi dolayısıyla teminat mektupları ile ilgili bir talepleri bulunmadığı yönünde davacı vekili tarafından beyanda bulunmuştur. Öncelikle, sözleşmenin davacı şirketin kusuru olmadan feshedilmesi nedeniyle davacının uğradığı zararın niteliği ve miktarı üzerinde durulması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar, müspet zarar olabileceği gibi menfi zarar da olabilir. Bu tür bir zarar ayrımı, sözleşme sorumluluğunda söz konusu olmaktadır. Genel olarak menfi zarar, sözleşmenin kurulmamasından veya geçerli olmamasından; müspet zarar ise sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan zararı ifade eder....

            Dosya içeriğine, toplanan delillere, sözleşmenin feshinde sözleşmenin imzalandığı tarihten 10 ay boyunca nedensiz yere inşaat yapımı için işe başlamayan yüklenicinin kusurlu bulunmasına, kaldı ki arsa sahibinin sözleşmenin feshinde bir an kusurlu olduğu düşünülse bile davacının sözleşmenin yapılmamasından ötürü uğradığı menfi zararını ve diğer tazminat alacaklarının olduğunu sunduğu delilleri ile ispatlayamamasına, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde ve hükmün fer'ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanunu'nun 108. (6098 sayılı TBK'nın 125/son) maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir....

              Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanunu'nun 108. (6098 sayılı TBK'nın 125/son) maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/136 Esas KARAR NO : 2021/284 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/03/2020 KARAR TARİHİ : 14/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı şirket arasında 12.11.2019 tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkili firmanın davalının yapımını üstlendiği Kuzey Marmara Otoyolu (3....

                  UYAP Entegrasyonu