WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, Borçlar Yasasının 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türünü oluşturan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, kira giderimi ve menfi zarar istemine ilişkindir....

    Bu zarar, gerek öğretide ve gerekse Dairemizin uygulamasında menfi zarar olarak kabul edilmektedir. Menfi zarar kapsamına; sözleşme yapılmasına güvenilerek başka bir sözleşme fırsatının kaçırılmasından doğan zarar, sözleşme giderleri, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar ve dava masrafları girer. Olaydaki menfi zararın hesabında izlenecek yol ise, yukarıdan beri yapılan açıklamaların ışığında; idarenin sözleşmeyi feshettiği 10.4.1995 tarihine ikinci ihale yapılması için geçecek makul süre ilavesiyle ikinci ihale o tarihte yapılsaydı ikinci ihale tarihindeki sözleşme fiyatlarının bulunmasıyla 12.11.1993 tarihli sözleşme fiyatları arasındaki farkı bulmak olmalıdır. Başka bir anlatımla, BK.nun 108. maddesindeki davacı idarenin menfi zararı budur....

      TBK'nın 112. ve devamı maddesine göre; alacaklının, borçludan borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilmesi için, bu yüzden bir zarara uğramış olması gerekir. Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet (olumlu) zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar; Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla, müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Menfi zarar ise, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarardır. Menfi zarar, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır. (-----.)....

        Noterliği 13.02.2013 tarih ve 2577 yevmiye numaralı ek sözleşmelerin feshini, fesih halinde kesin teminatın tahsilini, gecikme nedeniyle oluşan kira tazminatı ile birlikte taraflarınca ödenen emlak vergisi, noter masrafı, yapı denetim ücreti, ipotek tescil giderlerini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda fesih ve cezai şart taleplerinin kabulü ile diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir. Sözleşmenin feshi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Öğreti ve uygulamada menfi zarar, “uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarar” olarak kabul edilmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Mahkemece dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....

            Şirketi ile sözleşme yaptıkları, sözleşme tarihi itibariyle hissedar olan diğer kişilerin katılmadıkları, onay da vermedikleri 21/12/2012 tarih ve 19369 yevmiye numaralı sözleşmenin geçersiz olduğu, sözleşmenin yapılmasına ilişkin noter masrafları, belediye ve vergi dairesine yapılan ödemeler, imar başvurusuna esas harcamalar ile yeni taşeron avanslarının menfi zarar kapsamında talep edildiği, ayrıca sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kâr kaybı talep edildiği, geçersiz sözleşmenin ifasının talep edilemeyeceği gibi, sözleşmenin yapılması nedeniyle uğranılan menfi zarar ve müspet zarar kapsamında kalan kâr kaybının da istenemeyeceği, menfi zarar kapsamında dava konusu yapılan 200.156,12 TL'nin davalı defterinde kayıtlı olduğu belirtilmekle birlikte bu alacağı oluşturan ödemelerin dava dışı ... tarafından yapıldığının dava dilekçesi ve açıklama dilekçesindeki beyanlarla sabit olduğu, alacağın davacı şirkete temlik edildiği öne sürülmediği gibi bunu gösterir belge de sunulmadığı, bu alacak...

              Dava dilekçesinde talep edilen alt yapı giderleri ile personel, ulaşım, nakliye ve konaklama giderleri, sanatçıya yapılan ödemeler, yemek masrafları, menfi zarar kapsamındadır. Sözleşmenin davalı iş sahibince feshinin haksız olması durumda davacı yüklenici kanıtlayabildiği menfi zararlarını isteyebilecektir....

                Asliye Ticaret Mahkemesi Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve teminat mektuplarının iadesi istemlerine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı yapılan başvurular Bölge Adliye Mahkemesince esastan red edilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ... adına Ankara 69. Noterliğinin 19.02.2015 gün, 03245 yevmiye no.su ile düzenlenen vekâletnamenin süreli olduğu ve sürenin 31.12.2015 tarihi mesai bitimi ile sona erdiği belirtildiğinden, temyiz tarihi itibari ile de sürenin sona erdiği anlaşıldığından varsa yeniden düzenlenen vekaletname örneğinin ibraz ettirilmesi, aksi takdirde mahkeme kararının davalı asıla tebliği ile temyiz süresi de beklenildikten ve temyiz isteminde bulunulması halinde gerekli işlemler ikmâl edildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, sözleşmenin feshinin idarenin kusurundan kaynaklandığı, ortak kusurdan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle kararı temyiz etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin haksız feshedildiğinin, maddi zararların ve sözleşmenin haksız feshi nedeni ile mahrum kalınan karın tespiti talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK'nın 107 ve 114 ncü maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesine göre tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Yani, davacının tespit davasına konu yapılan hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.06.2006 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin feshi ve zararın tazmini, birleşen davada, 20.10.2010 gününde verilen dilekçe ile de sözleşmenin feshi ve zararın tazmini, istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 30.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava 30.03.2006 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli zirai ürün kira sözleşmesinin feshi istemi ile açılmıştır. Davacı kiracı Yargıtay bozmasından sonra açtığı birleşen davasında sözleşmenin ademi ifası sebebiyle uğradığı kar yoksunluğu zararı 33.951.12. TL’nin davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu