WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

    Bu konuda her ne kadar davacı vekilinin duruşmadaki ve dilekçesindeki beyanlarında "300.000 TL'nin güncel bedelinin tahsili dışındaki diğer tüm taleplerden vazgeçildiği" yönünde ifadeler mevcut olup, mahkemece de tapu iptali ve tescil isteğinin feragat nedeniyle reddine, sözleşmenin uyarlanması ve tazminat taleplerinin de ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, davacı vekilinin dava dilekçesindeki manevi tazminat dışında kalan 3 ayrı terditli isteğinde de menfi zarar tespiti ve tahsili isteğinin bulunmasına göre, sözleşme gereği ödeyip de güncel değerinden mahrum kaldığını ve karşı tarafın sebepsiz olarak zenginleştiğini iddia ettiği 300.000 TL'nin bizatihi bu menfi zarar kapsamında olması nedeniyle, davacı tarafın dava dilekçesindeki terditli isteklerini sadece 300.000 TL'nin güncel bedelinin tahsili isteğine hasrettiği kabul edilmelidir....

    Hukuk Dairesinin 2014/5192 Esas, 2015/2235 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; haksız takibe dayalı maddi tazminat istemlerinde, takibin haksız olduğunun sabit olması yeterli olup davalının tazminat ile sorumlu tutulması için kötüniyetli olması gerekmemektedir. Öte yandan, menfi tespit davasına konu olan kötüniyet tazminatı, icra hukukuna özgü götürü bir tazminat niteliğinde olup, kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiş olması, genel hükümlere dayanılarak açılan, gerçek zararın tazminine yönelik davalar yönünden engel oluşturmamaktadır. Somut olayda davaya konu icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı tespit edildiğine ve buna ilişkin karar kesinleştiğine göre; yapılan takibin haksız olduğu sübuta ermiştir. Yargıtay kararlarıyla haksız haciz/takip dosyalarında manevi tazminat için benimsenen kötüniyet koşulunun maddi tazminat için de aranması uygun değildir....

      Davalı, konutun teslim tarihi için tarafların kararlaştırması olmadığını sözleşme tarihinin konutun teslimi için öngörülen başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle tazminat isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

        Davalı, konutun teslim tarihi için tarafların kararlaştırması olmadığını sözleşme tarihinin konutun teslimi için öngörülen başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle tazminat isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

          Davalı, konutun teslim tarihi için tarafların kararlaştırması olmadığını sözleşme tarihinin konutun teslimi için öngörülen başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle tazminat isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

            Davalı, konutun teslim tarihi için tarafların kararlaştırması olmadığını sözleşme tarihinin konutun teslimi için öngörülen başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle tazminat isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

              Davalı, konutun teslim tarihi için tarafların kararlaştırması olmadığını sözleşme tarihinin konutun teslimi için öngörülen başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle tazminat isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                Davalı, konutun teslim tarihi için tarafların kararlaştırması olmadığını sözleşme tarihinin konutun teslimi için öngörülen başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönmesi nedeniyle tazminat isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu