Mahkemece davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir Taraflar arasındaki uyuşmazlık, icra takibinin itiraz ile durması üzerine, itirazın iptali davası açılmadan önce borçlunun menfi tespit istemekte hukuki yararı bulunup bulunmadığı noktasındadır. Davalı alacaklı kira alacağının tahsili için davacı hakkında icra takibi başlatmış, davacı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine de icra takibi durmuştur. İtirazın iptaline yönelik herhangi bir dava açılmamış iken davacı borçlu tarafından menfi tespit istemi ile 09/03/2011 tarihinde işbu dava açılmış, davalı alacaklı ise 25/08/2011 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemi ile ayrı bir dava açmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmü gereğince borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde talep konusu çek ile ilgili olarak imzaya itiraz sebebiyle menfi tespit davası açıldığını, bu davada davalı taraf ... ise de adı geçenin çekin üzerinde bulunan ödeme yasağı kararı sebebiyle çeki talep edene ciro ederek takibe koydurduğunu, menfi tespit davasında talep edenin de davaya davalı olarak dahil edildiğini ileri sürerek açılan menfi tespit davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek talebin reddini istemiştir. Mahkemece duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda ; İİK'nın 265. maddesi hükmü çerçevesinde yapılan değerlendirmede talep konusu çekte ihtiyati hacze itiraz eden ...'nun adının keşideci, ciranta vs. hiçbir sıfatla yer almadığı, diğer muteriz ...'nun ise çekin keşidecisi olduğu gerekçesiyle talebin kısmen kabulü ile ... yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddine, ... yönünden ise talebin kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına dair verilen hüküm talep eden vekilince temyiz edilmiştir....
Borçlu kiracının ilamsız tahliye talebinden sonra menfi tespit davası açması icra mahkemesinin İİK 269/c maddesi hükmüne göre alacaklı kiralayanın tahliye talebini incelemesine ve tahliye kararı vermesine engel değildir. Ancak menfi tespit davasına bakan mahkeme, borçlu kiracının talebi üzerine ve teminat karşılığında, tahliye kararının icrasının durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebilir. Kaldı ki borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V.maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez. İcra mahkemesinin tahliye kararı vermesinden sonra menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa tahliye kararının icrası kendiliğinden durur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması - Menfi Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların boşanmalarından sonra açılan yoksulluk nafakasının kaldırılması ve yoksulluk nafakası borcu bulunmadığının tespitine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.03.2013 gün , 2013/1 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 3.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın görevli 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.04.2013 (Pzt) ....
Kayıt Kabul niteliğinde olmayan menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması yönünden İİK'da özel düzeleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Yukarıda bahsi geçen emsal T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi, 2018/2294 Esas, 2019/1663 Karar ile T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, 2018/1612 Esas, 2018/1609 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Hal böyle olunca, davanın tüketicinin açmış olduğu menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması talebinden ibaret olduğu, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğu ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İİK.'nın 235.maddesi uyarınca kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların alacaklarını iflas masasına kaydetmek için açtığı davalardır....
Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır; Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından istirdat talebinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.09.2020 günü temyiz eden davacılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf davalı ... vekili ile davalı şirket adına gelen olmadı. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, dava dilekçesinde aile konutu olan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespiti isteminde bulunmuşlar, mahkemece 04.12.2013 tarihli hükümle davanın reddine karar verilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; hakkında kesinleşen icra takibi olmaksızın yaşlılık aylığına haciz konulan davacının, menfi tespit isteminin, yaşlılık aylığına konan hacze ve yapılan kesintilerin istirdadı amacına yönelik olduğu anlaşılmakla, yaşlılık aylığına konan haczin kaldırılması ve kesintilerin iadesine karar verilmesiyle birlikte buna ilişkin menfi tespit istemininde kabul edildiğinin; gönderilen herhangibir ödeme emri olmayan 2006/10402 takip sayılı icra dosyasına karşı menfi tespit isteminde herhangibir hukuki yarar olmadığının belirgin olması ile temyiz nedenlerine göre, tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin iptali, uygulanan haciz ve bloke işlemlerinin kaldırılması, ... Bank A.Ş. Genel Müdürlüğü hesabına yapılan haczin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olup, mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacı aleyhine usulüne uygun bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek, davacının ... AŞ de bulunan hesaplarına haciz konulması yönündeki işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmış olup, her ne kadar haczin iptali yönündeki karar Dairemizce yerinde görülmüş ise de; borçlu bulunmadığının tespiti isteği bir menfi tespit talebi olmakla, bu konu hakkında herhangi bir hüküm kurulmaması, gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye sebebiyet verdiğinden, menfi tespit talebi yönünden de bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmektedir. ./.. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup "davalının feshettiği sözleşmenin feshinin iptâli, iş bitirme süresinin uzaması nedeniyle verilen gecikme cezalarının kaldırılması, teminat mektubunun iadesi" taleplerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada talep edilen "iş bitirme süresinin uzaması nedeniyle verilen cezaların kaldırılması" talebi, bu cezalar sebebiyle borçlu bulunulmadığının tesbiti niteliğindedir....