Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, menfi tespitistemine ilişkindir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir....

    Ödeme emrinin iptali istemine ilşkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ....04.2006 gün ve 2006/...-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı)....

      Yapılacak iş, Kurum tarafından davacı şirkete gönderilen hangi ödeme emirlerinin iptalini talep ettiklerini davacı vekiline açıklattırmak, iptali talep edilen ödeme emirlerini ve ilgili belgeleri getirtmek, ödeme emirlerinin tebliğ tarihlerini tespit etmek ve buna göre davanın süresinde açılıp açılmadığını belirlemek, dava süresinde açılmış ise dosya kapsamında toplanan delillere göre ödeme emirlerinin iptel edilip edilmeyeceğini değerlendirmek ve hangi ödeme emirlerinin iptal edildiğine dair açık bir hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 04/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

        SONUÇ: Hükmün gerekçesinin son paragrafındaki “26.03.2013 tarih ve 2013/14106 takip nolu ödeme emirlerinin iptali" ibaresinin silinerek yerine “03.04.2013 düzenleme tarihli 2013/015709, 015708, 015710, 015711, 015712, 015713, 015714, 015715 nolu icra takip dosyalarındaki ödeme emirlerinin iptali’" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava, zamanaşımı nedeniyle ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı dvalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine......... istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. ......... verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali, menfi tespit ve ihtirazi kayıtla ödenen primlerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir....

              Şti. unvanlı iş yerinin borçlarından dolayı şirket ortağı/müdürü davacı T1 aleyhine gönderilen 2012/061024, 2012/061025, 2013/087658, 2013/087659 takip numaralı ödeme emirlerinin davacıya 09.12.2013 Tarihinde tebliğ edildiği ve davanın 30.11.2020 Tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. “Menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının on beş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....

              Ltd şti nin ortağı ve aynı zamanda davacının murisi olan Celal Altınışık'ın Kuruma olan borçlarından dolayı ödeme emri gönderildiği, ödeme emirlerine konu borçların 2007- 2011 aylar arası prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçları olduğu, ödeme emirlerinin 10/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu davanın 13/11/2020 tarihinde açıldığı, dava dışı şirketin Aralık/2015 tarihinde iflasına karar verildiği ve ticaret mahkemesince borçlu olarak kapatıldığın ve ticaret sicilince resen terkin edildiği, mirasçıların mirasın reddi davası açtıkları ve mirası red kararının kesinleştiği, davacı tarafından iptali talep edilen 2019/12674- 12675- 12676 numaralı ödeme emirlerinin davacıya tebliğ edilmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda, mirasın reddi kararı ile davacıya tebliği yapılmayan ödeme emirleri dikkate alınarak verilen karar yerinde olmuştur....

              Ancak, mirasın reddine ilişkin kesinleşmiş kararlar karşısında davacı üçüncü kişi durumundadır. 6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79.maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır." hükmü gereği davanın menfi tespit davası niteliğinde olduğunu kabul etmek gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemelere göre, davacı tarafından mirasın reddedilmesi nedeniyle ödeme emirlerinin ve takibin davacı yönünden iptaline, davacının bu dosyalar nedeni ile kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi yerinde olmuştur....

              Anlaşılacağı üzere, "menfi tespit" niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının hak düşürücü nitelikte olan yedi günlük süre içerisinde açılması zorunludur. Dosya kapsamına göre, davacıya gönderilen ödeme emirlerinden bir tanesinin 2006/7 ve 2007/5. ay prim borcuna ilişkin olduğu, diğer ödeme emirlerinin ise, idari para cezalarının tahsiline yönelik olduğu, ödeme emirlerinin, Mert Koşum imzasına, 15.10.2009 tarihinde tebliğ edildiği, Dairemiz Bozma ilamı ile ödeme emirlerinin tebliğinin Tebligat Kanunu'na uygun olup olmadığı ve davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının irdelenmesi gerektiği belirlenmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, ödeme emirlerini alan kişinin birlikte sakin ve bu nedenle tebliği almaya ehil olmadığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu