Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nolu Kredi Kartından Kaynaklanan Borca ilişkin olarak, davalılar vekili tarafından her ne kadar hayat sigortası kapsamında davanın reddi talep edilmiş ise de; dosyada mübrez "Kredi Hayat Sigortası" incelendiğinde, hayat sigortasının, 784-......

    Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacıların murisinin kullanmış olduğu banka kredisi nedeniyle muris ile davalı arasında 24.04.2007-24.04.2011 tarihleri arası için dört yıl süreli hayat sigorta sözleşmesi düzenlemiş olup davacıların murisi 27.12.2007 tarihinde ölmüş, davalı sigortacı tarafından ise murisin hastalığının gizlendiği gerekçesiyle sigorta tazminatı ödenmemiştir. Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme yükümlülüğünü düzenleyen TTK'nın 1290. maddesi her ne kadar mal sigortalarını düzenlemekte ise de, Dairemizin yerleşik kararları uyarınca hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Hatta anılan bu düzenleme, Hayat Sigortası Genel Şartları'nın C-2.2. maddesi ile sözleşme hükmü halini de almıştır....

      Davalı T6vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dilekçelerinde bankalarının alacağını kabul ettiklerini ancak bunun sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürdüklerini, bu itibarla müvekkili banka açısından bu davanın menfi tespit olmayıp bilakis alacaklarının kabulü anlamında olduğunu, davacıların bir yandan miras bırakanlarının müvekkili bankaya kredi borcunun olmadığını söylerken, diğer yandan müvekkili bankanın sigorta şirketinden kredi alacağını tahsil etmesi gerektiğini iddia etmekte hatta diğer davalı sigorta şirketinden davanın konusu 5.000,00 TL'nin tahsili ile müvekkili bankaya ödenmesini talep ederek alacaklarını kabul ettiklerini, davacıların sigorta şirketi ile olan hukuki ilişkileri ile müvekkili bankanın davacılar (miras bırakanları) ile olan hukuki ilişkisinin birbirinden tamamen ayrı olduğunu, müvekkili şirketin kredi alacağının tahsili, sigorta şirketinin tazminat ödemesi şartına bağlanamayacağını, sigorta şirketi tarafından dain mürtehin olarak...

      Mahkemece iddia savunma toplanan delliller ve yapılan yargılama sonucuna göre davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, sigorta poliçesinin dava dışı banka tarafından açılan krediye teminat olarak düzenlendiği, dava dışı ... Bankasının poliçede dain mürtehin sıfatı ile yer aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesi mümkündür. Kredi borcunun poliçe teminatından daha düşük miktarda olduğu durumda kredi borcunun artan kısım için bankanın onayına da ihtiyaç bulunmamaktadır. Yargılama sırasında dava dışı bankadan davaya muvafakat edip etmediği sorulmuş, bankaca verilen cevabi yazıda davaya muvafakat etmediği, sigorta bedelinin takibe intikal etmiş borca mahsubunun gerektiği bildirilmiştir....

        Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacılar murisi sigortalının poliçe tanziminden önce mevcut olan ve ölümüne sebep olan hastalığını gizlemek suretiyle beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve kusurlu olduğu, davalı yanın sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un geçici 73. maddesinde; "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir" ifadesi ile tüketici mahkemelerinin görev alanı tüketici işlemleri ile sınırlandırılmıştır....

          Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. TTK'nın 1435. maddesinde yer alan "Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır." hükmü ve Hayat Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesinde yer alan "Gerek sigorta ettiren gerekse sigortalı ve temsilci, sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlüdür....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/660 KARAR NO : 2023/441 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MANİSA 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İSTEM: Davacılar avukatı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davacıların murisi Mustafa Korkmaz'ın vefatından önce davalı bankadan 17.11.2016 tarihli sözleşme ile 18.11.2016 tarihinde 150.000,00 TL Kredi kullandığı, banka ile yapılan görüşmede ilk iki yıl olan ödemelerin sigortalarının yapılmış olduğunu ancak murisin vefatı sürecinde muaccel olan kredi taksiti için sigortanın yapılmamış olduğunu, sigorta şirketi olan Bnp Paribas Cardif şirketinden öğrendiklerini, davalı bankanın sigorta yapma zorunluluğu bulunmasına, murisin sigortanın yenilenmemesi yönünde yazılı beyanı olmamasına, kredi veririken tüm sigorta prim bedelleri kesilmiş olmasına rağmen sigorta...

          Davalı Halk Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: murisin sadece 24/11/2017- 2018 tarihlerini kapsar biçimde acil destek sigorta poliçesinin bulunduğunu, mütevafanın ölümünün kaza nedeniyle olmadığından teminat dışında olduğunu, bünyelerinde hayat sigortası poliçesi bulunmadığını, taraf sıfatlarının olmadığını, zaman aşımı süresinin dolduğunu beyan ederek davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır. Davalı Halk Bankası A.Ş. vekili savunmasında: yetki itirazlarının olduğunu, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, bankanın kredi bakiyesi yönünden daimi mürtehin sıfatının olduğunu, müteveffanın kalp hastalığını gizlediği için sigorta şirketince bankaya ödeme yapılmadığını, davanın Halk Sigorta AŞ, T15 Sigorta A.Ş.'ye ihbarının gerektiğini, davaya muvaffakatlarının olmadığını beyan ederek haksız davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır....

          kredi borcunu tahsil etmesi gerektiğini, davacı bankanın sigorta şirketine gerekli başvuruları yapmadan vekil edene takip başlatmasının hukuka aykırı olduğunu, -Sigorta poliçesinde sigortalı Günay Şentürk, poliçeyi düzenleyen Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş....

          Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayımıza gelince; taraflar arasındaki uyuşmazlık hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eldeki davada tartışılması gereken husus sigortacının poliçe bedelini ödemesi gerekip gerekmediğine ilişkin olup hayat sigortası ile sigortalı müteveffa Eyüp Demirtaş’ın esnaf veya tacir olmasının somut uyuşmazlık bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Bu durumda sigortalı müteveffa Eyüp Demirtaş tüketici konumunda olduğundan davalı sigorta şirketi ile aralarında aktedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olduğundan 6502 Sayılı Kanun'un 73. maddesi gereğince görevli mahkeme tüketici mahkemesidir....

          UYAP Entegrasyonu