Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; hakkında kesinleşen icra takibi olmaksızın yaşlılık aylığına haciz konulan davacının, menfi tespit isteminin, yaşlılık aylığına konan hacze ve yapılan kesintilerin istirdadı amacına yönelik olduğu anlaşılmakla, yaşlılık aylığına konan haczin kaldırılması ve kesintilerin iadesine karar verilmesiyle birlikte buna ilişkin menfi tespit istemininde kabul edildiğinin; gönderilen herhangibir ödeme emri olmayan 2006/10402 takip sayılı icra dosyasına karşı menfi tespit isteminde herhangibir hukuki yarar olmadığının belirgin olması ile temyiz nedenlerine göre, tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, toplanan delillere göre, her nekadar dava menfi tespit davası olarak açılmış ise de talebin şikayet niteliğinde olup başvuru merciinin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davası olup, dayanağını İİK'nın 72. maddesinden almaktadır. İİK'nın 72. maddesinde, borçlunun takipten önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabileceği düzenlemiştir. İİK'nın 72. maddesi uyarınca açılan davaların genel mahkemelerde görülmesi gerektiği düşünülmeden yazılı gerekçe ile İcra Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Öte yandan Dairemizce davaya konu menfi tespit yönünden davalının temyiz itirazları incelenmiş ve temyiz taleplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Davalının maddi hata itirazını içeren dilekçesinin REDDİNE, 25.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, menfi tespit davasıdır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre sonuçlandırılır. Dava dışı kefilin borcu ödemiş olması açılan menfi tespit davasının konusunu ortadan kaldırmayacağından mevcut deliller değerlendirilerek, uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamı gereği yerine getirilerek sonucu dairesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-TAPU İPTALİ-TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; menfi tespit ve tapu iptali tescil isteğine ilişkin olup, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 19.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

            Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde; öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

              Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir ----- Ayrıca, ----- borçlu olarak ------- kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itiraz yoluyla itirazda bulunmayı ihmal etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle 2004 sayılı İİK 72’de düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır (----- Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu)...

                Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

                  İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır. Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu