Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Söz konusu alacak kalemleri sözleşmenin karşı tarafça yerine getirileceği inancıyla resmi kurumlara yatırılmış giderler olup, güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarar, menfi zarar niteğindedir. Sözleşme iş sahibinin temerrüdü ve kusuru sebebiyle fesh edildiğinden davacı yüklenici BK'nın 108/II. maddesi hükmünce menfi zararlarının da ödetilmesini isteyebilir. Bu durumda davacının kanıtladığı menfi zarar kalemleri ile ilgili isteminin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu bu talebin reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince davacıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 2547 Sayılı Yasanın 56/b maddesi gereğince davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 02.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Söz konusu alacak kalemleri sözleşmenin karşı tarafça yerine getirileceği inancıyla resmi kurumlara yatırılmış giderler olup, güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarar, menfi zarar niteğindedir. Sözleşme iş sahibinin temerrüdü ve kusuru sebebiyle fesh edildiğinden davacı yüklenici BK'nın 108/II. maddesi hükmünce menfi zararlarının da ödetilmesini isteyebilir. Bu durumda davacının kanıtladığı menfi zarar kalemleri ile ilgili isteminin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu bu talebin reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince davacıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 2547 Sayılı Yasanın 56/b maddesi gereğince davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 02.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre itirazın iptali davasının reddine, menfi tesbit davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, itirazın iptali davası yönünden davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer, davalının ise tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı 01.08.2001 tarihinde itirazın iptali davası açmış, davalı da 27.11.2001 tarihinde karşı dava olarak aynı alacakla ilgili menfi tesbit davası açmıştır. İtirazın iptali davasından sonra aynı alacakla ilgili menfi tesbit davası açılmasından hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar yokluğu dava şartı olup mahkemece re’sen gözetilerek menfi tesbit davasının bu nedenle reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulünde isabet görülmemiştir....

        Davacı, davalı ...’in İlamsız icra yoluyla yapmış olduğu icra takibine karşı mükerrer ödeme yapmamak için menfi tespit davası açmıştır.Mahkemece de İİK’nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden olmayan müstahsil makbuzlarına istinaden yapılan ilamsız takibe davacı tarafından itiraz edilip takibin durması ve süresinde itirazın iptali davası açılmadığı için haczin de kalkmış sayılmasına rağmen durmuş takibe karşı menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. İcra İflas Yasasının 72. maddesinin 1. bendine göre borçlu,icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması icra takibini ortadan kaldırmaz. Davalılar her zaman alacak davası açar. Böyle bir davaya muhatap alma tahdidi altında olan davacının bu belirsizliği ortadan kaldırmak, uyuşmazlığı kesin hükme bağlamak için menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır....

          Mahkemece, menfi tespit davasında yetkili mahkemenin alacaklının yerleşim yeri mahkemesi veya takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalının şirket merkezinin ... olup, yetkili mahkemenin ... Asliye Ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Menfi tespit davasına konu 2 adet çekin keşide yeri Arhavi olup icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında yetkili mahkeme; davalının ikametgahı mahkemesi veya çekin keşide yeri mahkemesidir. Davacı seçimlik hakkını kullanarak çekin keşide yeri olan yetkili Arhavi Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davasını açmıştır. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi isabetli görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 9.2.2011gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, menfi tespit talebi icra takibine dayandırıldığından ve davacı hakkındaki icra takibinden vazgeçildiğinden, menfi tespit davasının konusunun kalmadığı, İİK.nun 72/5.maddesi uyarınca haksız takip yapmak suretiyle borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan davalının takipten feragat ettiğine ilişkin olarak ibraz ettiği dilekçesi de dikkate alınarak davacının kötüniyetli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, % 40 oranında hesaplanan 4.178.00....

              Mahkemece toplanan delillere göre, davanın menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi gerektiği belirtilerek yetki itirazının reddine karar verilmiş, dosyada ödediğine dair tahsilatlar ve PTT müdürlüğünden çıkartılan havale hep birlikte değerlendirildiğinde davanın süresinde açıldığı ve menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İİK’nun 72/ son maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davaları davalının ikametgahı ya da icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabilir. Gerek davalının adresi gerekse icra takibinin yapıldığı yer ...’dır. Davalı süresinde yaptığı yetki itirazında dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiğine göre, yetkili mahkeme olan ......

                den borçlu bulunmadıklarını ancak şimdilik bunun 8.400,00 TL'lik kısmı yönünden menfi tespit istemi ile dava açtıklarını, bakiye kısım için menfi tespit davası açma haklarını saklı tuttuklarını bildirmiştir.Görüldüğü gibi dava dilekçesinde talep kısmi menfi tespit talebidir. Menfi tespit davası kısmi olarak açılamaz. Davanın bu nedenle reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, menfi tespit davasına ilişkindir. Dosyadaki tüm delliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında itirazın iptali davasının bulunduğu, davacı tarafın daha sonra aynı icra dosyası hakkında iş bu menfi tespit davasını açtığı, davacının iddia ve savunmalarını itirazın iptali davasında ileri sürülebileceği halde ayrıca iş bu menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, (emsal Yargıtay 6 HD'nin Esas No: 2022/2147, Karar No: 2023/834), hukuki yararın dava şartı olduğu, davanın her aşamasında resen dikkate alınabileceği husus da dikkate alınarak açılan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın usulden REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90....

                    Mahkemece, llK.nun 72. maddesine göre menfi tesbit davasında yetkili mahkemenin borçlunun seçimine göre icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi veya davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, icra takibinin Ankara Onbeşinci icra Müdürlüğünde yapıldığı, davalıların ikametgahının yurt dışı olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, yetkili mahkemenin Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 72/son maddesi hükmünde menfi tespit ve istirdat davaları yönünden özel bir yetki kuralı öngörülmüş ise de, bu yetki kuralları kamu düzenine ilişkin değildir. Bu nedenledir ki menfi tespit davasına bakan mahkemelerce kendiliğinden (re'sen) yetkisizlik kararı verilemez. Davada, dava dilekçesi ve duruşma günü usulüne uygun olarak davalılara tebliğ edilmediği gibi, süresi içerisinde yerilen bir cevap ve yetki itirazı da bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu