Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNŞAAT YAPIM SÖZLEŞMESİNİN FESHİ NEDENİYLE MÜSPET VE MENFİ ZARAR VE MANEVİ TAZMİNAT ALACAĞI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 106 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 158 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle müspet ve menfi zarar ile manevi tazminat alacağının tahsili istemlerine ilişkindir....

    Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

      Menfi tespit davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı uygulama ve doktrinde tartışmalara sebep olmuştur. Kanun metninin lafzi yorumuna bağlı kalındığında menfi tespit davaları kapsam dışında görünmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki menfi tespit davası bir olumsuz alacak davasıdır. Esasen tartışılan husus bir alacağın varlığı veya yokluğudur. Alacak davası olumlu bir tespite dayalı alacak hükmü kurulmasını gerektirir ve bir tarafı para ödemeye mahkum eder. Menfi tespit davası ise olumsuz tespit içeren alacak davası olup bir tarafı para ödemekten kurtarır. Hatta menfi tespit davası sonuçlanmadan veya henüz açılmadan alacak tahsil edilirse menfi tespit davası istirdada yani bir alacak davasına dönüşür. Davanın tabiatı bu biçimde tavsif edildiğinde kanun koyucunun amacına yönelik bir yorumla menfi tespit davalarının da arabuluculuk dava şartına tabi olduğu kabul edilmelidir....

        Karar davacı vekili ve davalı vekilince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde, talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir....

          Dava, ecrimisil alacağı ve menfi tespit isteğine ilişkindir. Davalı ... adına vasisi ... tarafından 30.04.2014 tarih, 13133 yevmiye numaralı noter ihtarı ile davacı ... ve dava dışı Aşır Sarıışık adına ihtarname gönderilmiş ve bu ihtarname üzerine muhataplardan davacı ... ihtarnameye istinaden eldeki menfi tespit davasını açmıştır. İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi hükmüne göre; borçlu, icra takibi öncesinde ve icra takibi sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Somut olayımıza bakıldığında, davalı ...'ın davacı ... hakkında 30.04.2014 tarihli ve 13133 yevmiye numaralı ihtarı ile talep etmiş olduğu ecrimisil alacağına ilişkin icra takibinde bulunması ya da dava açması ihtimal dahilindedir. Menfi tespit davası açılabilmesi için çekişmeli alacakla ilgili mutlak olarak icra takibi veya dava açılması zorunlu olmayıp böyle bir tehlike veya tehdidin varlığı yeterlidir....

            Davalı tarafından davacı aleyhine 12/09/2014 tarihinde başlatılan ilamsız takibin, davacının süresi içinde ödeme emrine itirazı üzerine 26/09/2014 tarihi itibariyle durduğu, davacının, henüz davalı alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılmasını beklemeden menfi tespit istemiyle 23/10/2014 tarihi itibariyle eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar,itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali  davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

              Somut olayda, davacı haciz bildirisinin 02.06.2006 tarihinde tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 yıllık süre dolmadan 21.11.2006 tarihinde menfi tespit davasını açmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarihte davacı üçüncü kişinin takip borçlusuna (kamu borçlusuna) borcu bulunmadığı saptanmıştır. Mahkemece bu yönler gözetilerek menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (ONANMASINA), 13.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                -YTL.nin kaçak su faturası düzenlediğini, müvekkilinin davalıya fatura bedeli taksitlendirme yoluyla ödediğini, müvekkilinin davalı aleyhinde Üsküdar 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan menfi tespit davası sonucunda mahkemenin 2001/1361 Esas, 2005/328 Karar sayılı ve 01.12.2005 tarihli ilamıyla müvekkilinin davalıya 12.117.376.135.-TL. borçlu olmadığına karar verildiğini ileri sürerek bu miktarın 12.000.00.-YTL.lik kısmının menfi tespit davasının açıldığı 07.12.2001 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı hakkında tahakkuk ettirilen kaçak su kullanımına ilişkin fatura bedelinin mevzuata uygun olarak belirlendiğini, davacının açtığı menfi tespit davası sonucunda verilen kararın temyiz edildiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacıdan davalının kaçak su kullanım bedeli olarak 18.559.00....

                  Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/436 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığı ve 55.238.40 TL. borçlu olmadığının tespitini istediği, menfi tespit davası açıldıktan sonra kaçak itiraz komisyonun fatura bedelini 42.685.43 TL.’ye düşürdüğü, davacının bu miktar üzerinden davalı hakkında icra takibi yaptığı ve itiraz üzerine itirazın iptali ve tazminat istemi ile bu davanın açıldığı konularında uyuşmazlık bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası devam ederken, menfi tespit davasının sonuçlandığı ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği de dosya içeriği ile sabittir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; Beyoğlu 2. Ticaret Mahkemesinin 2004/6136 esas, 2007/55 karar sayılı dosyasında 55.238.40 TL.’lik faturadan dolayı davalının 28.841.16 TL. borçlu olduğu kesinleştiğinden 26.897.24 TL. üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Beyoğlu 2....

                    Davalı davacının icra takibine itiraz ederek takibin durmasını sağladığını, bu nedenle menfi tesbit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacıdan satın aldığı taşınmazların kadastro tesbitinin üçüncü şahıslar adına yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ...’ün ilamsız icra yoluyla yapmış olduğu icra takibine karşı menfi tespit davası açmıştır. Mahkemece, ilamsız takibe davacı tarafından itiraz edilip takip durduğu için takibe karşı menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. İcra İflas Yasasının 72. maddesinin 1. bendine göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durması icra takibini ortadan kaldırmaz....

                      UYAP Entegrasyonu