WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhale Şartnamesi’nin 31.7.5. maddesinde de yer aldığı, İstanbul 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun 28/10/2015 tarih ve 01-606 sayılı kararında, "İstanbul İli, Adalar İlçesi, … Mahallesinde, 1. ve 2....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;menfi tespit davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK'nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur.“ Kanun da açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada ( normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez....

      Davalılar Yatırımcıları Koruma Fonu ve Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalı ... hakkında açılan davanın yargı yolu-görev yönünden reddine, davalı Merkezi kayıt kuruluşu hakkındaki davanın da husumetten reddine ilişkin kararın kesinleştiği görülmekle, bu davalılar hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının davalı Data Menkul Kıymetler A.Ş.’yi temsilen Yatırımcıları Koruma Fonuna karşı açtığı menfi tespit davasının kabulüne ve İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2013/13977 esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. İşbu karara karşı davalı Data Menkul Kıymetler A.Ş. vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur....

        TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, tetkik hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Tarım ve Orman Bakanlığı'nın Temyiz İsteminin İncelenmesi; 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin "Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü" başlıklı 420. maddesinde; milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları ve sulak alanların tespiti, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Dava konusu işlemler incelendiğinde, tabiatı koruma alanının belirlenmesi niteliğinde olduğu görülmektedir. Bu nedenle, davanın tabiatı koruma alanlarının tespiti ile görevli Tarım ve Orman Bakanlığı husumetiyle görülmesi gerektiği anlaşılmaktadır....

          Davacı bu tür davalarda hukuki yararının bulunduğunu bildirmek ve ispat etmekle yükümlü değildir.Ancak şüphe halinde hukuki yararın mevcut olup olmadığı inceleme konusu yapılır. Tespit davalarında bu arada menfi tespit davasında davacının davanın açılmasında hukuki yararı bulunmalıdır. Davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmeli, açıklamalı ve gerekirse ispat etmelidir. (Kuru Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001, c.II.s.1368; Hanağası Emel; Davada Menfaat, Ankara, 2009,s.314) Davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu ispat edemezse dava dava şartı olan hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmelidir....

          Yargıtay içtihatlarında defaatle değinildiği üzere menfi tespit davası bir tespit hükmü kurulmasına ilişkin olduğundan, tek başına takibin devamı için yeterli değildir. Dolayısıyla alacaklının menfi tespit davası üzerine itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı olduğu kabul edilebilir. Fakat itirazın iptali davasının reddi kararı üzerine menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar yoktur. Çünkü alacağın varlığı yahut yokluğu yönünde araştırma zaten itirazın iptali davasında yapılmış ve bu konuda menfi tespit davasında yeniden aynı araştırmanın yapılmasına lüzum bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası pasif husumet yokluğundan, davacının ilgili abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığı da mahkeme gerekçesinde ve hükmünde kabul edildiğinden, davalının ilgili takibe devam edebilme olanağı kalmamıştır. Davacının ilgili takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararı yoktur....

            Bu nedenle, davacının, takibe konu icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti davası açmakta hukuki yararı vardır. Diğer taraftan, davalı/alacaklının alacağını isteme ve dava açma tehdidi altında bulunması nedeniyle de davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı vardır. Tüm bu açıklamalar ve özellikle İİK'nın 72. maddesinde icra takibinden önce de menfi tespit davası açılmasına cevaz verilmesi karşısında, ilk derece mahkemesince, davacı borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulünde hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay 19. HD. 2018/1968 E. 2018/5367 K. 31.10.2018 tarihli kararı). Menfi tespit davasında dava borçlu lehine hükme bağlandığında borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, davacının talebi üzerine haksız takip/kötü niyet tazminatına hükmedileceği İİK'nın 72/5. maddesinde hükme bağlanmıştır....

              Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir'' ve aynı Kanun’un 301. maddesinin ''Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek yapılan incelemede; 1-Başka suçtan ......

                Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/507 Esas ve 03/06/2022 tarihli ara karar ile; "İİK'nın 72/3 ncü maddesi hükmü "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." şeklinde olup icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez....

                  uyarınca atılı hırsızlık suçunun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Çocuk Koruma Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği hırsızlık fiilinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, (BAKIRKÖY) 5....

                    UYAP Entegrasyonu