WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince ihtiyati haciz isteminin dava konusunun yargılamaya muhtaç olması ve mevcut delil durumuna göre reddine karar verilmiş, davacı vekilince ihtiyati haciz istemi yönünden karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/(7)9- 1796 Esas, 2021/607 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; gerek ihtiyati tedbir, gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki koruma tedbirleri olarak düzenlenmiştir. Geçici hukuki koruma tedbiri daha genel ve üst kavram olarak kabul edilirken, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz geçici hukuki korumaların birer alt türü olarak düzenlenmiştir. Hukuk sistemimizde para alacakları ile para dışındaki haklar bakımından geçici hukuki koruma tedbirlerinin düzenleme yerleri farklılık göstermektedir....

DAVA :Menfi Tespit DAVA TARİHİ :26/04/2022 KARAR TARİHİ :19/09/2022 KR....

    Başka bir koruma yolu da bulunmadığına göre, bu hususta ihtiyatî tedbir kararı verilebileceği kuşkusuzdur (Reisoğlu, Seza: Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek, 2. Bası, Ankara 1998, s. 97). Ayrıca, 6100 sayılı HMK'nın m. 389 vd. hükümlerinde geçici hukukî himayenin bir türü olan ihtiyatî tedbirlere ilişkin düzenleme genel nitelikte olup; 2004 sayılı İİK'nın m. 72 hükmünde menfî tespit davaları hakkındaki tedbirlerin özel olarak düzenlenmiş olması, bu davada, 6100 sayılı HMK'nın m. 389 vd. hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri, ispat ölçüsüdür. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü hâkim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez....

    Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine, 5. Varsa artan posta ücreti avansının istemi halinde davacıya iadesine, 07/12/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi....

      Kurumu (...) vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Nüfus kaydına göre suç tarihinde 14 yaşında olup Turhal Cumhuriyet Çocuk Yuvasına yerleştirildiği anlaşılan mağdureye ait dosya içerisinde koruma kararı bulunmadığından, hakkında 2828 sayılı Kanun uyarınca alınmış koruma kararı bulunup bulunmadığı, şayet var ise koruma kararının halen devam edip etmediği hususları araştırılıp, varsa koruma kararının aslı veya onaylı örneğinin dosyaya konulması, yoksa mağdureye, CMK.nın 234/2. maddesi uyarınca istemi aranmaksızın baroca bir vekil tayini sağlanıp, atanacak vekile gerekçeli kararın tebliği ile verildiği takdirde temyiz dilekçesinin eklenmesinden sonra Dairemize iade edilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İtirazın iptali davası açılıp görülmekte olduğu sırada aynı konu ile ilgili olarak menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar bir dava şartı olmakla, temyiz incelemesinde resen görülmesi gereken bir husus olup, aleyhe bozma yasağı kapsamı dışındadır.Yerel mahkeme hükmünün birleşen dava yönünden de bu gerekçeyle bozulması gerekirken, sadece yukarıda yazılı ilamımızda yazılı gerekçe ile bozulmuş olduğundan davalı- birleşen dosya davacısı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 23.09.2013 gün, 2013/12880 Esas, 2013/14512 Karar sayılı bozma kararına ilavesi ile yerel mahkeme hükmünün anılan kararda gösterilen gerekçe ve yukarıda gösterilen gerekçelerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Oto Satım Sözleşmesi uyarınca davacının davalıya verdiği Şahin marka araç bedeli 4.250 TL ile 750 TL’nin tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptaline karar verilmiş olup, aynı davada davalı vekili tarafından bu davadaki menfi tespit davasına konu bononun bulunamadığı belirtilmiş ise de sonradan icra takibine konulduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca yine aynı taraflar arasındaki aynı hukuki ilişkiye istinaden ...’ın Mustafa Ataç hakkında araç kullanım bedelinin tahsili istemi ile açılan Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/452 E, 2010/175 K. sayılı dava dosyasında davanın reddine karar verilirken, hükmün gerekçesinde 4.250 TL bedelli senedin ... Oto Satım Sözleşmesi uyarınca verildiği yönünde mahkemenin kabulü mevcuttur....

            O halde menfi tespit davası ve ipoteğin kaldırılması talepleri yönünden davaların tefrik edilmesinin düşünülmesi ve menfi tespit davası yönünden ... 49. Asliye Ticaret Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi, ipoteğin kaldırılması istemi yönünden de Birecik Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili mahkeme sıfatıyla yargılamaya devam etmesi gerekmektedir. Bu durumda uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) çözümlenmesi gerekmektedir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 22. ve 23. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, önceki kararda gerekçe değiştirilerek direnilmiş, direnme kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 09.10.2013 gün 2013/19-197 E. - 2013/1455 K. sayılı ilamı ile, temyize konu kararın yeni gerekçeye dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan temyiz incelemesi için dosya Dairemize gönderilmiş ve Dairemizin 12.02.2014 gün, 2014/612-2835 E.K. sayılı ilamı ile; "İcra takibine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle kesinleşen takibe karşı borçlu menfi tespit davası açabileceği gibi borcu ödedikten sonra da İİK'nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açabilir. Somut olayda davacı borçlu takip nedeniyle ödeme yapmadığına göre menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....

                Terekenin korunmasına ilişkin önlemler, hukuki niteliği bakımından mirasın kazanılması yahut mirasçılık sıfatı bakımından maddi bir etkiye sahip olmadığından, paylaşmaya kadar her zaman istenebilir. Hal böyle olunca; 1- Davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine; 2- Tereke, miras bırakanın ölümü ile mirasçılara geçen malvarlığının tamamını ifade eder. Bu durumda, terekeye dahil olan unsurların tamamının maddi değerinin olması gerekmez. Manevi değeri bulunan eşyaların da terekeye dahil olduğunun kabulü gerekir. Manevi değeri olan eşyaların tespit edilmesi ve ileride aidiyeti hususunda açılacak eda davası için kim tarafından saklanıyor ise, o kişiye yediemin sıfatı ile bırakılarak koruma önlemi alınması mümkündür....

                  UYAP Entegrasyonu