WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , menfi tesbit talebine ilişkindir. Davalı (alacaklı) tarafından varlığı iddia edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tesbiti için borçlu, menfi tesbit davası açabilir (İİK md.72). Borçlu icra takibinden önce menfi tesbit davası açabileceği gibi, icra takibinden sonra da (borç ödeninceye kadar) borçlu olmadığının tesbiti davası açabilir (İİK md.72.1).6100 Sayılı HMK'nın 114/1- h maddesi uyarınca açılan davada hukuki yarar bulunması dava şartlarından olup, aynı kanunun 115. maddesi gereğince mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerekli olup; bulunmadığında ise, aynı kanunun 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermesi gerekir. Davacının bir davayı açmakta hukuki yararı bulunmalıdır. Buna, hukuki koruma (himaye) ihtiyacı da denir....

DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit TALEP :İhtiyati Tedbir DAVA TARİHİ :09/03/2022 KARAR TARİHİ :27/06/2022 KR....

    Uyuşmazlık, davacının menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. Bu çıkarın da karar verilene kadar sürmesi gerekir. Davacının dava açmakta hukuk tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalı ve davacı mahkemeyi gereksiz yere uğraştırmamalıdır. Buna hukuki korunma (himaye) ihtiyacı da denir (Rechts-schutzbedürfnis)....

      Dava, kambiyodan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Medeni Usul Hukuku'nda davacının; mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir dava açılabilmesi için, bu davayı açmakta veya hukuki korunma istemekte haklı bir yararının bulunması gerekir. Bu hukuksal yararın, "hukuki ve meşru", "doğrudan ve kişisel", "doğmuş ve güncel" olması gerekir. Dava açmaktaki hukuki yarar; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan söz edilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (Bkz: Pekcanıtez H./Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297)....

        Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiil iddiasına dayanan alacak (para alacağına) isteğine ilişkin olup; davacı tarafın geçici hukuki koruma isteği ihtiyati haciz olduğundan ilk derece mahkemesince herhangi bir niteleme yapılmaksızın ".. İhtiyati tedbir/ihtiyati haciz..." denilerek her iki geçici hukuki koruma tedbirinden birden bahsedilmesi hukuka aykırı olmuştur....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Kanununun 28. ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 37. maddeleri gereğince yerel mahkemelerce verilen kararların temyiz yolu ile incelenmesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca o konudaki hukuki görüşün açıklandığı bir tebliğname düzenlenmesi gerekmekte olup, Uyap ortamında yapılan incelemede, davacı vekili tarafından 18.08.2016 havale tarihli dilekçe ile ... Anadolu 10....

          Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 04.05.2018 tarihli, 2018/742 Esas, 2018/1402 Karar sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak, 04.08.2020 tarihli tebliğnamede davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili olarak görüş belirtilmediği anlaşıldığından; davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28/04/2016 tarihli ve 2015/223 Esas, 2016/128 Karar sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak, 11/02/2019 tarihli tebliğnamede davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili olarak görüş belirtilmediği anlaşıldığından; davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Ağır Ceza Mahkemesi'nin 10/11/2015 tarihli ve 2015/180 Esas, 2015/321 Karar sayılı ilamına karşı temyiz isteminde bulunulduğu, ancak davacı vekilinin temyiz istemi hakkında görüş belirtilmeden 21.05.2019 tarihli üst yazı ile dosyanın dairemize gönderildiği anlaşıldığından; davacı vekilinin temyiz istemi ile ilgili görüş bildirilmek ve düzenlenecek ek tebliğname ile birlikte gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 10.000,00 TL maddi, 24.000,00 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yargıtay Kanununun 28. ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 37. maddeleri gereğince yerel mahkemelerce verilen kararların temyiz yolu ile incelenmesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca o konudaki hukuki görüşün açıklandığı bir tebliğname düzenlenmesi gerekmekte olup, davacı vekili tarafından 26.09.2016 havale tarihli dilekçe ile İstanbul Anadolu 10....

                  UYAP Entegrasyonu