Davalı vekili, müvekkilinin senede bağlı 650.000,00 TL alacağı bulunduğunu müvekkilinin ibraname vermediğini, ibranamedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, dava konusu senedin borca karşılık olarak müvekkiline verildiğini savunarak davanın reddine ve davacının %40'tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesini istemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/498 Esas KARAR NO : 2024/359 DAVA: Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) DAVA TARİHİ: 13/07/2023 KARAR TARİHİ: 24/04/2024 Mahkememizde görülen Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine alacak iddiası ile ---------- dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davanın menfi tespit davası olduğunu, borcun bulunmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davalarında genel kuruldan ayrık olarak ispat külfeti davalı alacaklı yana yüklenmiş olduğunu, müvekkili aleyhine girişilen takipten kaynaklı davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalı yanın soyut şekilde ileri sürdüğü alacağını ispat etme yükümlülüğü bulunduğunu, olmayan bir alacağı,...
Bu kapsamda üçüncü kişi tarafından açılacak menfi tespit davası, takip alacaklısına karşı açılır. Uygulamada söz konusu menfi tespit davasında, takip borçlusunun da davalı olarak gösterdiği de olmaktadır. Menfi tespit davası yalnızca takip alacaklısına karşı açılmışsa takip alacaklısı bu davayı takip borçlusuna ihbar edebilir. Takip borçlusunun menfi tespit davasına feri müdahalede bulunması da mümkündür. Üçüncü kişi tarafından açılacak menfi tespit davasının konusu, takip borçlusunun kendisinde hiç ya da haczedilen miktarda alacağının bulunmadığı, yani takip borçlusuna borcunun olmadığı, malın yedinde bulunmadığı, haciz ihbarnamesi tebliğinden önce ödendiği veya borcun sona erdiğine ilişkin iddiadır....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/175 Esas 2013/177 Karar sayılı dosyasında itirazın iptaline konu takip alacağı ile iş bu menfi tespit davasına konu alacağın aynı kredi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının itirazın iptali davası açıldıktan sonra iş bu menfi tespit davasını açmasında hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit davasının reddine ilişkin mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığından hükmün onanması gerekirken ilamda yazılı nedenlerle bozulduğu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.10.2013 gün 2013/11749 Esas, 2013/16520 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, usul ve yasaya uygun olan mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davacının icra takibinden dolayı 675,50 TL asıl borç, 1.267,33 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 1.942,83 TL borçlu olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 72.md.hükmüne dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, HUMK'nun 74(HMK. 26) md. hükmü de gözetilerek, taleple bağlılık kuralı çerçevesinde, davacının borçlu olmadığı miktar saptanarak menfi tespite hükmedilmesi gerekirken, davanın niteliği gözardı edilerek borçlu olunan miktar üzerinden olumlu tespit hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı 60.000 TL bedelli 4 adet çek nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayanarak menfi tespit isteminde bulunmuştur. Dosyadaki çek örneklerinden davacının keşideci davalının ise lehdar olduğu anlaşılmaktadır. Davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ve mahkemeye sundukları delilleri değerlendirilip işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın nafaka alacağından kaynaklandığı ve aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, genel hükümler uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkin olup aile hukuku ile ilgili olmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuk için nafaka ödemesine hükmedildiği, nafakayı düzenli olarak ödenmesine rağmen davalının hakkında ... takibi başlattığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit-istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava menfi tesbit ve istirdat isteğine ilişkindir. Verilen önceki hükmün Dairemizce bozulması üzerine mahkemece yapılan yargılamaya göre davacı ... tarafından açılan davanın, adı geçenin icra takibinde sıfatı bulunmadığından husumet nedeniyle reddine, diğer davacı ... tarafından açılan davanın ise davalı alacaklının 1.2.1999 tarihli belge içeriğinde alacağı kalmadığını beyan ettiği gerekçesiyle kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih :25.5.2005 Nosu :340-270 Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının teminat olarak verilen bonoyu icra takibine konu edildiğini ileri sürmüş ve bononun iptaline, tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı alacağına karşılık davacı tarafından kendisine bir araç verildiğini bu hususta davacı ile anlaşacaklarını beyan etmiştir. Mahkemece davacının borcunu minübüsü vererek ödediği başkaca borcunun olmadığı anlaşıldığından menfi tespit isteminin kabulüne davacının kötüniyet tazminatı talebinin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
İnce'nin vekalet ücreti alacağı oluştuğunu, ... Doğusöz'ün çeki elinde bulundurma sebebinin işvereni Avukat ... İnce'nin alacağına dayandığını belirterek davaların reddini istemiştir. ... savcılıkta verdiği ifadede müştekilerden sahsi olarak bir alacağı olmadığını avukatın alacağını tahsil etmek için takip yaptığını belirtmiştir. Mahkemece, dosyaya ibraz edilen avukatlık ücret sözleşmesine göre Av. ... İnce'nin ... Yiğittekin'den 13 milyar TL vekalet ücreti alacağı bulunduğu, bunu ödediklerini kanıtlayamadıklarından asıl ve birleşen davanın reddine, %40 tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe ve davaya konu çekte ciro yolu ile davalı ... hamil görülmekte ise de, adı geçen davalının savcılıkta verdiği ifadede ve cevap dilekçesinde davacılardan alacağı olmadığını, çekin yanında çalıştığı Av. ......