Öte yandan, gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece kısa kararda; “Davanın Kısmen kabulü ile; ... 27....
Ödeme emrinin iptali istemine ilşkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup,”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı)....
HUKUKİ YARAROLUMSUZ (MENFİ)TESPİT DAVASIYARGILAMA GİDERİ VE VEKALET ÜCRETİNDEN SORUMLULUK 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 89 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 168 ] 492 S. HARÇLAR KANUNU [ Madde 2 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 178 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, İIK 72/son maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı yer veya davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesi olduğu, davalının adresinin ... ilçesi olması ve menfi tespit davasına konu icra takibinin de ... İcra Müdürlüğü'nün 1999/390 sayılı icra takibi dosyası olması hususları gözönüne alınarak işbu mahkemenin dava konusu olayı çözmekte yetkisi bulunmadığı gerekçeleriyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve istem halinde karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK' nın 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Anılan yasa hükmüne göre 3.haciz bildirimini alan üçüncü kişi, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde 15 gün içinde menfi tespit davası açabilir....
Davalı ise takipten sonra davacıya icra dosyasından gönderilen 65.000.000.000 TL.lık ek ödeme talebine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptâli davasını ikame etmiş, mahkemece her iki davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda toplanan deliller ve alınan bilirkişiler kurulu raporu doğrultusunda yüklenicinin saptanan 452.205.944.868 TL.lık alacağı yönünden menfi tesbit davasının reddine, fazlası için yapılan icra takibinden dolayı menfi tesbit davasının kabulüne itirazın iptâli davasının da menfi tesbit davasında reddedilen alacak miktarı üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... karşı davalı Bakanlık vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-k.davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-... 7....
Davalı ise takipten sonra davacıya icra dosyasından gönderilen 65.000.000.000 TL.lık ek ödeme talebine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptâli davasını ikame etmiş, mahkemece her iki davanın birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda toplanan deliller ve alınan bilirkişiler kurulu raporu doğrultusunda yüklenicinin saptanan 452.205.944.868 TL.lık alacağı yönünden menfi tesbit davasının reddine, fazlası için yapılan icra takibinden dolayı menfi tesbit davasının kabulüne itirazın iptâli davasının da menfi tesbit davasında reddedilen alacak miktarı üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... karşı davalı Bakanlık vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-k.davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-... 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ MAHKEMESİ : ... 2.İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı, asıl davada menfi tespit ve istirdat taleplerine karar verilmesini, birleşen davada kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, kira ödemesi alacağı, Türkiye - Almanya uçak bileti alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ücret alacaklarının istemiştir. Yerel mahkeme, asıl davayı reddetmiş, birleşen davayı kısmen kabul etmiştir....
dolayısıyla kendisinin de alacağın temliki hükümlerine göre alacağı talep etmekte haklı olduğunu ispatlayamadığı, somut olayda davalının alacağı temlik alan kişi olup, takibi başlatan kişi olmadığı, dosya kapsamında da, alacağı kötü niyetli olarak temlik aldığı hususu açıkça ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatının koşullarının oluşmadığından mahkemece davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığı, davalının bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulünün gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulüne, ... 20....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, " '...Dava türü ne olursa olsun "dava konusu bir miktar para alacağı" olan tüm talepler hakkında, davacı ve davalı açısından bir ayırım yapılmadan ve bir sınırlama getirilmeden dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak düzenlenmiştir. Elbetteki menfi tespit talebi ile alacak talebi hukuken aynı kavramlar değildir ve bu davalar sonucunda verilecek hükümler de farklıdır. Ancak dava konusu bir miktar para alacağı ise, açılacak davanın ne olduğunun bir önemi yoktur. İster alacak, ister menfi tespit, ister istirdat, ister itirazın iptali, ister tazminat talebi olsun bu davaların ortak noktası "dava konusunun bir miktar para alacağı" olduğudur. Dava şartının sadece alacak ve tazminat davalarında getirildiğini kabul sınırlı bir uygulamaya yol açacak olup, bu sonucun da kanunun amaçsal yorumuna uzak olacağı ve menfi tesbit davalarının her zaman istirdada dönüşebileceği gözden uzak tutulmamalıdır....
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İş bu banka kredi sözleşmelerinden kaynaklı menfi tespit dosyasının banka alacağı olması nedeniyle ihtisas mahkemeleri olan----- Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere -----Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu'na gönderilmesine, 2-Mahkememiz Esas kaydının bu şekilde kapatılmasına, 3-Yargılama giderlerinin ilgili mahkemece hükme bağlanmasına,Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı yapılan inceleme sonucunda karar verildi....