Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi ve davacı arasında varılan uzlaşma davacı vekilinin beyanı ile öğrenilmiş asıl alacak miktarını ve taraf iddialarını tümüyle değiştirecek olan bu menfi tespit davası ve sonucunda verilen karar istihkak yargılaması süresince ne davacı ne de borçlu tarafından hiçbir zaman mevzu bahis edilmediğini ve müvekkilinin satın aldığı makineler üzerine gelinmeye devam edildiğini, menfi tespit dosya içeriğinde çeklerin ödendiği iddia edilmişse de bu iddia ispatlanamamış, hayatın olağan akışına ve iyi niyet kurallarına aykırı şekilde dosya istirdat davasına dönüştürülmeyerek, sadece menfi tespit kararıyla yetinildiğini, bunun yerine müvekkili hakkında işbu davanın açılması yoluna gidildiğini, davacı makinelerin müvekkiline satış tarihinden itibaren bir yandan dava dışı borçlu Şirket ile birlikte hareket ederek borç yaratmak suretiyle müvekkilini yükümlü kılmaya çalışırken, bir yandan da ısrarla müvekkilini dolanlı işlem yapmakla itham ettiğini, Kayseri (2) inci İcra Hukuk Mahkemesi'nin *** sayılı...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı kurumun davacıya düzenlediği kaçak elektrik tahakkuku ve ek tahakkuku nedeniyle takip öncesi menfi tespit istemine ilişkindir....

      ın kooperatif hisselerinin devrinden bağımsız olarak davalılara ait daireyi vekaleten sattığı, satış bedelini ödemediği, daire satımı yönünden verilen senedin bu sebeple takibe konmasında haklılık bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kambiyo senedine yönelik menfi tespit davasıdır. Bu itibarla, ticari dava olup davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Dava tarihi itibariyle asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Görev yargılamanın her aşamasında resen nazara alınması zorunludur. Mahkemece ticaret mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamış,bozmayı gerektirmiştir....

        Bilirkişi mali müşavir ... tarafından verilen 22/10/2021 tarihli rapor özetle; Davanın konusu menfi tespit davası olduğunu, davalı tarafın, alacağını temlik edenin faturaya konu malları davacıya teslim ettiğini, davacı kendisinin takibe konu faturalar nedeniyle temlik eden davalı tarafa bir borcu olmadığını ve faturalardan haberdar olmadığını, beyan ettiğini, menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklı davalı olduğu, icra takibi faturaya dayalı olduğundan davalının faturalara konu malların davacıya teslim edildiğini yazılı delillerle ispatlaması gerektiğini, davalı tarafından davacı yana düzenlenen 15.07.2016 tarihli ... nolu sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında isim ve imzanın olduğunu, taraflar arasında bulunan ticari ilişkiden kaynaklı davalının 23.181,60 TL tutarlı fatura alacağının olduğunu, davacı tarafın 2016 yılına ait İşletme Defteri incelendiğinde Davalı ... ... ve Tic. Ltd....

          ait TİS'den kaynaklı ücret alacağı için 856,17- TL'nin TİS ilgili maddesi (md44 ..vd.)gereğince 15.02.2019 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte, 2019/2 dönemine ait TİS'den kaynaklı ücret alacağı için 951,30- TL'nin TİS ilgili maddesi (md44 ..vd.)gereğince 15.03.2019 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte, 2019/3 dönemine ait TİS'den kaynaklı ücret alacağı için 760,80- TL'nin TİS ilgili maddesi (md44 ..vd.)gereğince 15.04.2019 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte, 2019/4 dönemine ait TİS'den kaynaklı ücret alacağı için 760,80- TL'nin TİS ilgili maddesi (md44 ..vd.)gereğince 15.05.2019 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte, 2019/5 dönemine ait TİS'den kaynaklı ücret alacağı için 760,80- TL'nin TİS ilgili maddesi (md44 ..vd.)gereğince 15.06.2019 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek işletme kredi faizi ile birlikte, 2019/6 dönemine...

          Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/747 Esas sayılı dosyası üzerinden tedbir talepli menfi tespit davası açılmış ise de; tedbir talebi reddedildiğinden davacının haciz tehdidi altında dosya borcunu tamamen ödemek mecburiyetinde kaldığını, Halihazırda ise iş bu menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüş olup yargılaması devam ettiğini belirterek 24082 ada 3 parselde, bodrum katında bulunan dükkan niteliğindeki 10 nolu daire olan taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına kaydına, söz konusu taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, söz konusu taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhinin düşülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap verilmediği anlaşılmıştır DELİLLER VE GEREKÇE Dava TBK 36. maddesine dayanan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir 6100 sayılı HMK'nın 1/(1) maddesinde "Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir....

            tespit davasının kabulüne, icra takibine sırf haksız nedenle girişildiği kanıtlanamadığı ... '' gerekçesiyle; Davacı ... ile davalı ... arasında düzenlenen 25.03.2016 tarihli İşletme Devir Sözleşmesi ile Karşıyaka 3....

              tespit davasının kabulüne, icra takibine sırf haksız nedenle girişildiği kanıtlanamadığı ... '' gerekçesiyle; Davacı Esra Kalmaz ile davalı Duygu Gülşah Günerli Özmen arasında düzenlenen 25.03.2016 tarihli İşletme Devir Sözleşmesi ile Karşıyaka 3....

              tespit davasının kabulüne, icra takibine sırf haksız nedenle girişildiği kanıtlanamadığı ... '' gerekçesiyle; Davacı Esra Kalmaz ile davalı Duygu Gülşah Günerli Özmen arasında düzenlenen 25.03.2016 tarihli İşletme Devir Sözleşmesi ile Karşıyaka 3....

              Kambiyo senedinden kaynaklı açılan menfi tespit davasında davacının korunmaya değer güncel bir hukuki menfaatinin bulunması zorunludur. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde dava konusu senedin bedelsiz olmadığı, gerçek bir sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak davacı tarafından düzenlenip davalıya teslim edildiği, vadesi geldiğinde senedin (bono) ödendiği hususları taraflar arasında çekişmesizdir. Davacının söz konusu kambiyo senedinden kaynaklı ödeme nedeniyle senette mündemiç borcu söndürdüğü, diğer bir deyimle ödeme (itfa) nedeniyle borç ilişkisinin sona erdiği sabittir. Böyle bir durumda borçlu olmayan kimsenin senetten kaynaklı olarak ödeme yapmış olmasına rağmen haciz veya icra tehdidi altında olması yahut böyle bir baskı altında olması halinde menfi tespit davası açmakta güncel bir hukuki menfaati bulunduğu farz olunur....

                UYAP Entegrasyonu