Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda, öncelikle uzman bilirkişiden, davacının zararının doğup doğmadığı, doğdu ise miktarı hususlarında yukarıda değinilen icra takibi, itirazın iptali ve menfi tespit dosyaları da incelenmek suretiyle rapor alınmasının sağlanması ve vekilin özensizliği (menfi tespit dosyasının temyiz edilip edilmemesi) arasında illiyet bağı ile davalı avukatın kusuru bulunup bulunmadığı değerlendirildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili, davacıların ilamsız takibe yaptıkları itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını bu nedenle davacıların menfi tespit davası açmakta hukuki yararları bulunmadığını, sözleşmelerin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında görülmekte olan Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/630 esas sayılı dosyasında itirazın iptali talep edildiği, itirazın iptali davasının 24.05.2016 tarihinde açıldığı bu menfi tespit davasının ise 25.01.2017 tarihinde itirazın iptali davasından sonra açıldığı anlaşıldığından hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili istinafa başvurmuştur....

      Hukuk Dairesi'nin 2017/3062 Esas 2019/1582 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar,itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali  davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, “ takibe itiraz” sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....

      M. 141) ( Yargıtay Üyesi ... ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı).) Mahkememiz dosyası arasına celp edilen İstanbul CBS'nin ... Soruşturma sayılı dosyasının iddianamesinin incelenmesinde; davalı ...'nın sanık olmadığı anlaşılmakla dolaysıyla iyi niyetli 3. Kişi konumunda olduğu, davacılar tarafından "bilerek borçlunun zararına hareket ettiği" hususuda ispat edilemediğinden davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davalı yan icra inkar tazminat talebinde bulunmuştur. Ancak yukarıda açıklamasını yaptığımız gibi icra inkar tazminatı itirazın iptali davasında talep edilebilecek bir husustur. Eldeki dava menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında icra inkar tazminatı gibi bir talep olmayacağından 6100 sayılı HMK'nın 26....

        Aynı icra takibi nedeniyle davalı tarafından davacı aleyhine itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davası 27/04/2021 tarihinde açılmıştır. Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 16/06/2020 tarih ve 2018/1702 E., 2020/1048 K.sayılı ilamı da bu yöndedir.)...

          Vek.Av.... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 12.5.2010 gün ve 435-271 sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı yanca davalı aleyhine açılan ana davada (menfi tespit) davasının reddine, davalı tarafından davacı aleyhine açılan birleştirilen itirazın iptali davasında ise davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmektedir. Her iki hükmü de temyiz eden davacı (birleşen davanın davalısı) vekiline redddilen menfi tespit davası ile ilgili maktu temyiz harcı yatırılmış ise de birleşen dava ile ilgili ödenmesi gerekli nisbi temyiz harcının yatırılmadığı dosya arasındaki harç alındı belgesinin tetkikinden anlaşılmıştır....

            Esas Sayılı Dosyada DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve itirazın iptali davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. ... ve davacı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

              Av. ... aralarındaki karşılıklı menfi tespit - itirazın iptali - alacak davası hakkında ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 17.06.2013 gün ve 2012/21 E. - 2013/282 K. Sayılı hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Menfi tespit ve itirazın iptali davalarına konu olan ... 2. İcra Dairesi'nin 2005/3941 sayılı icra dosyasında borçluların ödeme emrine itiraz dilekçelerinin mevcut olmadığı ve borçlu ...'e ödeme emrinin tebliğine ilişkin evraktaki tebliğ tarihinin okunaklı olmadığı anlaşıldığından, heyetçe incelenmesine gerek görülen söz konusu itiraz dilekçesi ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin evrakın okunaklı önlü - arkalı onaylı suretlerinin eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 15/07/2008 Nosu : 249/239 Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalılardan ... AŞ.vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan ... Varlık Yönetim AŞ.vek.Av.Nilüfer Bahar gelmiş, diğer davalı ile davacı tarafından kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl dava, takipten önce açılan menfi tespit davası, birleşen dava ise itirazın iptali davasıdır. Mahkemece yalnızca asıl dava hakkında hüküm kurulmuş, birleşen dava ile ilgili hüküm kurulmamıştır. Hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

                  Menfi tespit davası açıldıktan sonra davacı borçlu kooperatif aleyhine başlatılan iflas yoluyla takibe itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davasının konuları farklıdır.Menfi tespit davasında hukuki ilişkinin varlığı tespit edilmekte iken itirazın kaldırılması ve iflas davasında hem hukuki ilişki tespit edilmekte hem de borçluya depo emri tebliğ edilerek ödeme yapmaması halinde iflasına karar verilmektedir. Somut olayda derdestlik itirazının koşulları mevcut olmadığından mahkemenin aksine gerekçesi isabetli değildir. Diğer taraftan derdestlik itirazının kabul edilebilmesi için ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. Davalının basit yargılama usulüne tabi iflas davasında ilk oturuma kadar derdestlik itirazı bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu