İcra Dairesinin 2014/1618 takip sayılı dosyası ile başlatılan takipte borçlu olmadığının tespitine, 1.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalın davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının davasının menfi tespit olarak kabulü ile Bakırköy 9. İcra müdürlüğünün 2014/1618 sayılı dosyasındaki alacak sebebi ile borçlu olmadığının tespitine, dair verilen karar, dairemizin 20/10/2017 tarih 2016/5461 esas 2017/10018 karar sayılı ilamıyla manevi tazminat talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi ve mobilyaların iadesine ilişkin hüküm kurulmaması nedeniyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra "Davacının menfi tespit davasının kabulü ile Bakırköy 9....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, takip ve dava konusu senet altındaki imzanın davacıya ait olmadığı, haciz sırasında davacıdan 1.800 TL haricen tahsil edildiği, takipte davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile takibe konu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 1.800 TL’nın ödeme tarihi olan 04.12.2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda dikkate alınmak suretiyle yasal faiziyle birlikte davalıdan istirdaten tahsili ile davacıya verilmesine, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK.nun 72/5.maddesi uyarınca menfi tespit davası borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine alacaklı tazminat ile sorumlu tutulur....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/993 E.sayılı dosyası ile aynı faturalar için menfi davası açmış isede, menfi tespit davasının 30.000,00 TL'lik kısmının dava ilk açıldığı andan itibaren 2004 sayılı İİK m. 72'ye göre istirdat davasına dönüştü,bu davada ise davacının davalıya 24.12.2020 tarihinde yaptığı 30.000,00 TL'nin istirdatına ilişkin olup davacı aynı talebini ikinci kez mahkememiz dosyasından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 500,00 TL olarak talep ettiği,aynı konuya ilişkin olarak açılmış bir menfi tespit ve istidat davası varken tekrar istirdat davası açılamayacağı gerekçesiyle; "Davalının derdestlik itirazının kabulü ile, davanın 6100 sayılı HMK madde 114/1-ı ve 115'e göre usulden reddine" karar vermiştir....
Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu nedenle, 01.09.2023 tarihine kadar ticaret mahkemeleri nezdinde açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına gerek bulunmayacaktır....
Mahkemece, davalı hakim tarafından verilen ve kesinlik sınırı içinde kalan kararın yazılı emir yolu ile bozulduğu ve İİK’nun 72/7.maddesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Hakimler verdikleri kararlardan dolayı kural olarak sorumlu değildir. Fakat hakimlerin kasıtla veya ağır ihmal ile kanuna aykırı karar vermiş oldukları bazı önemli hallerde hakimlerin mali(hukuki) sorumluluğu kabul edilmiştir. Somut olayda, davacı yanca icra takibine konu edilen bononun borçlusunca Cumhuriyet Savcılığına bonoda tahrifat olduğu iddiasıyla şikayette bulunulmuş, bu şikayet üzerine ... Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada takibe konu 475 TL bedelli bononun 400 TL kısmının tahrif edilerek bonoya eklendiği belirlenmiş, ancak tahrifatı alacaklılarının yaptığının tespit edilemediği gerekçesiyle ......
DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasında görülen davada Kahramanmaraş 6....
TTK'nın 5/A maddesinin birinci (1) fıkrası "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir. 12....
TTK'nın 5/A maddesinin birinci (1) fıkrası "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir. 12....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tesbit ve İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tesbit ve istirdat davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, menfi tesbit, istirdat, yoksun kalınan gelir tazminatı, alt kiracılar tarafından talep edilen tazminat bedeli ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi üzerine karar davalı ...Turizm Org.Rest.Otopark San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili tarfından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde davalılar ile ... Belediyesine ait bulunan parkın yaz aylarında faaliyet gösteren stant alanlarının kullanılması anlaşması yaptıklarını, ... ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmeye göre 01.06.2006-31.10.2006 tarihleri arasında stant alanları ile sosyal alanların kiralandığını, müvekkilinin ...'...
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, GSM aboneliğinden kaynaklanan istirdat ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istirdat ve manevi tazminat isteminin kabulüne, maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; kurulan hüküm dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Şöyle ki; somut olayda icra takibi yapılmadığı ve haciz işleminin de uygulanmadığı dikkate alındığında davacı şirketin kişilik haklarına tecavüzden sözedilemeyeceği kuşkusuzdur. Öte yandan davalının savunmasında belirttiği mahsup yönünden de gerekli araştırma yapılmamıştır....