Menfi tespit davası, her ne kadar İİK’da düzenlenmişse de davacının (borçlunun) maddi hukuk bakımından borçlu olmadığının tespiti için açılan bir dava türü olduğunu, bu nedenle menfi tespit davası, dava konusu itibariyle icra hukukuna ilişkin olmayıp maddi hukuka ilişkin olduğunu, menfi tespit davası, istirdat davasının öncüsü niteliğinde olduğunu, dolayısıyla istirdat davası, aslında menfi tespit davasının devamı niteliğinde bir dava olup, sadece borçlu tarafından icra tehdidi altında borcun ödenmiş olması durumunda, bu paranın iadesi için açılan dava olması nedeniyle artık borçlu menfi tespit yerine istirdat davası açması gerektiği İİK’da düzenlendiğini, (İİK m. 72/VII). Müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, davcı tarafın müvekkilinin kötüniyetli olduğunu ispat etmesi gerektiğini belirterek müvekkili aleyhine açılan davanın öncelikle zamanaşımı açısından mümkün olmazsa esastan reddine, davacıdan İİK....
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davacının davalıya takibe konu çeke ilişkin olarak 9.000.TL ödeme yaptığı, ancak ödeme tarihleri itibariyle istirdat davasının İİK'nun 72/7. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre sonunda açıldığı, bu nedenle istirdat davasının dinlenemeyeceği, bu durumun menfi tespit davasını da etkileyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, icra takibi nedeniyle sahtecilik iddiasına dayalı açılan menfi tespit ve ödenen bir kısım paranın istirdatı talebine ilişkindir.İİK'nun 72. maddesinin 7 ve 8.fıkrası "istirdat davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılacağı, bu sürenin borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren başlayacağını" düzenlemektedir. Borcun kısım kısım ödenmesi halinde süre son kısımın ödenmesinden itibaren başlayacaktır(Baki Kuru,İcra İflas Hukuku Ders Kitabı, 9.bası, s.191)....
Dağıtım A.Ş olduğu, menfi tespit veya istirdat davalarının icra takibinin borçlusu tarafından icra takibinin alacaklısına karşı açılabileceği, bu durumda davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçeleri ile davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava; keşideci tarafından çek lehdarı aleyhine açılmış menfi tespit davasıdır. Her ne kadar yargılama sırasında dava dışı yetkili hamil tarafından davacı aleyhine icra takibine girişilmiş ve takip konusu borcun ödendiği iddia edilerek davanın istirdata dönüştüğü ileri sürülmüş ise de somut olayda davalı tarafından girişilmiş bir icra takibi bulunmadığından bu davanın istirdat davasına dönüşmesi sözkonusu olamaz. Ancak keşideci olan davacı çekin lehdarı olan davalıya karşı İİK.nun 72.maddesine dayanarak menfi tespit davası açabileceğinden işin esasına girişilerek deliller toplanıp hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir....
Maddesi gereğince ödeme yapan üçüncü kişi tarafından açılan Menfi Tespit ve İstirdat istemine ilişkin olup, davacı üçüncü kişi ile davalılar arasında ticari ilişki bulunmadığı, eldeki uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklandığı, İİK'nın 89.maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit ve istirdat davasında genel mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE , HMK'nın 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/04/2024 ... Başkan ... e-imza ... Üye ... e-imza ... Üye ... e-imza ... Katip ... e-imza...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit-istirdat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak, davanın değeri itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit ve İstirdat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm iştirak nafakasından kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 20.10.2011 gün ve 2011/11045-16055 sayılı bozma ilamına uyularak karar verilmiştir. İnceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.07.10.2013(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat-Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat ve menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya iadesine 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık mal rejiminin sona ermesinden sonra sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, davalı tarafından borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin dayandığı çekteki imzanın sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Dava menfi tespit ve istirdat davası şeklinde açıldığından ve takibe konu çeklerin bayilik sözleşmesi nedeniyle verdiği savunulduğundan Dairemiz görevli değildir. Bu tür uyuşmazlıklardan kaynaklanan davaların temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ancak 19. Hukuk Dairesince dosyanın Dairemize gönderilmiş olduğu anlaşılmakla, görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu'na sunulmak üzere Yargıtay 1. Başkanlığı'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit talebinin kabulüne istirdat talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....