Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Takip alacaklısı, üçüncü kişiye İİK'nın 89'uncu maddesine göre haciz ihbarnamesi göndertme hakkını kullanırken, dürüstlük kuralına uymak zorundadır; takip alacaklısının bu hakkını açıkça kötüye kullanmasını hukuk düzeni korumaz. Bu sebeplerle, genel menfi tespit davasının sebebi (dayandığı vakıa) İİK m. 89'daki özel menfi tespit davasının sebebinden (dayandığı vakıadan) farklı olduğundan, İİK m. 89 gereği davacının, özel menfi tespit davasını açma hakkını kaybetmiş olması, başka vakıaya dayanarak, kötü niyetli alacaklı aleyhine açacağı genel menfi tespit davasının dinlenmesine engel değildir....

    Dava, İİK’ nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu halde, mahkemece borçlu olunmayan miktarın tespiti yerine borçlu olunan miktarın tespiti yönünde hüküm oluşturulmuştur. Bu hal usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, kazanılmış haklar da gözetilerek davacının borçlu olmadığı miktara hükmedilerek bunun dışında kalan, yani reddedilecek olan kısım yönünden davalı lehine hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesinden ibaret olmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacıya İİK 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini davcı tarafından bu haciz ihbarnamelerine karşı itiraz edilmediğini bu yönden davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Mahkememizce taraf teşkili sağlanmış davanın taraflarına delillerini ibraz etme olanağı tanınmış uyuşmazlığın çözümü için gereken bütün deliller toplanmıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, İİK.'nun 89/3.maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, İİK. 89 maddesi gereğince 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Dosyanın, Büyükçekmece ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/01/2023 tarih ... esas ... karar sayılı görevsizlik ilamı üzerine mahkememizin yukarıda belirtilen esas sayılı sırasına kayıt olduğu anlaşılmıştır. Dava, 3. Kişinin açtığı İİK 89. Maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacıların davalıya borçlu olup olmadığı hususu tespit edilmiştir. İİK'nun 89. maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarının 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılması gerektiği, Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasın da davacı ...'a 89/3 haciz ihbarnamesinin 20/09/2018 tarihinde tarihinde tebliğ edildiği , davanın ise; İİK'nun 89....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 04/11/2020 tarihli ara karar ile, İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, tedbir talebinde genel düzenleme olan HMK 209. maddesine dayanılmasının özel nitelikteki İİK 72/3 maddesinin uygunlanmasına engel olmayacağı, davadan önce icra takibi başlatıldığından takip hukukuna ilişkin kuralların uygulanacağı ve takibin durdurulmasına ilişkin tedbir kararı verilemeyeceği, aksi düşüncede dahi HMK 389 maddesi gereğince yaklaşık koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir....

          Bu kez taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2-Davacı vekilinin karar düzeltme istemine gelince; Dava, İİK 72. maddesi kapsamında takibe dayalı açılmış menfi tespit davasıdır. Dava menfi tespit davası olarak görülmekteyken yargılama sırasında icra takibine konu borç ödenmiş olmakla İİK 72/6. maddesine göre istirdat davasına dönüştüğünden, davaya istirdat davası olarak devam edilerek istirdadı gereken paranın ödeme tarihinin ve miktarının hüküm fıkrasında gösterilmemiş olması ve yalnızca menfi tespite ilişkin hüküm kurulması doğru olmamıştır....

            Dava menfi tespit davası olup İİK 72. maddesine dayanmaktadır. Tahsil edilmiş bir alacağı icra takibine koyan alacaklının İİK 72/5 maddesi uyarınca kötüniyetli olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda mahkemece icra takibinden önce yapılan ödemeler yönünden alacaklının kötüniyetli olduğu kabul edilerek İİK 72/5 maddesi gereğince kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut davada davacı taraf iflas iflas idaresi müdürlüğünün kararı uyarınca karar kapsamında menfi tespit talebinde bulunmuş ise de açılan dava İİK 72. madde ve HMK'nun 106. maddesi anlamında bir tespit davası sayılmasının olanağı yoktur çünkü davacı Genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı müflis şirketten kredinin teminatı olarak aldığı çeklerin kredi borçlusu sözleşmenin tarafı şirketin iflas etmesi nedeniyle iflas müdürlüğünün İİK 184. maddesi kapsamında bu karardan bir anlamda muaf tutulmasını talep etmiştir. Davacı kredi ilişkisi kapsamında zaten alacaklı konumda olup sözleşmenin taraf olmayan iflas idaresine karşı menfi tespit talebinde bulunması abesle iştigal eder....

                Üçüncü haciz ihbarnamesi üzerine zimmetinde sayılması kesinleşen davacı dava dilekçesinde, İİK 89/3 maddesine göre açtığı davanın reddedilmesi nedeniyle genel hükümlere göre borçlu olmadığının tespitine ilişkin eldeki davayı açtığını beyan etmiştir. Bu durumda, borcun zimmetinde sayılmış olduğu kesinleşen davacının açtığı dava, niteliği ve ileri sürülüş şekli itibarıyla İİK 89/3 maddesindeki menfi tespit davası değil, davacının takip borçlusuna borçlu olmadığını bildiği halde, kötü niyetle borcun davacının zimmetinde sayılmasını sağladığını iddia ettiği takip alacaklısına ve takip borçlusuna açılmış genel nitelikte (İİK m.72) menfi tespit davasıdır....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nde belirtilen çeke dayalı olarak müvekkili aleyhine menfi tespit davası açtığını oysa çekte bir tahrifat bulunmadığını bildirerek icra mahkemesi kararının infazına yönelik davalı yanca başlatılan takipten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davaya temel oluşturan icra takibinin dayanağının davacı aleyhine hükmolunun icra inkar tazminatından kaynaklanmış bulunduğu, İİK 169/A-6 maddesinde yer alan davalı borçlunun menfi tespit davası açması nedeniyle icra inkar tazminatının dava sonuna kadar erteleneceği ve dava lehine sonuçlanan taraf yönünden hükmedilmiş olan tazminatın kalkacağına dair hüküm uyarınca somut olayda Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesince verilen takibin iptaline dair kararın kesinleşmesi ve davalı yanca davacı aleyhine açılan Adana 2....

                    UYAP Entegrasyonu