Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’ nün 2002/2485 sayılı takip dosyasında 4.126.50 YTL’ lik kısma yönelik (temerrüt faizi uygulanmak suretiyle) borçlu bulunmadığının tespitine, tazminata yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince ve katılma yolu ile davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz dilekçesi, temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcı da yatırılmadığından, temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Dava, İİK’ nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Mahkemece davanın niteliği gözetilerek, davacının aleyhindeki icra takipleri nedeniyle borçlu olmadığı miktarlar ayrı ayrı saptanarak menfi tespit yönünde hüküm kurulması ve borcun saptanmasında BK’ nun 104/son maddesi hükmünün gözetilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Haciz ihbarnamelerinin usule aykırı olarak düzenlenmesi nedeniyle İcra Hukuk Mahkemesine şikayet yoluna gidilmiş olup, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin de iptalinin talep edildiğini, davanın İİK.72 maddeye dayalı menfi tespit davası olup, üçüncü kişi tarafından takip alacaklısına karşı açılmış bir dava söz konusu olduğunu, davacı ile dava arasına bir akdi ilişkisi söz konusu olmadığını, İİK'nun 72. Maddesinden kaynaklı menfi tespit davası olduğunu, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosya borcundan dolayı; müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılam giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür....

      Bu bildirimi alan üçüncü şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; Dava, İİK.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçluya karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla, ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. (Yargıtay 19....

        SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın yasal süresinde açılmamış olması sebebiyle usul yönünden reddi gerektiğini, davacının dava konusu olarak açıkça 89/3 haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davası olarak belirtmemiş olması sebebiyle bir an için eldeki davanın İİK 72. maddesinde düzenlenen genel hükümlere göre açılacak menfi tespit talebi olarak değerlendirilmesi halinde, genel hükümlere dayalı menfi tespit davası yalnızca takip borçlusu tarafından açılabilecek dava türü olup, davacının işbu hükme dayalı menfi tespit davası açma imkanı bulunmadığını, bu sebeple bir an için davacının davasını genel hükümlere dayalı menfi tespit olarak açtığı düşünüldüğünde dahi davanın reddi gerektiğini belirterek müvekkili aleyhine açılan işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dava, İİK’ nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Bu durumda mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde konusunda uzman bir bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönlerine şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda dava dilekçesinde açıkça belirtilmemiş ise de davacının icra takibinin tarafı olmayıp, İİK 89.maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri sonucunda sorumlu hale geldiği anlaşılmaktadır. Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Bu itibarla takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceğinden; mahkemece görevsizlik kararı verilmesi yerinde olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

              Somut olayda dava dilekçesinde açıkça belirtilmemiş ise de davacının icra takibinin tarafı olmayıp, İİK 89.maddesi uyarınca gönderilen haciz ihbarnameleri sonucunda sorumlu hale geldiği anlaşılmaktadır. Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. Bu itibarla takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekeceğinden; mahkemece görevsizlik kararı verilmesi yerinde olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....

              nın 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın ... Esas ve ... Karar sayılı ilamı) Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01/10/2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK. 'nın 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK.'nın 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK.'nın 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece iş bu davanın İİK 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğundan bahisle tedbir talebinin reddine karar vermiş ise de davanın İİK.’nun 72. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davası olduğunu, davalı- nın da takip borçlusu .... Ltd.Şti. olduğunu, takip alacaklısı.... aleyhine İİK 89 maddesi gereğince açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığını belir- terek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, takip borçlusunun borçlusu sıfatıyla kendi alacaklısı olduğundan bahisle takip borçlusuna karşı açılan menfi tespit davasıdır. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                  Şirketinin keşide ettiği ve diğer davalı ...’in cirosunu taşıyan iki adet bonoya dayalı başlattığı takipten 2 yıl sonra müvekkili aleyhine İİK 89.ihbarnamelerini göndererek, usulsüz tebligatlarla kesinleştirildiğini, bu haciz ihbarlarından 26.01.2007 tarihinde bir aracın satışı sırasında haberdar olduklarını, bu ihbarnamelerin tebliğinin usulsüzlüğü ile ilgili İcra Hukuk Mahkemesine dava açtıklarını ileri sürerek İİK 89.maddesine dayalı ihbarnamelerle ilgili işlemlerini iptal ve terkini ile müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili, şirket hisse devrine bağlı fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak şimdilik 150.000 TL.nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, asıl davada davalı ... Ltd. Şti. ortağı ...’ın davalı gösterilmesi gerektiğini, bu kişinin düzenlediği çeklerin davacı hesabından ödendiğini belirterek davalı ......

                    UYAP Entegrasyonu