Talep, davacılar hakkında bonoya dayalı yapılan kambiyo takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK 72. Maddesinde borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında menfi tespit davası açabileceği belirtilerek bu duruma ilişkin gecici hukuki koruma mahiyetinde özel bir ihtiyati tedbir düzenlenmiştir. İİK'da özel düzenleme bulunduğundan bu durumda tedbir konusunda İİK 72. Maddesi uygulanacaktır. İİK 72/3. Maddesinde açıkça takipten sonra açılacak menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği düzenlendiğinden, mahkemece takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmemesi yerinde olmuştur....
İhtiyati tedbir, geçici hukuki koruma görünümlerinin temelini oluştur ve hükmün kesinleşmesine kadar, dava konusuna, hukuki koruma sağlayarak olası verilecek hükmün infazının kolaylaştırmasını amaç edinir. Mevzuatımızda ihtiyati tedbirlerler hakkında genel düzenleme HMK'nın 389 ve 399 maddeleri arasında yapılmış olup, 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu'nda da ihtiyati tedbir hususunda düzenleme bulunmaktadır. Dosyamız konusu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında, icra takibinin durumuna ilişkin ihtiyati tedbir 72/3 maddesinde düzenlenmiş olup "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir" hükmünü getirmiştir....
İlk derece mahkemesince; "..Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İş bu menfi tespit davasının davacı aleyhine yapılan icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu bu kapsamda, İİK 72/3:"İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez." hükmü gereğince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, hacizlerin fekki işleminin de icra işlemi olduğu gözetilerek reddine," karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı yanca istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme gerekçesinin yasaya aykırı olduğunu, İcra İflas Kanunu'nun 72/3 maddesinin belirtilen kısımdan ibaret olmadığını, tam halinin; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
İİK 72/3.maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,... göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında teminatlı veya teminatsız takibin durdurulmasına karar verilemez. Menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, H.M.K. 389 vd. maddelerinin de göz önünde bulundurulması gerekir. H.M.K.'nın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir. Somut olayda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez....
Dava konusu somut olayda ihtiyati tedbir talep edenler; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasını talep etmişler, mahkemece icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, karara itiraz üzerine mahkemece itiraz prosedürü işletilerek itirazın reddine dair ek karar verilmiştir. İİK.'nın 72/3.maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." denilmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi, İİK.'...
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılamayacağını, Yargıtay kararları dikkate alındığında davacı tarafın açmış olduğu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında %15 teminat tutarının dışında ayrıca tüm icra dosyası bedelinin depo edilmesi gerektiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilerek ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, menfi tespit ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir....
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Davacıların, kira borcunun olmadığı iddiasıyla icra takibinden sonra menfi tespit davası açtığı, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği sabit ise de; az yukarıda açıklandığı üzere teminat karşılığında icra veznesine giren paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine bir engel bulunmamaktadır....
Dava dilekçesinin ekinde, alacağın varlığı ve tedbir sebepleri hakkında kanaat getirecek deliller ibraz edilmediği gibi alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden açıklanan sebeplerle ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verildiği, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceği, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği, mahkemece verilen 09/02/2024 tarihli ara kararı ile red kararı verildiği ve karar karşı istinaf yasa yolunun açık olduğunun belirtildiği, ara karardan sonra davacı vekili tarafından sunulan 20/02/2024 tarihli dilekçesinde yeni ve kanaat getirici belgeler ibraz edilmediği anlaşıldığından açıklanan sebeplerle yeniden talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İhtiyati tedbir talep edenin dilekçesi ve eklerinin incelenmesi sonucunda, tedbir talep edenin zorunlu arabuluculuk aşaması nedeniyle menfi tespit davasını derhal açarak bu dava kapsamında ihtiyati tedbir kararı almasının mümkün olmadığı; tedbir talep edenin ileride açacağı menfi tespit davasını kazanması halinde cebri icra tehdidi altında bu aşamada ödemek zorunda kalacağı meblağı geri alamama ihtimali bulunması ve işin aciliyeti nedenleriyle şimdilik karşı tarafa tebligat yapılmaksızın tedbir talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." denildiği, hüküm fıkrasında ise; "1- 6100 sayılı HMK'nın 393/1....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Menfi tespit davası nedeniyle talep edilen icra takibinin durdurdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbirin reddi kararına itiraza ilişkindir....