Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

    İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, icra dosyalarının kaynağının kaçak elektrik kullanımı olduğunu,tedbirin %20 teminat mukabilinde verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, %100 oranında teminata hükmedilmesi gerektiğini, verilen ihtiyati tedbir kararı ile ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçildiğini, ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların değerlendirilmediğini, davalının Anayasal haklarına aykırılık oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik bedeline yönelik menfi tespit talebine ilişkindir. İİK'nin 72/3. maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      İstinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için bulunması gereken yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, icra dosyalarının kaynağının kaçak elektrik kullanımı olduğunu,tedbirin %20 teminat mukabilinde verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, %100 oranında teminata hükmedilmesi gerektiğini, verilen ihtiyati tedbir kararı ile ortaya çıkacak kamu zararının engellenmesinin önüne geçildiğini, ihtiyati tedbir kararının meydana getirebileceği sonuçların değerlendirilmediğini, davalının Anayasal haklarına aykırılık oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Dava kaçak elektrik bedeline yönelik menfi tespit talebine ilişkindir. İİK'nin 72/3. maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Dava, kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte borçlu olunmadığına dair menfi tespite ilişkin olup; davada İİK'nun 72/3.maddesi kapsamında ihtiyati tedbir talep edilmiş, Mahkemece talebin reddine dair verilen karar istinaf edilmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK'nın 389. ve devamı maddelerinde belirtilmiştir. Menfi tespit davasının icra takibine etkisi ise 2004 Sayılı İİK'nın 72. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. İİK'nın 72/3. uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında özel düzenleme gereğince, ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, Mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir, ihtiyati tedbirin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında talebin kabulüne veya reddine karar vermede taktir hakimindir....

        Maddesinde ;Menfi tesbit ve istirdat davaları; başlığı altında borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceğini, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, bu itibarla "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. " hükmü karşısında mahkemece verilen kararda hukuki isabet olmadığını, mahkemece verilecek tedbir...

        Maddesinde ;Menfi tesbit ve istirdat davaları; başlığı altında borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabileceğini, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğini, bu itibarla "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. " hükmü karşısında mahkemece verilen kararda hukuki isabet olmadığını, mahkemece verilecek tedbir...

          Aynı kanunun 390. maddesinin 3. fıkrasına göre ise tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir....

          Maddesinde "Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde 6100 sayılı kanunun 397'nci maddesinin birinci fıkrasında, ihtiyati haciz kararı verilmesi halinde ise 9/6/1932 tarihli ve 2001 sayılı İcra ve İflas Kanunun 264 ncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen dava açma süresi, arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar işlemez" İcra İflas Kanunu'nun 72/3.maddesinde;“İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile tabin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”...

            Keşideci... tarafından ...aleyhine açılan menfi tespit davasında alınan ihtiyati tedbir kararı hamilin tedbire konu çeke dayalı olarak mahkemeden ihtiyati haciz kararı istemesini engelleyen bir durum değildir. Hamilin İİK 257 maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz şartları bulunduğu takdirde ödeme yasağı yönünden tedbir konulmuş çek ve senet hakkında mahkemeden ihtiyati haciz kararı istemesi mümkün olup, mahkemece bu talebin incelenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacıların istinaf başvuru taleplerinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              UYAP Entegrasyonu