Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/04/2016 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ihtiyati tedbir talebinin, takip konusu bedelin davacı tarafça icra veznesine yatırılması karşılığında kabulüne dair verilen 27/05/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, menfi tespit, ödeme emrinin iptali ve takibin durdurulması ile ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkemece ara karar ile takip konusu asıl alacağın davacı tarafça icra veznesine yatırılması şartıyla ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarının kısmi dava olarak açılamayacağını, Yargıtay kararları dikkate alındığında davacı tarafın açmış olduğu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında %15 teminat tutarının dışında ayrıca tüm icra dosyası bedelinin depo edilmesi gerektiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini belirterek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilerek ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, menfi tespit ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir....

    İİK 72/3.maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,... göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında teminatlı veya teminatsız takibin durdurulmasına karar verilemez. Menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, H.M.K. 389 vd. maddelerinin de göz önünde bulundurulması gerekir. H.M.K.'nın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir. Somut olayda icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Dava konusu somut olayda ihtiyati tedbir talep edenler; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasını talep etmişler, mahkemece icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, karara itiraz üzerine mahkemece itiraz prosedürü işletilerek itirazın reddine dair ek karar verilmiştir. İİK.'nın 72/3.maddesinde; "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." denilmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi, İİK.'...

        İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Davacıların, kira borcunun olmadığı iddiasıyla icra takibinden sonra menfi tespit davası açtığı, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği sabit ise de; az yukarıda açıklandığı üzere teminat karşılığında icra veznesine giren paranın alacaklıya verilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine bir engel bulunmamaktadır....

        İhtiyati tedbir talep edenin dilekçesi ve eklerinin incelenmesi sonucunda, tedbir talep edenin zorunlu arabuluculuk aşaması nedeniyle menfi tespit davasını derhal açarak bu dava kapsamında ihtiyati tedbir kararı almasının mümkün olmadığı; tedbir talep edenin ileride açacağı menfi tespit davasını kazanması halinde cebri icra tehdidi altında bu aşamada ödemek zorunda kalacağı meblağı geri alamama ihtimali bulunması ve işin aciliyeti nedenleriyle şimdilik karşı tarafa tebligat yapılmaksızın tedbir talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." denildiği, hüküm fıkrasında ise; "1- 6100 sayılı HMK'nın 393/1....

          Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tesbit davasında teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kararı üzerine dosya borcunun tamamının icra veznesine yatırıldığı belirtilerek, hacizlerin fekki talebinin müdürlükçe reddi üzerine bu işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 72/3. maddesine göre; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”...

            Asliye Ticaret mahkemesinde açılan menfi tesbit davasında teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kararı üzerine dosya borcunun tamamının icra veznesine yatırıldığı belirtilerek, hacizlerin fekki talebinin müdürlükçe reddi üzerine; bu işlemin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 72/3. maddesine göre; “İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”...

              DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Menfi tespit davası nedeniyle talep edilen icra takibinin durdurdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbirin reddi kararına itiraza ilişkindir....

              Davanın yasal dayanağı 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi olup, maddenin üçcüncü fıkrasnda "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir" hükmüne yer verilmiş; 09.11.1988 tarih ve 3494 sayılı Kanunu'nun 6.maddesi ile değişik dördüncü fıkrasında ise "Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez"hükmü öngörülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu