Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, takibe konulan 15.06.2004 tanzim tarihli 2.500.000.000 TL’ lik bonodan dolayı borçlu olmadığı ve keşideci imzasının davacıya ait olmadığı gerekçesiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, bononun teminat bonosu olarak müvekkili bankaya verildiğini, iyiniyetli hamil olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Başka bir anlatımla; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 15....

      Asliye Ticaret Mahkemesi hükmündeki yabancı para alacaklarına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek döviz faizi uygulanmasından kaynaklanan miktar olduğunu, takipte uygulanması gereken faiz oranının kamu bankalarınca 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına fiilen uygulanan faiz oranı olması gerekirken , kamu bankalarınca Merkez Bankasına bildirilen , banka yetkili organlarınca belirlenen faizin en yüksek oranı üzerinden hesaplanıp talep edildiğini ileri sürerek müvekkilinin muhtıra ile talep edilen 77.488,16-TL'den borçlu olunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İcra İflas Kanununun 33/4 maddesi uyarınca ilama dayalı takiplerde borçlunun menfi tespit davası açamayacağını , borçlu olmadığı parayı ödemesi halinde istirdat davası açabileceğini bildirerek davanın reddini istemiş, ayrıca icra takibinde faiz hesaplamasının icra müdürlüğünce yapıldığını ve buna karşı icra hakimliğine şikayet yolu ile iptal davası açması gerektiğini ve daha önce aynı icra takibinde İzmir 4....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle zarar görenlere yapılan ödemelerden, davacıların sorumlu olduğundan bahisle yapılan ödemenin rücuen tahsili istemli icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti istemidir. Mahkemece, davalı tarafından, davacılar hakkında yapılan icra takibinde; icra mahkemesi kararı ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi sonrasında icra takibine yapılan itirazın davadan sonra süresinde olduğunun tespit edilmesi ve icra takibinin durmuş olması nedeniyle menfi tespit davasının konusuz kaldığına karar verilmiştir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır....

          Davacı kiracı tarafından açılan dava ile takipte istenen kira parasından dolayı borçlu olunmadığının tespiti istenmiş olup, her ne kadar mahkemece, davacının talebinin, kiralanandaki ayıp nedeni ile kira bedelinin indirilmesine ilişkin olduğu belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, kiracı tarafından usulüne uygun bir kira parasının tenzili davası açılarak kira parasından indirim sağlanmadan, geçmişe dönük olarak kira parasının tenzili nitelikli menfi tespit davası açılamayacağından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.’’ gerekçesi ile verdiği bozma kararına karşı mahkemece “Eda davası açılması gereken hallerde aynı konuda tespit davası açılmasında -kural olarak- hukuki yarar olmadığı ancak, borçlu olunmadığının belirlenmesine ilişkin davalarda, borçlu olduğu iddia edilen ve kendisine yönelik bir yasal işlem başlatılan kişinin, bu konuda bir tespit davası açmasında...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekilli aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 20.09.2007 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çekteki müvekkili şirket adına atfen atılan ciranta imzasının müvekkili şirketin yetkili temsilcilerine ait olmadığını belirterek icra takibinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu çekteki ciranta imzasının davacı şirketin yetkili temsilcisine ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, davalı tarafından takibe konu edilen kira borcu nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine, birleşen dava ise; borçlu olmadığı halde davalı kiraya verene icra takibi sonunda ödenen kira parasının istirdatı istemine ilişkindir....

                İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2007/516 E. 2008/291 K. sayılı dosyasındaki dava konusu aynı olmakla kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan, davalı ile aralarında bir ticari ilişki bulunmadığını ve dava konusu çekten kaynaklanan herhangi bir borcunun olmadığı iddiasıyla borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunmuştur. İcra takibinin iptali istemli icra hukuk mahkemesine başvurulması ve istemin reddine karar verilmiş olması genel mahkemelerde menfi tespit davası açılmasına engel değildir. Zira dar yetkili ve şekli inceleme yapan icra hukuk mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz. Kaldı ki, mahkeme kararında kesin hüküm olarak belirtilen Kartal 1. İcra Hukuk Mahkemesi dosyası dava konusu çekteki imzaya itiraz davasıdır ve mahkemece imza incelemesi yapılmak suretiyle karar verilmiş olup, işbu davada davacı çekin dayanağı borç ilişkisinin bulunmadığını iddia etmektedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Dava icra takibine konu edilen 3.562 TL bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 24.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine yaptığı icra takibinde dayandığı 15.12.2008 vade tarihli 15.000 TL bedelli senedin açığa alınan imzanın sahtecilik yoluyla imzalı senet haline getirilerek oluşturulduğunu ileri sürerek takipten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borç verip davaya konu senedi aldığını belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu