WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Üçüncü Şahsın Vergi Borcu Sebebi ile Tebliğ Edilen Ödeme Emrinin İptali ve Menfi Tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak itiraz edebilir. Aynı maddenin IV. bendine göre de herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açma hakkına sahiptir....

nin ise İİK 89/3 kapsamında açılan iş bu menfi tespit davasında doğrudan taraf konumunda olmadığını, ancak İİK.72 kapsamında takip borçlusu aleyhinde menfi tespit davası açılmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığını, Konya .İcra Müdürlüğünün ......

    Maddesi uyarınca açılacak itiraz davasının bir menfi tespit davası niteliğinde olduğunu, ne var ki kamu alacağına ilişkin takibin kesinleştikten sonra yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemekte olduğunu, tahsil edilmesi istenen alacak kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalmasının önlenerek hızla tahsili sağlanmak istendiğini, 6183 sayılı kanunda icra ve iflas kanunun 72. Maddesine koşut bir hükmün bulunmamış olması karşısında yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusunun aynı konuda menfi tespit istirdat davası açamayacağını, aynı zamanda davanın esastan da reddi gerektiğini, 6183 Sayılı Yasanın 58. Maddesinde ödeme emrine itiraz sebepleri sayılmış olup davacının bu sebeplerden birine dayanmamış olduğunu, bu yönüyle davanın reddi gerektiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali ve menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....

      Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, “böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir. 6183 sayılı Kanun’un 58. maddesinin 5. fıkrasında ise, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağının %10 zamlı olarak tahsil edileceği düzenlenmiştir. ... 3....

        Somut olayda; ödeme emirlerinin davacıya 9.5.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın 7 günlük süreden sonra 8.6.2012 tarihinde açıldığı görülmektedir.Ancak davacının ihtilaf konusu dönem sadece yönetim kurulu üyesi olduğu, dosyada davacının yönetim kurulu üyeliği dışında kendisini "üst düzey yönetici" ve "yetkili" konumuna getirtecek bir görev üstlendiğine dair belge ve yönetim kurulu kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının prim borcunun doğduğu dönemde yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi (Sayman) olduğu saptanmadığı sürece yönetim kurulu üyesi olması işveren ile birlikte prim borçlarından sorumlu olması sonucunu doğurmayacağından ve davacıya karşı doğrudan takip yapılamayacağından, dava ödeme emrinin iptali değil bir menfi tespit davasıdır....

          Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali ile menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

            Öte yandan, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

              Esas KARAR NO : 2022/915 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Alım Satım) DAVA TARİHİ : 13/01/2021 KARAR TARİHİ : 30/11/2022 KARARYAZ.TRH : 05/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA: Davacı birleşen dosya davalı vekilinin dava dilekçesi ile "... davalıların murisi ... hakkında ...05.2008 tarihinde, Ankara ...İcra Müdürlüğünün ... sayılı (... eski) dosyasından icra takibi yapıldığını ve borçlu ...’ye ilamsız takip ödeme emri 10.06.2008 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraza uğramayan takibin kesinleştiğini, borçlunun 01.12.2016 tarihinde ölümü üzerine mirasçısı olan davalılara (örnek 7) ödeme emri tebliğ edildiğini, (tebliğ tarihi 18.12.2019) ve davalıların 23.12.2019 tarihinde borca, faiz ve ferilerine, icra dairesinin yetkisi ile zamanaşımı itirazında bulunduklarını, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin...

                "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava Türü : Menfi Tespit ....İcra Mahkemesinin 2009/17731 sayılı İcra dosyasından ödeme emrinin tebliğne ilişkin belge bulunmadığından bu belgenin eklenerek gönderilmesi GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu