"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının dava dışı ... ile yapılan sözleşme kapsamında teminat amaçlı bono verdiğini, bononun bedel kısmının daha sonra doldurularak icra takibi yapıldığını belirterek icra takibine konu bono nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... , bonoyu borçtan ötürü ...'dan aldığını, ödenmediği için icra takibi yaptığını, sözleşmeye tanık olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyasından kambiyo takibi başlattığını, davacı tarafından takibe dayanak çek üzerinde keşideci tarafından keşide tarihinde ve tutarında tahrifat yapıldığını iddia ederek menfi tespit davası açtığını, İstanbul 13. ATM'nin 2017/594 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde müvekkili banka yönünden icra dosyası borcu ödendiğinden davaya istirdat davası olarak devam edilerek kabulüne, İstanbul ... İcra Dairesinin ......
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....
Menfi Tespit ve İstirdat Davalarını düzenleyen, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun "Menfi Tespit ve İstirdat Davaları" başlıklı 72. maddesi, aşağıda belirtildiği şekildedir: "(1) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını isbat için menfi tesbit davası açabilir. (2) İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. (3) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir. (4) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar....
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder . Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani bu halde menfi tespit davasına kısmi tespit davası ve kısmi istirdat davası olarak devam edilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Uyuşmazlık, davacının, davalıya davaya konu icra takibi nedeniyle borçlu olup olmadığı ve davadan önce takibe konu borç tutarının takip alacaklısına ödenmesi sebebiyle davalıdan istirdatını isteyebileceği herhangi bir alacağı bulunup bulunmadığı, varsa miktarı noktasında toplanmaktadır. 1-Menfi tespit davası, 2004 sayılı İİK'nın 72.maddesinde düzenlenmiş olup, menfi tespit davasında amaç, bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekte mevcut olmadığının tespitine yöneliktir....
İİK’nın 72/son maddesinde; menfi tespit ve istirdat davalılarının takibini yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Bu madde ile menfi tespit davalıların da genel yetki hükümleri yanında, özel yetki kuralıda benimsenmiş, davacıya seçimlik hakkı doğmuştur. Somut olayda takibi yapan icra dairesi ... 1. İcra müdürlüğü olup az yukarıda belirtilen hüküm uyarınca ... Mahkemeleri de açılan menfi tespit davasında yetkili olduğu ve davacı seçimlik hakkını takibin yapıldığı yer mahkemesi olarak kullandığından, mahkemece yetki ilk itirazının reddedilerek işin esasının incelenmesi ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Dava cari hesaptan kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....
(İİK, m. 72/3) Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacaktır. Zira, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır. İİK'nun 72.maddesinde takibe itiraz etmeyen veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek zorunda kalan şahsın, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceği bildirilmiştir. (Hakan Pekcanıtez, Oğuz Atalay, Meral S. Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) Somut olayda, davacı borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını iddia etmiştir....
Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşmiş olsa dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 19. İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK m. 72/6)....