Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada Ankara 20.Asliye Hukuk ve Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, bononun geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, asıl alacak olan ve iptali istenen takibe konu 5.250,00 TL.lık bononun miktarına göre, Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, toplam 7.777,19 TL üzerinden icra takibi yapıldığı ve bu miktar değer gösterilip harcı yatırılarak menfi tespit ve İstirdat davası açıldığı, 9.442,62 TL olarakda harçın tamamlandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder....

      Çünkü, davanın asıl (kökeni) menfi tespit davasıdır ve menfi tespit davası borçlunun iradesi dışında (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşmüştür. Bu dönüşmenin, borçlunun menfi tespit davasında sahip olduğu tazminat alma hakkını ortadan kaldırmaması gerekir. Kaldı ki, takip konusu borcun ödenmesi (paranın alacaklı tarafından alınması) ile alacaklı kötüniyetini devam ettirmiş ve alacaklının haksız ve kötüniyetle yaptığı takip nedeniyle borçlunun zararı daha artmıştır. Yukarıdaki nedenlerle, m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davayı kazanan borçlu lehine m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre tazminata da hükmedilmesi gerekir kanısındayım." (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, 2003, Ankara, s.193-194) Buna göre, mahkemece, doğrudan açılan istirdat davaları için doğru olan gerekçeyle, menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasında davalının kötüniyet tazminatı talep edemeyeceğinin kabulü doğru olmamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen kira parasının istirdadına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesi ile, davalı tarafından kira alacağının tahsili amacı ile başlatılan Bakırköy 12. İcra Müdürlüğü 2010/25767 sayılı icra takibi nedeniyle haciz baskısı altında takip masrafları ile birlikte ödenen 5.913,00 TL kira parasının tahsilini ve yine Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü 2012/13952 sayılı icra takip dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Mahkemece her ne kadar Bakırköy 12....

          (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233) Menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72 nci maddesinin altıncı fıkrası gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı, Organize Sanayi Başkanlığı'nın hakkında başlattığı ............İcra Müdürlüğü’nün .............. Esas sayılı icra takibi üzerine takip alacaklısı ve alacaklısı ve....................................

            Yerel mahkemece yapılan yargılama sonucu daha önce verilen 26.02.2021 tarih, 2019/246 Esas, 2021/160 Karar sayılı, davanın reddine ilişkin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 2021/1829 Esas, 2022/53 Karar sayılı kararı ile; ''Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder. Yani bu halde menfi tespit davasına kısmi tespit davası ve kısmi istirdat davası olarak devam edilir. Davacı borçlu, davalı alacaklının temerrüt faizi ve icra takibinde ödemiş olduğu icra harç ve giderlerini (m.138/2,3) ödemeye de mahkum edilmesini istemiş ise, davanın borçlu lehine hükme bağlanması halinde, mahkemece davalı alacaklıyı, borçlunun icra takibinde ödemiş olduğu paradan başka (ödeme tarihinden itibaren) temerrüt faizi ve icra harç ve giderlerini de (davacı borçluya) ödemeye mahkum eder....

            Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur. " şeklinde madde bulunduğu görülmüştür. A) GENEL BİLGİ Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması nedeniyle kesinleşen icra takibine rağmen, (maddi hukuk bakımından) borçlu olmadığı kanısında bulunabilir. Borçlu olmadığı kanısında bulunan borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için (yukarıda görüldüğü gibi) icra takibi devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir ve bu menfi tespit davasında hiç değilse icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (m.72,III, c.2) aleyhine devam etmekte olan icra takibinin durdurulmasını ve menfi tespit davasını kazanınca da icra takibinin iptalini sağlayabilir....

              Dava, davalı ... şirketinin ödemek zorunda kaldığı tazminat bedelini, sigortalısı olan davacı aleyhine alkol nedeniyle rücu istemiyle başlattığı icra takibine ilişkin olarak davacının borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) ile davanın devamı sırasında ödenen bedellerin istirdatı istemine ilişkindir. Davacı taraf, menfi tespit ile birlikte alacağın tahsili halinde istirdadına ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiş; davanın devamı sırasında, davalının başlattığı icra takibi kapsamında, ödeme yaptığını belirterek bu bedel için istirdat kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacı tarafın talebinin yerinde olduğu sonucuna varılarak, yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile davacının ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1330 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takip konusu alacak sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır....

                Mahkemece; menfi tespit davasından istirdat davasına dönüşen işbu davaya esas olmak üzere aldırılan 16.03.2015 tarihli ek raporda davacının icra takibi nedeniyle 11.800.-TL borçlu olduğu, bu miktar üzerinden yapılan hesap ve davacı tarafından ödenen 09.01.2014 tarihinde, 1.500.-TL, 14.02.2014 tarihinde 13.518,68.-TL olmak üzere toplam 15.018,68.-TL nazara alınarak, tüm icra harç ve giderleri ve ferileriyle birlikte BK'nın 100. maddesine göre yapılan hesap sonucunda istirdatı talep olunabilecek miktarın 469,49.-TL olduğu kanaatiyle; menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasında 469,49.-TL fazla ödemenin 14.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine, karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder....

                  UYAP Entegrasyonu