Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, dava konusu çekin çalınması nedeniyle davacının rızası dışında elinden çıktığını, davacı şirket adına sahte ciro yapılarak çekin el değiştirmesi nedeniyle menfi tespit talebinin kabulüne, davalının çekle ilgili sahtelikleri öğrendikten sonra icra takibinden vazgeçtiği, çeki önceki cirantaya teslim ettiğine ilişkin savunmasının aksinin ispat edilemediğinden davacının istirdat talebinin ve kötüniyet tazminat isteminin reddine, çekin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 10.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Anılan durum karşısında ; davacıların menfi tespit ve istirdat istemi yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki biçimde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı Yasanın 4/a maddesinde, kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği düzenlenmiştir....

        Davacı vekili, dava konusu çeklerden 3149677 nolu 0.03.2012 keşide tarihli 9.000 TL bedelli çekin bedelinin icra takibi sonucu Lider Factoring Hizmetleri AŞ.'ye ödendiğini, bu çek yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir....

          Menfi tespit ve istirdat davaları İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. İspat yüküne ilişkin yukarıda açıklanan genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır....

            kabul edilmediğinden menfi tespit davasına konu bedeli davalıya ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, davanın istirdat davası olarak görülmesini istemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72/ I. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....

              İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından icra takibine koyduğunu, takibe konu senetlerin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, söz konusu senetler için müvekkiline protesto çekilmediğini, takibin haksız olduğunu, senetteki ciro zincirinin de kopuk olduğunu beyanla icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini, zamanaşımı nedeniyle takibin iptalini, aksi halde faizin yeniden hesaplanmasını talep ve dava etmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın davalı tarafından dava dışı borçlu aleyhine grişilen icra takibi sırasında takipte sıfatı bulunmayan davacı şirketin işyerine hacze gelinmesi üzerine ihtirazi kayıtla yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkin bulunmasına ve karar başlığında "istirdat" olarak yazılmış olmasına rağmen, davanın İİK'nın 72.maddesi kapsamında kalan menfi tespit ve istirdat davası niteliğinde bulunmamasına ve tarafların tacir olmalarına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 18.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı ... vekili, takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, ceza mahkemelerinde açılan davalarda çekteki imzaya ve borca itiraz edilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı ...'ün ikametgahının Torbalı olduğu, icra takibinin de burada yapıldığı, çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Selçuk olduğu gerekçesiyle davalı ... hakkındaki davada mahkemenin yetkisizliğine,dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın yetkili Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davalılardan ... Yağ ve Zeytinyağı Tic. hakkındaki davanın HUMK.nun 409/son maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 72/son maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda davalı ...'...

                    Bonolardaki imza kendisine ait olmayan davacının açtığı menfi tespit davasında imzaların kendisine ait olmadığı anlaşıldığından menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir. Öte yandan sahte senet nedeniyle davacının icra tehdidi altında ....İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasında 1.315,17-TL ödendiği, bu sebeple menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü anlaşıldığından ödenen bu bedelin davalıdan istirdatına karar vermek gerekmiş, davacı dava dilekçesinde faiz başlangıcını belirtmemiş olduğundan 1.315,17-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu