Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulü ile 21.000,00 Tl nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 13.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, araç satış vekaletinden doğan menfi tespit ve alacak davası olup, davacı, dava dilekçesi ile davalıya verdiği 13.000,00 TL lik çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş ancak yargılama aşamasında verdiği dilekçe ile çekin karşılığının davalıya ödendiğini ve bu talebi yönünden davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir. 13.000,00 TL lik çek yönünden menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüştür....

    Değişiklikten önce maddede sadece istirdat davasına yer verilmiştir. Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....

      maddesinde "Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

      maddesinde "Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle zarar görenlere yapılan ödemelerden, davacıların sorumlu olduğundan bahisle yapılan ödemenin rücuen tahsili istemli icra takibi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti istemidir. Mahkemece, davalı tarafından, davacılar hakkında yapılan icra takibinde; icra mahkemesi kararı ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi sonrasında icra takibine yapılan itirazın davadan sonra süresinde olduğunun tespit edilmesi ve icra takibinin durmuş olması nedeniyle menfi tespit davasının konusuz kaldığına karar verilmiştir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SONUÇ: Dava, hukuki niteliği itibariyle menfi tespit istemine ilişkindir. Dava dilekçesinin davalıya 21/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, HMK.nun 127.maddesinde belirtilen cevap süresi içerisinde 03/06/2022 tarihinde cevap dilekçesi verdiği ve HMK.nun 117.maddesine uygun olarak yetki ilk itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere İcra ve İflas Kanunu'nun 72/son maddesine göre menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Menfi tespit davalarında yetki kuralı kesin olmadığından, (kamu düzeniyle ilgili olmadığından) yetkinin kesin olmadığı hallerde, yetki itirazının davalı tarafından cevap süresi içinde ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. Aksi halde süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmayan davalı yönünden, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelecektir....

            Her ne kadar davacı tarafça takip konusu borcu haciz ve icra tehdidi altında ödendiği ileri sürülerek istirdat davası açılmış ise de davalının sunmuş olduğu cevap dilekçesinde davacının henüz takip konusu borcu ödemediğini bildirdiği ayrıca icra dairesine yazılan yazı cevabında davacı borçlunun icra dosyasının borcunun ödenmesine ilişkin herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığını bildirmiştir. Açılan menfi tespit davası, takip konusu borcun davacı borçlu tarafından ödenmesi halinde kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği yerleşik yargıtay uygulamasından anlaşılmakla ise de istirdat davasının kendiliğinden menfi tespit davasına dönüşmeyeceği açıktır....

              - K A R A R - Davacı vekili, asıl ve birleştirilen dava yönünden, davalılardan ... arasındaki alacak-borç ilişkisi nedeniyle davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı icra takibi başlattığını, kesinleşen icra takibi üzerine bu borca mahsuben müvekkilinin üç adet bono verdiğini, bu kez bonolara dayalı olarak icra takibi başlatıldığını her iki icra dosyasının da infazına devam edildiğini, davacının gayri menkullerinin satışının önlenmesi için ilk icra takibi dosyasına 177.300,00 TL yatırdığını, taraflar arasında daha sönra düzenlenen protokol uyraınca her iki icra takibine karşılık 300.000,00 TL borçlu olduğunun kabul edildiği protokolün borç baskısı ile imzalandığını bu nedenle geçerli olmadığını belirterek, icra dosyasına yatırılan tutardan 140.000,00 TL'nin istirdadını, 10.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Dairemizin 04.12.2019 tarihli 2019/639 Esas ve 2019/5780 Karar sayılı ilamı ile yukarıda belirtilen ve mahkemece uyulan bozma ilamları uyarınca eldeki davanın genel hükümlere göre açılan menfi tespit davası olduğu hususunun kesinleştiği, dosya kapsamına alınan ve mahkemece de benimsenen bilirkişi raporu uyarınca icra takibi borçlusu ... ve ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'ne davacının borçlu olmadığı tespit edildiğine göre genel hükümlere göre açılan menfi tespit davasında istirdata karar verilebilmesi için karşı tarafın kötüniyetli olunduğunun ispatına ihtiyaç bulunmadığı, bu nedenle mahkemece istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. B....

                  Değişiklikten önce maddede sadece istirdat davasına yer verilmiştir. Borçlunun bir alacaklının kendisinden bir hak veya alacak talep etmesi üzerine ileri sürülen hak veya alacağın doğmadığını ve doğduktan sonra sona erdiğini tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır. (Kuru Baki; İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s 24) Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kabul edilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu