Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/06/2013 NUMARASI : 2010/519-2013/374 Dava, kuru mülkiyet sahibi olan davalının, intifa hakkı sahibi olan davacı aleyhine, taşınmazın bakımı için yaptığı zorunlu ve faydalı masrafların tahsili istemli olarak başlattığı icra takibi nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
C)Yerel Mahkeme kararının özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. D)Temyiz: Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. E)Gerekçe: Kendisine karşı ilâmsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. (Kuru, B....
göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- İİK.nun 72/6. maddesi,” Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. “ gereğince menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği gibi, davacılar da bu hususta ayrıca talepte bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı bankanın bir çeke dayalı olarak müvekkilinin de çekte cirosunun bulunduğundan bahisle icra takibi başlattığını, ancak çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, icra takibi sırasında ödenen paranın davalıdan istirdatına ve davalı aleyhine tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davanın yasal sürede açılmadığını, ayrıca daha önce açtığı davayı takip etmeyen davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur." şeklinde, 6102 sayılı TTK.778/1-d maddesi yollaması ile TTK. 677....
Somut olayda, başlangıçta menfi tespit davası olarak açılan dava, davadan sonra yapılan takip neticesinde borcun ödenmesi sebebiyle istirdat davasına dönüşmüştür. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığını ve icra tehdidi altında yaptığı ödemenin istirdadı gerektiğini ispatlayamadığı ancak yapılan takip neticesinde çek bedelini ödediği, yapılan ödeme sebebiyle artık çek nedeniyle borçlu olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının ise reddine karar verilmiştir. Ancak her davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre karara bağlanması gerekmekte olup, senet nedeniyle borçlu olunmadığı sonucuna ulaşılabilmesi için borcun mevcut olmadığının senede karşı senetle ispat kuralı gereğince usulüne uygun olarak kanıtlanması gerekir. Borcun bulunmadığı ispatlanamadığı takdirde salt borcun icra tehdidi altında ödenmiş olması sebebiyle menfi tespit davasının kabulüne karar verilemez....
İcra Müdürlüğünün 2016/5597 sayılı takip dosyasında her iki davacı aleyhinde yapılan genel haciz yolu ile icra takibi, Çorum 2. İcra Müdürlüğünün 2016/5571 sayılı dosyasında davacılardan ... aleyhinde yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ile istirdat istemine ilişkindir. Genel haciz yolu ile icra takibinin borçluları olan davacılar aleyhinde Çorum Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2016/630 esas sayılı dosyasında alacaklı, banka tarafından borçlular aleyhine daha önce itirazın iptali davası açılmış olup yargılama sonucunda Mahkemenin 05.03.2019 tarihli 2019/98 sayılı kararı ile karar verilmiştir. Eldeki menfi tespit davasının, itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle, Genel haciz yolu ile icra takibine ilişkin dosya borcu yönünden her iki davacınında dava açmakta hukuki yararları bulunmamakla birlikte, menfi tespit davasına konu diğer icra dosyası olan Çorum 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2018/121 ESAS 2019/210 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Hatay 5.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/07/2019 tarih ve 2018/121 Esas 2019/210 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacının istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, bu nedenle tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılamayacağını, İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılacak istirdat davasının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, öte yandan alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava dilekçesi, müzekkere cevapları, İcra Müdürlüğünün 2015/850 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava ticari menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İİK md. 72'de menfi tespit ve istirdat davaları düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesinin 24.11.2010 tarihli ilamıyla ve ilamda yazılı nedenlerle davalıların temyiz itirazları yerinde görülmemiş; hüküm, davacı yararına bozulmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiş, yapılan takip sebebiyle davacıların icra dosyasına borçlu olmadığının tespitine 400.00 TL’nin istirdatına, asıl alacak tutarı üzerinden %40 kötü niyet tazminatının davacılardan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılmış bulunmasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; belirtildiği üzere dava İcra ve İflas Kanunun 72. maddesine dayanılarak icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat istemlerine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 72....