Davacılar vekili Mahkememize sunduğu 03/10/2022 havale tarihli dilekçesinde özetle; Yargıtay kararları ile sabit hale gelmiş olan, menfi tespit davalarının arabuluculuk görüşmelerine uygun olmadığı gerekçesi ile menfi tespit davalarında arabuluculuğun dava şartı olmadığının kabul gördüğünü, hatta menfi tespite bağlı istirdat ve tazminat davalarının da arabluculuğa tabi olmayacağı görüşünün hakim olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği üzere davanın Konya 2.ATM nin ..........Esas sayılı dosyası nezdinde açıldıktan sonra çekin ortaya çıkması sonucunda, açmak zorunda kalınan menfi tespit ve istirdat davası olduğunu, Yargıtay 19. ve 11.Hukuk Hukuk Dairelerinin, Bölge Adliye Mahkemelerinin kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin kararlarının da bu yönde olduğunu beyanla arabuluculuk tutanağının sunulmasına dair karardan rücu edilmesini talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ -KARAR- ESAS NO : 2020/618 Esas KARAR NO : 2021/758 DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 03/07/2019 KARAR TARİHİ : 06/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu --. İcra Müdürlüğü'nün ----- sayılı icra takibi ile davacı aleyhinde 2.331,00 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, icra dosyasına borca ilişkin belge sunulmadığını, 10 yıldan önceki bir borca ilişkin icra takibi başlatıldığını, icra takibinin davacının kullandığı ---adresindeki taşınmazın ----yılının başlarında ayrıldığını, davalı tarafça 19 yıldan uzun süre önceki borç için icra takibi başlatıldığını, davacının davalı tarafa borcu olmadığını, ayrıca icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğradığını belirtmiş, İstanbul Anadolu ---....
İcra Müdürlüğü ... esas sayılı dosyasındaki 21/10/2019 keşide tarihli, 30/12/2019 vade tarihli, 275.000,00-TL bedelli bononun takibe konulması üzerine davacı keşidecilerin takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadıklarına dair açılan menfi tespit davasıdır. İcra dosyasının incelenmesinde; 19/01/2023 tarihinde 466.326,78 TL ve 18/04/2023 tarihinde 6.076,04 TL ödeme yapıldığı ve icra dosyasının 24/04/2023 tarihinde infazen kapatıldığı anlaşıldı. İcra Dairesi yazı cevabına göre icra dosyasının 24/04/2023 tarihinde infaz olarak kapatıldığının bildirilmesi üzerine davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır. Dava; davacıların takip dosyasında takibe konu bonodaki imzanın kendilerine ait olmadığı, bononun kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ve araç kiralama bedellerinin fahiş olarak yazıldığı iddialarıyla davalıya borçlu olunmadığına dair açtıkları menfi tespit ve istirdat davasıdır....
İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu iki adet fatura olduğunu, müvekkilin bu faturalardan haberi olmadığı gibi icra takibinden de haberi olmadığını, haciz şerhlerinin yapılması ve aracına yapılan yakalama emri ile müvekkilinin bahse konu icra takibini öğrendiğini, faturalardan kaynaklı borcun olmadığının tespitine ilişkin Konya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/11817 E. Sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu iki adet fatura olduğunu, müvekkilin bu faturalardan haberi olmadığı gibi icra takibinden de haberi olmadığını, haciz şerhlerinin yapılması ve aracına yapılan yakalama emri ile müvekkilinin bahse konu icra takibini öğrendiğini, faturalardan kaynaklı borcun olmadığının tespitine ilişkin Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/750 E....
Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Menfi tespit davası, İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır....
İtirazın iptali davaları alacak talebi ile dava açılması yerine öncelikle icra takibi başlatılması ve açılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine alacağın ve icra takibinin devamının hüküm altına alınmasına yönelik, istirdat davaları ise ödeme tehdidi altında haksız yapılan ödemelerin iadesine ilişkin davalardır. Yargıtay 9 . Hukuk Dairesinin 2021/ 2740 Esas - 2021/ 6513 Karar sayılı 18.03.2021 tarihli bozma ilamında; " Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir....
Davacı vekili, 10/05/2024 tarihli dilekçesi ile davada sulh olduklarını, davacının davadan feragat edilmesini talep ettiğini, tarafların sulh olması nedeni ile karşılıklı olarak birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirterek feragat nedeniyle karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, 13/05/2024 tarihli dilekçesi ile, davacı tarafın feragat etmiş olduğundan feragat nedeniyle reddine ve dava nispi harca tabi menfi tespit ve istirdat davası olduğundan menfi tespit davası dava değeri olarak gösterilen 837.563,01-TL ve istirdat davası dava değeri olarak gösterilen 178.630,52 TL dava değeri üzerinden menfi tespit ve istirdat talepleri bakımından ayrı ayrı olmak üzere lehlerine nispi vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, .... İcra Müdürlüğü'nün ......
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davalı vekili tarafından, "Davanın icra dosyasına ödeme yapıldıktan sonra açılmış olması nedeniyle menfi tespit isteminde hukuki yarar bulunmadığı" ileri sürülmüş ise de; davacı tarafından menfi tespit istemiyle işbu davanın 22.11.2017 tarihinde açıldığı, icra dosyasına ödemenin ise 27.11.2017 tarihinde yapıldığı, buna göre dava açıldıktan sonra ödemenin yapılması nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğü ve mahkemece davaya devamla hüküm kurulmasında usule aykırılığın bulunmadığı anlaşılmıştır....