Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2000/950 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, takibe kısmi olarak itiraz ettiklerini, kabul edilen tutarı da icra dosyasına ödemek suretiyle borcu tamamen ödediklerini, takibin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, davalının itirazın iptali ya da alacak davası açmadığını, zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, müvekkilince rehin şerhinin kaldırılmasının ihtar edilmesine rağmen davalının rehin şerhini kaldırmadığını belirterek, müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve rehin şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kayıtlarında davalının halen borçlu göründüğünü, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir....

    Menfi tespit davası borçlunun borcunu ödemeden önce, borçlu olmadığının tespiti için açabileceği bir dava türü olup borçlunun icra dairesi banka hesabına borcu ödemesinden sonra menfi tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Nitekim takip dosyasındaki borcun dava açılmadan önce ödenmesi halinde davacının menfi tespit davası açması halinde hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğine yönelik Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 22.02.2012 tarih 2011/11574 E. 2012/2620 K. Sayılı kararı bulunmaktadır. Ancak Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının verilmemiş olması nedeniyle, takibe devam edilmesi sonucu takip konusu borç ödenirse bu halde İİK 72/6 maddesi gereğince menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle İzmir 21....

    Menfi tespit davası borçlunun borcunu ödemeden önce, borçlu olmadığının tespiti için açabileceği bir dava türü olup borçlunun icra dairesi banka hesabına borcu ödemesinden sonra menfi tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Nitekim takip dosyasındaki borcun dava açılmadan önce ödenmesi halinde davacının menfi tespit davası açması halinde hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğine yönelik Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 22.02.2012 tarih 2011/11574 E. 2012/2620 K. Sayılı kararı bulunmaktadır. Ancak Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının verilmemiş olması nedeniyle, takibe devam edilmesi sonucu takip konusu borç ödenirse bu halde İİK 72/6 maddesi gereğince menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle İzmir 21....

    Menfi tespit davası borçlunun borcunu ödemeden önce, borçlu olmadığının tespiti için açabileceği bir dava türü olup borçlunun icra dairesi banka hesabına borcu ödemesinden sonra menfi tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Nitekim takip dosyasındaki borcun dava açılmadan önce ödenmesi halinde davacının menfi tespit davası açması halinde hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğine yönelik Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 22.02.2012 tarih 2011/11574 E. 2012/2620 K. Sayılı kararı bulunmaktadır. Ancak Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının verilmemiş olması nedeniyle, takibe devam edilmesi sonucu takip konusu borç ödenirse bu halde İİK 72/6 maddesi gereğince menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle İzmir 21....

      Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin sadece oğlu ...'nün davalı bankadan kullandığı 06/06/2011 tarihli 100.000 TL bedelli krediye kefil olduğunu, ancak oğlu...'nün kefil olduğu dava dışı ...'in kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, ... İcra Müdürlüğü’nün 2014/319 Esas sayılı takip dosyasında, müvekkilinin aslında oğlu...'ye olan kefilliği gerekçe gösterilerek, ipotek verdiği taşınmazın satılarak paraya çevrildiğini, müvekkilinin kefili olmadığı bir kredi borcu için, oğlu o dosyada kefil olduğu diye ve müteselsil kefaletten bir borç doğduğundan hakkında takip yapıldığını ve taşınmazının satıldığını,bankanın aldığı rehin açığı belgesine istinaden ...'...

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/433 ESAS DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Rehin Karşılığı Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı borçlu ile davalı alacaklı arasında Afyonkarahisar 6....

        İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Dava, "Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)" davasıdır. Konya . İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı takip dosyası, Konya . İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı takip dosyası, Konya C. Başsavclığı'nın ... Esas soruşturma dosyası Uyap Sisteminden getirtilerek Mahkememiz dosya arasına alınmıştır. Somut olayda; davacının oğluna ait olan fakat dava dışı ... Ltd. Şti. adına kayıtlı olan otobüsün, davalıya satış sureti ile devredildiği, daha sonra aynı aracın davalı tarafından davacıya rehin konularak satıldığı ve 150.000 TL civarında davacıdan bono alındığı, davacıdan alınan paranın 62.000 TL olduğu, buna rağmen aracın üzerine rehin konularak 150.000 TL bedelli bono alındığı, Konya . İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasıyla rehinli aracın ihale edildiği, rehin açığı belgesinin de ayrıca icra takibine konu edildiği, dava konusu olan takibin Konya .İcra Müdürlüğü'nün ... E....

          Takip hukukunda şikayet icrayı durdurmadığı ve 3. ihbarnameye de itiraz hakkı olmadığından menfi tespit davası açılması zorunlu olmaktadır.----- sayılı dosyasıyla davacı tarafından ikame edilen şikayete ilişkin prosedür, üçüncü ihbarnamenin iptali kararı ile neticelenecek olursa derdest menfi tespit davası konusuz kalmış olacaktır. Uygulamada bankalar ile müşterileri arasında ---- lehine olası risklerin bertarafı açısından bankaları korumaya yönelik olarak müşteri hesapları üzerinde tasarruf etmeyi mümkün kılacak biçimde takas mahsup ya da rehin hakkı tesis edilebilmektedir ve bunlar tamemen yasa ve usule uygundur. Ancak burada dikkate edilmesi gereken husus şudur ki; kendisine (üçüncü şahıs bankaya) ihbarnamenin gönderildiği an itibari ile banka lehine doğmuş ve bu anlamda takas mahsup ya da rehin hakkının kullanılmasını gerektirecek bir hak veya alacağın doğup doğmadığıdır....

            Dava, menfi tespit davasıdır. Dava dilekçesindeki anlatım içeriği dikkate alındığında, talebin faize yönelik menfi tespip talebi olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez....

              İcra Müdürlüğü'nün 2010/20890 Esas sayılı icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ipotek veren 3. kişinin sorumluluğu ayni sorumluluk olup, sorumluluğunun ipotek edilen taşınmazla sınırlı olmasına, davacı ipotek veren kişinin ipotekten ayrı olarak şahsen sorumlu olduğuna ilişkin belge ve bilgi bulunmamasına, rehin açığı belgesine dayanılarak şahsen sorumlu olmayan ipotek veren 3. kişi aleyhine takip yapılamayacak olmasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizi kötü niyet tazminatı yönündendir. Davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu