WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut davada, 15/05/2022 tarihli genel kurulunun 9 nolu maddesi uyarınca icra takibi yapılmış ve yapılan itiraz neticesinde 20.000,00-TL asıl alacak ve 1.135,52-TL işlemiş faiz yönünden itirazın iptali için iş bu dava açılmıştır. Genel kurul tarihi itibariyle kooperatif üyesi olan davalı yönünden 15/05/2022 tarihli genel kurul kararları bağlayıcıdır ve davacının uyması gerekmektedir. Davalının, kesinleşmiş genel kurul kararına dayalı olarak talep edilen, inşaat finansman gideri olduğu anlaşılan bedelden 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. Maddesindeki eşitlik ilkesi gereğince sorumlu olduğu anlaşıldığından açılan davanın kısmen kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesinin ... Esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 20.000,00-TL asıl alacak ve 1.135,48-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 21.135,48-TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Davacı taraf, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur....

    Kararı, davacılar vekili, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 05.02.2006 tarihli genel kurul kararının 12. maddesinde kooperatife yeni alınacak ortaklardan, 2005 yılında kooperatife yeni alınan ortakların ödediğinin (80 m²'likler için 7.000,00 YTL, 60 m²'likler için 5.250,00 YTL) üstünde para alınması kararlaştırılmış, bu karardan sonra da yönetim kurulunca davacıların ödediği bedeller ile davacılar üye kaydedilmiştir. Yönetim kurulunun, genel kurul kararına istinaden yapmış olduğu üye kabul işlemleri, taraflar arasında sözleşme niteliğinde bulunup, genel kurul kararına da uygundur. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, genel kurul kararına yanlış anlam verilerek yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır....

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ödeme emrine itiraz eden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu, davacının, 41 ve 42 numaralı bitişik iki parsel için iki ayrı ortaklığı bulunduğu ve tapu maliki olduğu, davacının iki ayrı ortaklığı sözkonusu olduğundan eşitlik prensibi gereği iki ayrı ortaklık için iki ayrı aidat ödemesi gerektiği, ....04.2007 tarihinde gerçekleştirilen 2006 yılı olağan genel kurul kararıyla ödemesinin tek parsel için yapılmasının kararlaştırıldığı ve bunun karşılığında davacının da noter taahhütnamesinde 4243 ada 41-42 parsellerde bulunan hissesi üzerinde mevcut binanın dışında herhangi bir inşaat yapmayacağını ve evin etrafını yeşil alan olarak bırakacağını taahhüt ettiği, ....06.2010 tarihli genel kurul kararı ile davacının, arsaların ortasına ev yaptığı anlaşıldığından ve 41 parsel kooperatifçe yeşil alan olarak kullanılamadığından 2006 yılı genel kurulu kararının yerine getirilemediği, Haziran...

        Öte yandan, davacılarca, ihraca esas ihtarnamelerden ilki ya da ikisi tebliğ edildikten sonra menfi tespit davası açılmış ise, kooperatifçe bu davanın sonucu beklenmeden, ortak hakkında ikinci ihtarın keşide edilmemesi ya da ihraç kararı alınmaması gerekir. Eğer, menfi tespit davasının varlığına rağmen ikinci ihtar tebliğ edilmiş ve ihtarnamelerde yazılı borcu ödemediğinden bahisle üye hakkında ihraç kararı alınmışsa, alınan ihraç kararı geçersiz bulunmaktadır. Ancak, menfi tespit davasının ihraç kararının alınmasından sonra açılması halinde dahi, bu durumda da, davacılara gönderilen ihtarnamelerde yazılı borcun doğru olup olmadığı hususu, menfi tespit davasının sonucunda verilecek karar ile belirleneceğinden, mahkemece anılan dava dosyasının ihraç kararının iptali davası için bekletici sorun kabul edilmesi, anılan davada verilen karar kesinleştikten sonra ihraç kararının iptali davasının karara bağlanması gerekmektedir....

          Öte yandan, davacılarca, ihraca esas ihtarnamelerden ilki ya da ikisi tebliğ edildikten sonra menfi tespit davası açılmış ise, kooperatifçe bu davanın sonucu beklenmeden, ortak hakkında ikinci ihtarın keşide edilmemesi ya da ihraç kararı alınmaması gerekir. Eğer, menfi tespit davasının varlığına rağmen ikinci ihtar tebliğ edilmiş ve ihtarnamelerde yazılı borcu ödemediğinden bahisle üye hakkında ihraç kararı alınmışsa, alınan ihraç kararı geçersiz bulunmaktadır. Ancak, menfi tespit davasının ihraç kararının alınmasından sonra açılması halinde dahi, bu durumda da, davacılara gönderilen ihtarnamelerde yazılı borcun doğru olup olmadığı hususu, menfi tespit davasının sonucunda verilecek karar ile belirleneceğinden, mahkemece anılan dava dosyasının ihraç kararının iptali davası için bekletici sorun kabul edilmesi, anılan davada verilen karar kesinleştikten sonra ihraç kararının iptali davasının karara bağlanması gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda genel kurul kararının iptali, ihracın iptali, menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hüküm asıl ve birleşen davalarda davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... geldi. Tebligata rağmen karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            Mahkemece her ne kadar istemler birlikte incelenerek karar verilmiş ise de, ihraç kararının iptali davası tefrik edilerek, diğer istemler bakımından ihraç iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirdi. Zira, ihraç kararının iptali davasının sonucuna göre davacının üyelik durumu belirlenecek ve buna göre menfi tespit davasında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tespit edilecektir. Ancak somut olayda, ihraç kararının iptali kararı davalı tarafça temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olup, diğer istemler yönünden davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğu anlaşıldığından, anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır. Mahkemece, menfi tespit ve daire teslimi bakımından hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ek raporu hüküm kurmaya yeterli olmayıp, subjektif değerlendirmeler içermekte ve eksik incelemeye dayanmaktadır....

              Mahkemece, davalı kooperatifin 23.07.2006 tarihinde yapılan genel kurulunda, aidat ödemekle yükümlü olan 46 ortak için 28.138,00 Euro borçlarının sabitlendiği ve bu kişiler arasında olan davacıdan da boş olarak alınan teminat senedine bu meblağın yazıldığı, anılan genel kurul kararlarının iptali amacıyla açılan davanın reddine dair verilen kararın kesinleştiği, aynı genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti amacıyla aynı sebeplere dayalı olarak açılan davanın sonucunun beklenmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 27.03.2013 tarih ve 2013/1256 E., 1921 K. sayılı ilamıyla onanmıştır....

                yöneticilerin kendi ibralarında oy kullandıklarını, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin vekaleten oy kullandıklarını, genel kurullarda kararlaştırılan sayıların üzerinde ortak kaydedildiğini ileri sürerek, 15.06.2003 tarihli genel kurul kararının ve bu karara dayanarak taraflarına tebliğ edilen borç ihtarlarının iptaline karar verilmesini, kooperatifin bütün hesaplarına el konularak yed'iemin hakem kuruluna devredilmesini talep ve dava etmişlerdir....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi kurulu raporuna göre, davacı adına tahsis edilmiş daire nedeni ile davacının dava tarihi itibari ile davalı kooperatife aidat borcu bulunduğu, dava dışı kişiler adına mevcut tapu kaydının iptali ve menfi tespit talebinin yerinde olmadığı, davacının davalıdan sadece ödediği bedelin güncelleştirilmiş tutarını talep edebileceği gerekçesiyle, davacının menfi tespit ve tapu iptali tescil talebinin reddine, alacak talebin kabulü ile 17.998,78 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin peşin ödeme yapmak suretiyle davalı kooperatife üye olduğunu, davalı kooperatif vekili ise davacının üye olmadığını ileri sürmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacıdan kooperatif adına para alındığı, 09.04.2001 tarihli taahhütname verildiği ve davacının adının pay defterinde yazılı olduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu