Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası üzerinden muarazanın giderilmesi için menfi tespit davası açıldığını, ihracın önlenmesinin talep edildiğini, ihtiyati tedbir kararı verildiğini, genel kurulda müvekkilinin ihraç edilen üyeler arasında sayıldığını, faaliyet raporunda da ödeme yapmama nedeniyle ihraç edildiğinin bildirildiğini, müvekkil hakkında verilen ihraç kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yönetimin müvekkilden ödeme yapması gereken tutardan fazlasını istediğini, müvekkilin itiraz ettiğini, genel kurulda alınan ve ihtiyati tedbir kararına rağmen müvekkilin ihracının mümkün olmadığını, genel kurul kararının 10.maddesinin iptalinin gerektiğini, ayrıca aynı gelen kurulun 8....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 16/06/2014 NUMARASI : 2012/241-2014/230 Taraflar arasındaki menfi tespit ve ihraç kararının iptali, olmazsa çıkma payının tahsili davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit isteminin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Davalı vekili, davacının sabit fiyatla ortak alındığına dair genel kurul kararı bulunmadığını, genel kurul tarihinde dairelerin inşaatına dahi başlanmadığını, davacının o tarihe kadar ödenmesi gereken aidatları ödeyerek üye olduğunu, bu ödeme dışında ödeme yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, genel kurulda asgari fiyatı belirlenen ve satışına karar verilen dairelerin somut olarak yerinin belirtilmediği, satış ve peşin bedelle üye olduğuna dair bir genel kurul kararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, davacının sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle üyeliğe alınmış olduğu, ihtarnamede istenilen borcun kaynağı üzerinde durularak menfi tespit isteminin buna göre ele alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....
nın 445 ve 446/b maddeleri gereğince genel kurul tarihinden itibaren üç aylık süre içerisinde süresinde dava açtığı ve dosyadaki şirket kayıtları, genel kurul tutanakları, bilirkişi raporu, delil ve belgelerle dava açmakta hukuki yararı bulunduğu ve davalı şirketin 31...2012 tarihli genel kurulunda alınan 5 no'lu karar içerisindeki davacının ibra edilmeme kararının usule, yasaya ve dürüstlük kuralına aykırı olması nedeni ile iptali gerekeceği gerekçesiyle, davasının kabulüne ve davalı şirketin 2010-2011 yıllarına ait 31...2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 5 no'lu karar içerisindeki davacının ibra edilmeme kararının iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
, bu bakımdan menfi tespit talep edilemeyeceğinin düşünüldüğü görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir....
yöneticilerin kendi ibralarında oy kullandıklarını, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin vekaleten oy kullandıklarını, genel kurullarda kararlaştırılan sayıların üzerinde ortak kaydedildiğini ileri sürerek, 15.06.2003 tarihli genel kurul kararının ve bu karara dayanarak taraflarına tebliğ edilen borç ihtarlarının iptaline karar verilmesini, kooperatifin bütün hesaplarına el konularak yed'iemin hakem kuruluna devredilmesini talep ve dava etmiştir....
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili; davaların reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; açılan davanın genel kurul kararının iptali davası olduğunu ve davacıların şahsi durumu ile ilgili bir karar alınmadığını, yönetim kurulunun davacıları fazla bedel ödeyen ortaklardan kabul etmemesi halinde bu husustaki ihtilafın giderileceği davanın genel kurul kararının iptali davası olamayacağını, bu hususun ayrı bir alacak davasının konusu olduğunu, genel kurul iptali davası ile alacak davasının bir arada yürütülmesi mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı; davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, tespit ve kooperatif genel kurul kararının iptali davasıdır. Tespit davası, genel kurul kararının iptali davası ile görülebilen davalardandır. Her iki dava da Kooperatifler Kanunu'ndan kaynaklanan üye ile kooperatif arasındaki davalardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı kooperatif hakkında daha önceden açtığı genel kurul kararlarının iptali davaları sonucunda aleyhine hükmedilen avukatlık ücretlerinin tahsili amacıyla davalı kooperatif tarafından hakkında icra takipleri başlatıldığını, ancak takibe esas bu ilamların esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğini ileri sürerek, ortada davalıya borcunun olduğunu gösterir bir hukuki işlemin mevcut olmadığının tespiti ile %40 tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Esas sayılı dosyasıyla genel kurul kararının iptali ve menfi tespit davası açtıklarını, kooperatif kötü yönetilmiş olması nedeniyle borçlu duruma gelmiş ise bu müvekkilerin sorumluluğunu doğurmayacağını, bu nedenlerle öncelikle davanın usul ekonomisi ve yargılamanın çabukluğu ile HMK'nun 166. maddesi uyarınca, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde huzurdaki dosyadan yapılacak yargılama sonucunda davanın usule ve yasaya aykırı olduğu sabit olacağından davanın reddine, kötü niyetli davacının talep etmiş olduğu asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacının, iptaline karar verilen 27.06.2004 tarihli genel kurul kararında ibrasına karar verilen yöneticilerden biri olduğu, diğer anlatımla o davanın taraflarından biri olmadığı anlaşılmaktadır. Genel kurul kararının iptali davasına bakan bir mahkemenin yargılama sonucunda davanın kabulü gerektiği sonucuna vardığında, kararın iptali ile yetinmesi, diğer anlatımla genel kurulun yerine geçerek bir karar almaması gerekmektedir. İbra kararının iptali üzerine kooperatifçe yönetici hakkında ayrı bir genel kurul kararı ile ibra etmeme ve sorumluluk davası açılması yönünde karar alınması gerekmektedir. Yani ibra edilme kararının iptali üzerine kooperatifçe doğrudan sorumluluk davası açılma imkanı bulunmamaktadır....