"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı aleyhine senede dayalı icra takibi başlatıldığını, açmış oldukları menfi tespit davasının reddine karar verilerek kesinleştiğini, yapılan şikayet neticesinde davalılar hakkında yalan yere yemin etme ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından dolayı ceza davası açıldığını, mahkemece menfi tespit davasında verilen red kararının davalıların yalan yere yemin etmelerine dayanılarak verildiğini belirterek yargılamanın yenilenmesi ve menfi tespit taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
durdurulması halinde alacaklı yönünden de zararın meydana gelebileceği, menfi tespit davasının olumlu sonuçlanması halinde davacı tarafından alacaklıya icra tehdidi nedeniyle ödenen bedel bulunsa dahi geri iadesi istenebileceğinden 389. madde başlığında açıklanan şartları taşımadığı ayrıca iddia edilen hususların ispatının yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından tedbir kararı verilmesi talebinin reddine..." şeklinde karar verilmiştir....
durdurulması halinde alacaklı yönünden de zararın meydana gelebileceği, menfi tespit davasının olumlu sonuçlanması halinde davacı tarafından alacaklıya icra tehdidi nedeniyle ödenen bedel bulunsa dahi geri iadesi istenebileceğinden 389. madde başlığında açıklanan şartları taşımadığı ayrıca iddia edilen hususların ispatının yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından tedbir kararı verilmesi talebinin reddine..." şeklinde karar verilmiştir....
Noterliği'nden keşide ettiği 22 Temmuz 2014 tarih 12098 yevmiye nolu ihtarnamesinde istenilen izin alacakları ve davalara ilişkin alacak taleplerinin haksız olduğunu ile kıdem ve ihbar tazminatının kendisinden istenemeyeceğinin tesbiti ve bu şekilde oluşturulan muarazanın giderilmesini istemiştir. Buna göre dava, teminat mektubunun iadesi, menfi tespit ile sataşmanın önlenmesi niteliğindedir. İadesi talep edilen davacı tarafından davalıya verilen teminat mektupları ...'a ait 182.450,00 TL, Bank...'ya ait 171.000,00 TL olmak üzere toplam 353.450,00 TL bedellidir. Menfi tespit ve muarazanın meni talep edilen ve davalı iş sahibince ihtarname ile istenilen işçilik alacakları ve tazminat davası riskleri ile birlikte toplam bedel 951.286,00 TL'dir. 92 sayılı Harçlar Kanunu'nun 15. maddesi hükmünce yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır....
Mahkemece, davanın, davalı idarenin davacının verdiği eğitimi karşılığında davacıya fazla ödendiği ileri sürülerek eğitim ücretinin geri tahsil işlemine ilişkin idari işlem ve eylemden kaynaklandığı, bu nedenlede davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle görev nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İYUK'a göre idare mahkemelerinin görevlerine, idarenin işlem ve eylemlerinden kaynaklanan iptal (işlemin iptali) ve tam yargı (idarenin eyleminden kaynaklanan zarar) davaları girer. Hukuk Mahkemelerinde görülebilecek menfi tespit ve istridat davaları idari yargı alanına girmez. Somut olayda; davacı, davalı idarece kendisine gönderilen ve hataen fazla ödendiği iddia olunan 2952 TL'nin iadesine ilişkin yazının tebliği üzerine, eldeki menfi tespit davasını açmış olup, işlemin iptalini istememiştir. Bu durumda görevli mahkemeler Adliye Mahkemeleridir. İdari Mahkemeler görevli değildir....
Davalı vekilinin Mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; Davacı Menfi Tespit talebinin ve açılan davada müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığını, menfi tespit davasının icra dosyasının borçluları tarafından açılabileceğini, husumet itirazı olduğunu, dava istirdat ve sebepsiz zenginleşme ile açıldığını, davacının bu davayı sebepsiz zenginleşene yani icra borçlusuna açması gerektiğini, istihkak iddiasının da icra hukuk mahkemelerinin görev alanına girdiği, istirdat iddiasının ise imza itirazının ve borçsuzluk iddiasına dayanmadan açılamayacağı, bu nedenlerle İİK 72 maddesi uyarınca faktoring hakkında istihkak davası açılamayacağını, bu nedenle adımıza açılmış davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esaslı dosyası dosyamız içersine getirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde alacaklı ......
Bu durumda mahkemece inşaat mühendisi teknik bilirkişiden sözleşmenin yapıldığı tarihte işin davalıya verilmeyip, başka bir yükleniciye verilmiş olsa idi fesih tarihinde kalan iş için bu 2. yükleniciye ödenmesi gereken bedel ile fesihten itibaren makul süre içerisinde kalan işin aynı koşullarla başka bir yükleniciye tamamlamak üzere verilmiş olması halinde 3. yükleniciye verilmesi gereken bedel bulunup kalan işin makul süre içerisinde başka bir yükleniciye yaptırılması halinde ödenmesi gereken bedel ile sözleşme tarihinde işin davalıya değil, başka bir yükleniciye verilmiş olması halinde kalan iş için ödenmesi gereken bedel arasındaki fark olan menfi zararın miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp bu şekilde hesaplanacak menfi zarara (2.500,00 TL'den fazla olmamak üzere) fazla ödeme 1.550,00 TL eklenmek suretiyle bulunacak asıl alacak miktarı üzerinden itirazın iptâline karar verilmesi gerekirken, menfi zarar hesabı yapmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek ve...
A.Ş.’ye finansal kiralama şirketi tarafından sevk belgesi tarihinde ödendiği, finansal kiralama sözleşmesinin 11. ve sözleşmeye ekli taahhütnamenin 4. maddeleri gereği sözleşme konusu malın hiç teslim edilmemesi ve sair hallerde kiracının kiralayandan herhangi bir hak talep edemeyeceğinin kararlaştırıldığı, finansal kiralama şirketinin hukuken sorumsuz olduğu, diğer davalı yönünden yapılan talepte, davacının TBK'nın 108. maddesi uyarınca ifadan vazgeçip akdi feshederek menfi zararlarını istediği, davacının menfi zararının ilk aşamada finans şirketine ödediği 4 aylık kira bedeli 12.094,96 TL ile davalı finans şirketine sözleşme kurulum aşamasında ödenen 27.881,00 TL masraf olduğu, davacı tarafın bedel arttırımı talep etmediği, ayrıca talep edilen 12.700,00 TL peşinat bedelinin dava açılmadan önce 14.02.2014 tarihinde iade edildiğinin savunulduğu, davacının bunun kapora iadesi değil, fazla ödeme iadesi olduğunu bildirdiği, ancak davacının bu iddiaya ilişkin herhangi bir belge sunmadığı...
Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
Bedel konusu çek kendisine borç olarak verilmiştir. Davacı taraf çek ve kambiyo ilişkisine dayandığı için bu çeki hangi borcumuz İçin aldığını İspat etmek zorundadır. İspat külfeti davacıdadır. Biz çeki borç olarak verdiğimizi ve bunun bedelinin ladesini talep ettiğimizi açıklamış ve icra takibi yapmış durumdayız. İcra takibinde takip talebinde ve ödeme emrinde borcun sebebi (tarih -----numaralı çek itl borç verilen bedelin iadesi "si ibaresi eklenmiştir. Davacının buradaki menfi tespit davası 5 yıllık zaman aşımına tabi olup bu yasal süre dolmuştur. Davacının davası zamanaşımına uğramıştır, bu nedenle davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ediyoruz. Bu nedenle haksız davanın usulden /dava zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesi mahkeme masrafı İle vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz....