WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın davalının davacıya sattığı aracın bedelinin davacının iddia ettiği gibi 124.500,00 TL olup olmadığı, söz konusu aracın km'sinin davacıya daha düşük olarak beyan edilip edilmediği, aracın orijinal km'sinin bildirilenden daha yüksek olup olmadığı, bu durumdan davalının sorumlu olup olmayacağı ile bu durumun davacı açısından ayıp teşkil edip etmediği, teşkil etmekte ise ayıbın gizli ayıp mu yoksa açık ayıp mı olduğu, bu kapsamda davacının sözleşmeden dönme iradesinin sonucunun kabul edilip edilmeyeceği ve davacının bu satış işleminden kaynaklı ayrıca menfi zararının olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine yönelik araç satışında kaynaklı sözleşmeden dönme ile aracın iadesi ve satış bedelinin iadesi ile menfi zararının tazminine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

    Davacı, davalı tarafından hakkında yapılan icra takibine esas davalı ile aralarında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığını ve davalıya borcunun olmadığını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuş, davalı ise mahkemece dinlenen tanık beyanlarına atıf yaparak kahvehane işletmek üzere aralarında adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu ve bu ortaklığın tasfiyesine dayalı olarak davacıdan alacaklı olduğunu savunmuştur. Dava, davacı aleyhine başlatılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, kural olarak menfi tespit davalarında, ispat yükü 2012/3008-7154 alacaklıya aittir. Bu durumda MK.nun 6. maddesi uyarınca, alacaklı bulunduğunu Davalı ispat etmek durumundadır. Öte yandan Davalı herhangi bir belgeye de dayanmamaktadır. Bu durumda davalı alacaklının adi ortaklık ilişkisini yasal delillerle kanıtlaması gereklidir. Davacının açık muvafakatı olmadığından, ...nun 200. maddesi gereğince miktar itibariyle olayda tanık da dinlenemez....

      CEVAP: Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; kural olarak menfi tespit davalarında, davalı alacaklının alacağını ispatla yükümlü olduğu; ancak takibe konu bono kambiyo senedi vasfına haiz olduğundan, illetten mücerret olduğu; bu durumda bonodan dolayı borçlu bulunmadığını ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, davacının borçlu olmadığını ancak yazılı bir delille ispat etmesinin gerektiği, davaya konu kambiyo senetlerinin, gayrimenkul satışından veya sözleşmeden kaynaklı olarak verilmediği, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re'sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Huzurda görülen dava menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davalı tarafından 2003/23 esas sayılı icra takibine konu edilen bononun vade tarihi ile bedel hanesinin tahrif edildiğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. Davaya müdahil olarak katılan ... vekili, takibi temlik aldıklarını ve iyi niyetli hamil olduklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/787 Esas KARAR : 2023/279 Karar DAVA : Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 26/09/2022 KARAR TARİHİ : 23/03/2023 Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 26/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle: İzmir ... İcra Müdürlüğü'nün ......

            Mahkemece, Cumhuriyet Savcılığı'nca alınan raporda senetteki kefil imzalarının davacının eli ürünü olmadığının belirlendiği, gerekçesiyle senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının, tespitine, takip konusu bedel üzerinden %40 kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalının temyizi kötü niyet tazminatına yöneliktir. Menfi tespit davasında davacı borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olması gerekir. Davalı takibinde haksız ise de çeki ciro yoluyla devralmış olup kötü niyetli olduğu ispatlanmadığı sürece avalist imzasının davacıya ait olup olmadığını bilmeyeceğinden kötü niyetli kabul edilemez....

              Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacılar hakkında takip başlatan davalının takip sırasında alacağını, 3. şahsa temlik ettiği, bu halde alacağı temlik eden davalı hakkında menfi tespit davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit istemine ilişkin davada ... 3. Tüketici ile 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, su borcuna dayalı menfi tesbit istemidir. H.Y.U.Y.’nın 25/III. maddesinde; “Yargıtay’ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizliğe, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 27/10/2004 günlü ilamı ile onanmakla, görevli mahkeme belirlenmiştir. Bu karar mahkemeleri bağlar. O halde, yargı yeri belirlemesini gerektirir bir durum olmadığından dosyanın mahalline iadesi gerekir....

                  Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında icra mahkemesinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez....

                    -Hemen burada, menfi tespit (borçsuzluğun tespiti) konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır. -Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi). -İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. -Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. -Aynı ilkeler, HGK’nun 17.12.2003 gün ve ..... E., ..... K. sayılı ilamında da benimsenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu