Av....' in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ... 06.07.2000 tarihinde davalıya gönderdiği yazıda aktif sayacın hatalı çalıştığı ve eksik kayıt yaptığının belirlendiğini bu nedenle, 04.11.1996 ile 25.04.2000 tarihleri arasındaki eksik tüketim bedelinin tahsilini istemiş. Davalı da ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde borçlu olmadığının tespiti için dava açmış, menfi tespit davası devam ederken de ... icra takibi yapmış, icra takibine yapılan itiraz üzerine de itirazın iptali ve tazminat istemli olarak bu dava açılmıştır. Mahkemece menfi tespit davasında verilen kararın kesinleşmesi beklenmiş, menfi tespit davasında eksik tüketim nedeniyle Mar Tüketim Mad. İhr. İth. San. ve Tic. A.Ş.’ nin borcunun 60.464.22 YTL olarak belirlenmiş, verilen karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir....
Mahkemece, menfi tespit davasının reddine, birleşen alacak davası yönünden ise davanın kısmen kabulüyle 60.588,28 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacıların aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, birleşen dava ise, alacak talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık; hükmen kesinleşen alacak hakkında İcra Müdürlüğünde yapılan icra takibine karşı itirazla birlikte davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit), haczin kaldırılması ve icra takibinin iptaliyle % 40 tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili 08/05/2021 tarihli ek beyan dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin 6225 Sayılı Kanun gereğince,arabulucuk kanuni yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verdiğini ancak ticari menfi tespit davalarında arabuluculuğun zorunlu olmadığını, kaldı ki HMK 106.madde ve devamında ve İİK 72.maddesinde düzenlenen, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda,yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte olup, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü bulunduğunu, menfi tespit davalarının eda davası olmadığını, tespit davalarının özel bir şekli olan menfi tespit davasının konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemeyeceğini, hatta menfi tespit davası istirdat davasına dönüştüğü hallerde bile tespit hükmünün kurulacağını, yine menfi tespit davalarında verilen kararlarda,yalnızca davacının borçlu olup olmadığının belirlendiğinin açıkça ortada olduğunu, menfi tespit davasında...
Davacı menfi tespit davasında davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmek, bunu açıklamak ve gerekirse ispat etmek zorundadır. Hukuki yarar menfi tespit davasında bir dava şartıdır. Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilir. Davacı borçlunun hukuki durumunun tehlikede olması, tereddüt içinde olması halinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Borçlu ödeme emrine itiraz edebileceği dönemde önünde 2 yol vardır. -ödeme emrine itiraz etmek, - menfi tespit davası açmak, - veya her iki yola birlikte başvurmak, Alacaklının takibinde hiç belgeye dayanmaması veya dayandığı belgenin 68.maddesindeki belgelerden olmaması halinde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Menfi tespit davası borçlunun icra takibinden korunmasını sağlayan bir davadır....
Davacı menfi tespit davasında davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmek, bunu açıklamak ve gerekirse ispat etmek zorundadır. Hukuki yarar menfi tespit davasında bir dava şartıdır. Borçlu maddi hukuk bakımından ödemekle yükümlü olmadığı bir alacak talebiyle karşılaşmışsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilir. Davacı borçlunun hukuki durumunun tehlikede olması, tereddüt içinde olması halinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Borçlu ödeme emrine itiraz edebileceği dönemde önünde 2 yol vardır. -ödeme emrine itiraz etmek, - menfi tespit davası açmak, - veya her iki yola birlikte başvurmak, Alacaklının takibinde hiç belgeye dayanmaması veya dayandığı belgenin 68.maddesindeki belgelerden olmaması halinde borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Menfi tespit davası borçlunun icra takibinden korunmasını sağlayan bir davadır....
Sonuç itibariyle yasa metni ve gerekçe bir bütün olarak değerlendirildiğinde; ''alacak'', ''tazminat'' davalarının tür olarak arabuluculuğa başvurma şartına bağlandığı, menfi tespit davasının ise anılan düzenleme kapsamı dışında tutulduğu sonucuna ulaşılması pek mümkün görülmemiştir. Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde, ayrıca menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılması ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde de yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....
Sonuç itibariyle, menfi tespit davasının anılan düzenleme kapsamı dışında tutulduğu sonucuna ulaşılamamaktadır. Menfi tespit davası İcra ve İflas Kanununun 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı bulunmadığı için artık menfi tespit davası açamaz....
TTK’nın 5/A maddesi “Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari da- valardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükümlerini içermektedir. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından yayınlanan “Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk” isimli kitapta menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun dava şartı olduğu görüşüne yer verilmiştir. Ancak menfi tespit davalarında bir miktar paradan borçlu olunmadığının tespiti talep edilmekte, davalar sonucunda da borçlu olunmayan kısımla ilgili olumsuz hüküm kurulmaktadır. Bu hüküm taraflar arasında kesin hüküm teşkil etse de, ifa imkanı tanımayan bir tespit hükmü niteli- ğindedir. TTK’nın 5/A maddesi ise "bir miktar paranın ödenmesi, alacak ve tazminat talepleri" ile ilgili olarak dava açılmadan önce arabulucuya başvuru şartını içermektedir....
"İçtihat Metni" Davacı-karşı davalı ........vek.Av.... ile davalılar-karşı davacılar 1)..... vek.Av...., birleşen dosya davacısı ......A....vek.Av.... ile birleşen dosya davalıları 1) ..i. vek.Av.... aralarındaki asıl dava olan menfi tespit davası ile alacak davası olarak açılan karşı davanın ve birleşen menfi tespit davası hakkında ... 16. Asliye Ticaret Mahkemesi' nden 30.12.2013 gün ve 2013/193-2013/399 E.K. sayılı hükmün yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden asıl ve birleşen menfi tespit davalarının reddi ile karşı dava olarak açılan alacak davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı-karşı davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti....