Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava teminat mektubu komisyon bedeli alacağı ve mektup bedelinin depo edilmesi istemine ilişkin olup, davacı banka tarafından 30 TL maktu komisyon bedeli talep edilmiş ise de, dosya kapsamında davalıya , maktu komisyon bedeli uygulanacağına dair bildirim yapıldığını gösterir herhangi bir delil bulunmadığı, dolayısıyla bankanın maktu bedel talebinin yerinde olmadığı, teminat mektubuna her 3 ay için % 1 olmak üzere yıllık % 4 komisyon ücreti uygulanması gerektiği, 12/03/2012 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, İstanbul 5.İcra Müdürlüğü'nün 2012/26932 esas sayılı dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, takibin, nakit alacak yönünden, 488,64 TL asıl alacak, 49,56 TL işlemiş faiz, 2,47 TL BSMV olmak üzere, toplam 540,67 TL üzerinden devamına, gayrinakit alacak yönünden 230 TL teminat mektubu tutarının faizsiz bir hesapta depo edilmesine, fazlaya dair istemin...

    Davalı vekili, davacının cari hesaptan kaynaklanan borcu nedeniyle teminat mektubunun paraya çevrildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, teminat mektubunun kredili mal alımından doğacak borçların temini için verildiği, davalı bankanın dava konusu teminat mektubunu nakde çevirmesine esas bir borcun doğmadığı, davalının dava konusu nakde çevirme işleminin temelini oluşturan kira farkından teminat mektubuna yönelik olarak bir çıkarımda bulunmanın doğru olmadığı, davacı yanın davalıya mal alışverişinden kaynaklanan herhangi bir cari hesap borcu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1526 Esas KARAR NO : 2021/496 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 10/12/2018 KARAR TARİHİ : 02/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ------, altında ----------- dayanarak müvekkili aleyhine ---------- dosyası ile ------- talebinde bulunarak ------ tarihinde ----- tebliğ ettirildiğini, Davacı/Borçlu müvekkkilinin Davalı/ Alacaklı tarafa icra dosyasına konu ---- alakalı olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, iş bu senedin Teminat senedi olarak davalı tarafa sadece ---- yazılmış olarak teslim edildiğini ancak davalı/ Alacaklı iş bu senedi müvekkilimizin rızası dışında doldurduğunu ve icra takip işlemlerini başlattığını, Türk Ticaret Kanunu 777....

        Menfi tespit ve istirdat davaları 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre; borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Borçlu, menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir. İspat yüküne ilişkin yukarıda açıklanan genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; icra takibinde önce İİK'nın 72.maddesine göre açılan menfi tespit davası olup, talep davaya konu bonoların icra takibine konu edilmemeleri yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. İcra İflas Kanunu'nun 72/2.maddesinde icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği düzenlenmiştir....

          nin müvekkil ... aleyhine açmış olduğu davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacılar vekilinin 30.01.2021 tarihli 500.000,00 TL bedelli ve 20.01.2021 tarihli 430.000,00 TL bedelli çeklere konu borcun esasında müvekkili ...ait olduğuna ilişkin beyanı doğru olduğunu ancak dava konusu 115.000,00 USD bedelli çekin borcun teminat olarak davalı-alacaklıya verildiğine - ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, mücerret bir borç ikrarı olan çekin, teminat olarak verildiğine ilişkin iddiaları bulunan davacı tarafın iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi edemediği takdirde davanın reddi gerektiğini, dava konusu 115.000,00 USD bedelli çekin teminat çeki olduğuna ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacılar vekilince teminat konusu olduğu belirtilen 30.01.2021 tarihli 500.000,00 TL ve 20.01.2021 tarihli 430.000,00 TL bedelli çeklere konu borç da müvekkile ödenmediğini, davacılar dava konusu çekin 115.000,00 USD bedeli çekin teminat çeki olduğuna ilişkin iddiasının gerçeğinin...

            İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nın menfi tespit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

              Yukarıda anılan içtihat uyarınca; Kambiyo senedini hükümden düşürmeye yönelik olarak açılan menfi tespit davasında ; ispat yükü davacı yanda olup ,menfi tespiti istenilen bono incelendiğinde unsurlarının tam olduğu ve de davacının imzasını inkar etmediği anlaşılmaktadır.Takib konus senet üzerinde teminat olduğuna ilişkin herhangi bir ibare olmamakla ,taraflar arasında yapılmış ve de iş bu bononun teminat amacı ile verilmiş olduğuna ispata yarar sözleşme ibraz edilmemiştir.Davacı yan anılan belgenin aksini ancak yazılı delil ile ispat edebilir bu hali ile davacı yan iddiasını ispat edememiştir bu hali ile aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; ihtiyati tedbir kararında teminatla takip işlemlerinin durdurulması kararına yapılan itiraz üzerine verilen red kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un 79/4. maddesi; 'Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; ihtiyati tedbir kararında teminatla takip işlemlerinin durdurulması kararına yapılan itiraz üzerine verilen red kararının yerinde olup olmadığı noktasındadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun’un 79/4. maddesi; 'Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir....

                UYAP Entegrasyonu