Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Bir tespit davası olan menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararın bulunduğunu ispat etmelidir. Menfi tespit davası icra takibinden önce açılabildiği gibi icra takibinden sonra da açılabilir. Takipten önce menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun borcu olmadığının hemen tespitinde korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmalıdır....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/741 Esas KARAR NO : 2021/734 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/12/2020 KARAR TARİHİ : 22/09/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi....

        HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK m. 32 uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracı tarafından kiralayan aleyhine açılan menfi tespit, teminat senetlerinin iadesi, fazla ödenen kira paralarının iadesi ve tazminat istemlerine ilişkindir....

          Dava; ödeme nedeniyle bedelsizlik iddiasına dayalı takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dava dilekçesi ekinde sunulan davacı tarafından davalıya yapılan 5.000,00 TL ödeme makbuzunun davalı tarafından inkar edilmediği, takibe konu senedin ödeme tarihinin 25.04.2021 tarihi olduğu, dolayısıyla borçtan sonra 10.06.2021 tarihinde davalıya yapılan 5.000,00 TL ödemenin bu senede ilişkin olduğu kabul edilerek davacının davasının kabulüne, davalının kötü niyetle takip başlattığı ispat olunamadığından tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            menfi tespit davasının reddedilmesi halinde tazminata karar verilebilmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve bu kararın uygulanmış olması gerekir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında ticari ilişki olduğu,davacının, davalıya mal gönderdikten sonra ödemelerde bulunduğu,dava konusu yapılan icraya konu alacak için davalı tarafından ibraname ile davacının borçlu olmadığının bildirildiği, davalının takip yapmakta iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2)İİK'nın 72/5 .maddesinde, borçlu yararına tazminata hükmedilebilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olması gerektiği belirtilmiştir....

                Bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerekir. Ayrıca banka tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatılmadığından, somut olayın özelliğine göre manevi tazminatın şartları oluşmadığından manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat ve menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince temyiz edilmiştir. Asıl ve karşı dava, taraflar arasındaki sözleşmeden doğan, davacıya ait yatın bakım onarım bedeline ilişkin alacağın tahsili ve menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, TTK'nın 5. Kitabı'nda düzenlenen Deniz Ticareti hükümlerine tabi olduğundan, temyiz inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki dosya, Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'nun 21.10.2015 tarih ve 12330 E., 10903 K. sayılı kararıyla Dairemize gönderilmiştir. 6644 sayılı Kanun ile değişik, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3. maddesi uyarınca, kurul tarafından verilen karar kesin olduğundan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                    UYAP Entegrasyonu