WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının davasının menfi tespit olarak kabulü ile Bakırköy 9. İcra müdürlüğünün 2014/1618 sayılı dosyasındaki alacak sebebi ile borçlu olmadığının tespitine, dair verilen karar, dairemizin 20/10/2017 tarih 2016/5461 esas 2017/10018 karar sayılı ilamıyla manevi tazminat talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi ve mobilyaların iadesine ilişkin hüküm kurulmaması nedeniyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra "Davacının menfi tespit davasının kabulü ile Bakırköy 9. İcra müdürlüğünün 2014/1618 esas sayılı dosyasından kaynaklı olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 09/12/2012 tanzim tarihli 20/12/2013 vade tarihli, keşidecisi davacı, lehtarı davalı olan 4.700,00 TL bedelli emre muharrer senetin geçersizliği nedeniyle iptaline, davacı tarafından davalıdan alınan Elegance Delux model koltuk takımının davacı tarafından davalıya iadesine, şartları oluşmayan manevi tazminat davasının reddine", karar verilmiş; hüküm, davalı ......

    a ait araca haciz konulduğunu, aracın ayrıca muhafaza altına alındığını, açtıkları menfi tespit davası üzerine davalının takipten feragat ettiğini, bunun üzerine mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ve lehlerine tazminata hükmedildiğini belirterek, haksız haciz nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı; bedeli ödenmiş senedi icraya koymalarından dolayı yapılan haciz şeklen haksız olsa da, ellerinde bedeli henüz ödenmemiş başka bir senedin daha olduğunu, muhafaza altına alınan aracın eski model olup ticari işlerde kullanılmadığını, menfi tespit davasında hükmedilen 1.600,00 TL tazminatın zararı karşılamaya fazlası ile yeteceğini belirterek, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      İİK kapsamında kalmayan menfi tespit davaları da olabileceği için menfi tespit davasının ayrıntılı olarak İİK’da düzenlenmesi de dava şartı arabulucuk dava şartından muaf olması için yeterli bir done değildir. İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasının aynı zamanda kendiğilinden istirdata dönüşme ihtimali de gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme üzerine açılan menfi tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı da Yargıtay'da tartışmalı bir konudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi ödemeden sonra istirdat davası yerine soyut olarak tespitle yetinilmesini istenilmesi özel düzenlemelerden olmadığı gibi genel biçim koşullarına aykırılık oluşturduğundan davanın reddi gerektiği görüşünde (Baki Kuru Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası sayfa 233 ve devamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 02/02/1999 gün... sayıl kararı) iken Yargıtay 11....

        Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde, ayrıca menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılması ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde de yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72.maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

          Menfi tespit davasında arabulucuya başvurunun zorunlu olup olmamasının incelenmesinde öncelikle menfi tespit davasıyla ilgili genel bir açıklama yapılmasına ve ilgili yasa düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır. Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nın 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır....

            Davalı vekili, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının menfi tespit davasında verilen karardan çok sonra alacağını alması nedeniyle müvekkilinden tazminat talep edemeyeceğini, maddi ve manevi tazminatın şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maaşından fazladan yapılan kesintilerin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüyle 1.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/05/2024 KARAR TARİHİ : 10/05/2024 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davalının .......

                Kabul tarihi 28.03.2023 olan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 31.maddesi ile de 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş olup ayni yasanın geçici 1. Maddesi ile "... 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. " hükmü getirilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı menfi tespit ilamının ferileri yönünden ilam kesinleşmeden takip yapılamayacağı iddiası ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; dayanak ilamda menfi tespit davasının reddine karar verildiği, menfi tespit davalarının reddi durumunda, ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren feri niteliğindeki alacakların infaz edilebilmesi için hükmün kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir....

                    Nitekim itirazın kaldırılması kararıyla birlikte hükmedilen icra inkar tazminatı infazının açılan menfi tespit davasının sonuna kadar tehir edileceği Kanun hükmüdür. Menfi tespit davasının kabulü halinde borçlu aleyhine daha önce hükmolunan icra inkar tazminatının kalkacağı, reddi halinde ise infaz edileceği açıktır. Açılan menfi tespit davası nedeniyle tedbiren takibin durdurulması durumunda alacaklının zarar edeceği ve bu zararın %40'tan az olamayacağı düzenlenmiştir. Menfi tespit davasında hakimin belirlediği zararın alacağın %40'ı oranında olması durumunda, itirazın kaldırılmasına ilişkin karar ile alacaklı lehine verilen icra inkar tazminatının bu zararı karşılayacağı nazara alındığında, menfi tespit davasının reddi ile ayrıca davacı alacaklı lehine tazminata hükmedilmesi doğru olmaz....

                      UYAP Entegrasyonu