"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, teminat amacıyla boş olarak verilen senedin haksız yere icra takibine konu edildiği iddiasına dayanan menfi tespit ve tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili , davanın reddi ile %40 tazminatının davacıdan tahsili gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacının iddiasını yazılı delillerle ispatlayamadığı, davacı yanca teklif edilen yeminin davalı tarafça eda edildiği gerekçeleri ile davanın reddine, davalı yanın tazminat isteminin yerinde bulunmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit (Bonodan Kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; davalının icra takibine konu ettiği bonoların teminat amaçlı verildiği iddiasına dayanan menfi tespit ve tazminat davasıdır. Davalı vekili, davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliler neticesinde, davacının dava konusu senedin teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine, davalının tazminat talebinin yerinde olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
nolu İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 31. maddesindeki " 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. " hükmü ile Türk Ticaret Kanununun " Dava şartı olarak arabuluculuk " başlıklı 5/A maddesinin 1. fıkrasının " Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. " şeklinde değiştirilerek menfi tespit davalarından önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı haline getirilmesi, dava dilekçesinde borçlu olmadığının tespitine ve istirdata karar verilmesinin talep edilmesi ve dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son oturum tutanağının sunulmaması nedenleri ile...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili hakkında kambiyoya mahsus takip yapıldığını, menfi tespit davalarında bir miktar alacak talep edilmediğini, arabuluculuğa tabi olmadığını belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, çekten kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari ticari davalardan , konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında arabuluculuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Kabul tarihi 28.03.2023 olan 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 31.maddesi ile de 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiş olup ayni yasanın geçici 1. Maddesi ile "... 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır. " hükmü getirilmiştir....
Başka bir deyişle; haksız ve kötü niyetlilik “takip talebi” tarihi itibarıyla tespit edilecek bir unsur mu, yoksa “menfi tespit” davasının açılma tarihine kadar devam eden süreç içindeki toplam tutum ve davranışı mı ifade edecek, hususlarının açıklığa kavuşması gerekmektedir. Kanun koyucunun metni kaleme alırken özellikle “…menfi tespit davası açmaya ZORLAYAN” kavramına yer vermesine bakılırsa; takipte kötü niyet olgusunu belirlerken yalnızca takip talebi anındaki iradeyi değerlendirmekle yetinmeyip, süreç içerisindeki genel tutum ve davranışa bakarak, haksız yere borçluyu menfi tespit davası açmak zorunda bırakıp bırakmadığını tespit etmek, hakkaniyete ve usul ekonomisi için getirilmiş bir düzenlemenin amaç ve ruhuna daha da uygun düşecektir. Somut vakıada takipten sonra düzenlenen sulh protokolüne göre davacının edimini yerine getirdiği anlaşılmaktadır....
talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir.'' hükmü çerçevesinde "para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında," şeklinde değiştirildiği, yine aynı Kanunun Geçici 1. maddesinde; ''Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrası ile 7036 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen menfi tespit ve istirdat davaları hakkındaki hüküm, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında açılacak davalar hakkında uygulanır.'' hükmüne yer verilerek, zorunlu arabuluculuk müessesesinin menfi tespit davaları için 01/09/2023 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğinin kararlaştırıldığı, bu kapsamda ticari mahiyetteki menfi tespit ve istirdat davalarının da zorunlu arabuluculuk müessesesine tabi tutulduğu ve arabuluculuk başvurusu yapılmasının dava şartı olduğu kararlaştırıldığı, dava dosyası incelendiğinde arabuluculuk son anlaşamama tutanağı...
İİK'nun 72/4 maddesinin uygulanması için borçlu tarafından menfi tespit davasının açılması ve bu davanın alacaklı lehine sonuçlanması gerekmektedir. İbraz tarihinin 04/04/2022 tarihi olduğu, ödeme yasağının 09/05/2022'de kaldırıldığı, geçen bu süre içerisinde davacının zarara uğradığına dair bir delil bulunmadığı gibi lehdar olan davalının kötüniyetli olarak çek iptali davası açtığı ve ödeme yasağı talebinde bulunduğu da tespit edilememiştir. İİK'nun 72/4 maddesi şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak ve menfi tespit davasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, dava değerine göre sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'na göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir. Bu ana kuraldan farklı olarak HUMK.’nin 8.maddesi II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasında .... 2. Asliye Hukuk ile .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'na göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....